Danıştay Kararı 10. Daire 2016/363 E. 2020/3414 K. 01.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/363 E.  ,  2020/3414 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/363
Karar No : 2020/3414

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- … / …
(Mülga …)
VEKİLLERİ : Hukuk Hizmetleri Başkanı

Hukuk Müşaviri …
2- … Bakanlığı / ….
(Mülga …)
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

DAVANIN KONUSU :
Davacı tarafından, 19/01/2016 tarih ve 29598 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesiyle, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesine eklenen 13. fıkranın iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Davacı tarafından, Hazine Müsteşarlığına hiçbir Kanunda vekalet ücretine ilişkin düzenleme yapma yetkisi verilmediği, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu uyarınca Sigorta Tahkim Komisyonunda hükmolunacak vekalet ücretine ilişkin belirlemenin Türkiye Barolar Birliğince Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde yapıldığı, Hazine Müsteşarlığının bu tarifeden farklı bir düzenleme yaptığı, dava konusu Yönetmelik değişikliği ile, Kanunda yer alan kuralın tam aksi yönde düzenleme yapıldığı, düzenlemenin Sigorta Tahkim Komisyonun kuruluş amacına dayanağı olan Kanun hükmüne aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

DAVALILARIN SAVUNMALARI :
Davalı … Savunması: 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun ”Tahkim” başlıklı 30. maddesinin 17. fıkrasında, ”Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti, Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir.” hükmü yer almış olup, 23. fıkrasında ise bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanununun hükümlerinin, sigortacılıktaki tahkim hakkında da kıyasen uygulanacağı hükmünün bulunduğu, Kanun’da talep tanımının yapılmadığı, talep tanımına HMK’da yer verilmemekle birlikte talep kavramından bahsedildiği, HMK’nın 119. maddesinde dava dilekçesinde ”açık bir şekilde talep sonucuna” yer verilmesi, 129. maddesinde ise cevap dilekçesinde de “açık bir şekilde talep sonucuna” yer verilmesi gerektiğinin belirtildiği, tarafların hükmolunmasını istedikleri sonucun talep olarak kabul edildiği, dava konusu miktarın davacı tarafından belirlenmesinin sonucu değiştirmeyeceği, Sigortacılık yapan kuruluşun da karşı tarafın haksız olduğunu iddia ederek kendi lehine hüküm kurulmasını talep ettiği, ”Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler” şeklinde çoğul bir ifade kullanılarak talep kavramının tüm tarafları kapsayacak şekilde düzenlendiği, dava konusu düzenlemenin hukuka ve üst normlara uygun olduğu, Sigortacılık Kanunu’nun 30/17. maddesi ile avukatlık asgari ücretinin belirlenmediği, 2016 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 17/2. maddesinde Sigortacılık Kanunu’nun hükmüne uyularak vekalet ücretinin belirleneceğinin düzenlendiği ve yetki yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmaktadır.

Davalı … Bakanlığının Savunması: 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun ”Tahkim” başlıklı 30. maddesinin 17. fıkrasında, ”Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti, Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir.” hükmü yer almış olup, 23. fıkrasında ise bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanununun hükümlerinin, sigortacılıktaki tahkim hakkında da kıyasen uygulanacağı hükmünün bulunduğu, Kanun’da talep tanımının yapılmadığı, talep tanımına HMK’da da yer verilmemekle birlikte talep kavramından bahsedildiği, HMK 119. maddesinde dava dilekçesinde ”açık bir şekilde talep sonucuna” yer verilmesi, 129. maddesinde ise cevap dilekçesinde de “açık bir şekilde talep sonucuna” yer verilmesi gerektiğinin belirtildiği, tarafların hükmolunmasını istedikleri sonucun talep olarak kabul edildiği, dava konusu miktarın davacı tarafından belirlenmesinin sonucu değiştirmeyeceği, Sigortacılık yapan kuruluşun da karşı tarafın haksız olduğunu iddia ederek kendi lehine hüküm kurulmasını talep ettiği, ”Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler” şeklinde çoğul bir ifade kullanılarak talep kavramının tüm tarafları kapsayacak şekilde düzenlendiği, dava konusu düzenlemenin hukuka ve üst normlara uygun olduğu, dava konusu düzenleme ile Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinin belirlenmediği, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirlenen Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücretinin nasıl uygulanacağının açıklığa kavuşturulduğu, yetki yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava; 19/1/2016 tarih ve 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. Maddesiyle 17/8/2007 tarih ve 26616 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesine eklenen 13. fıkranın iptali istemiyle açılmıştır.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesiyle, sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler ile riski üstlenen taraf arasında sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların çözümü amacıyla Sigorta Tahkim Komisyonu kurulmuştur. Anılan maddeye 6237 sayılı Kanunun 58. maddesiyle eklenen 17. fıkrasında; “Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti, Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir.” kuralına yer verilmiştir.
Buna göre, sigorta tahkim komisyonuna, genellikle düşük meblağlar için başvuran sigortalıların taleplerinin reddedilmesi halinde yüksek avukatlık ücreti ile karşı karşıya kalmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Vekalet ücretlerinin tarafların her biri için aynı düzeyde olması gerekliliği karşısında, Yasada yer alan bu kuralın, her iki taraf aleyhine hükmedilecek vekalet ücretini kapsar nitelikte genişletilmesi gibi bir durum söz konusu değildir.
Bu durumda, dava konusu Yönetmelik değişikliğinin, dayanağı olan Kanun hükmüne aykırılık taşıdığından bahsedilemez.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği, düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
19/01/2016 tarih ve 29598 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesiyle, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesine eklenen 13. fıkrada yer alan “Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” düzenlemesinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İNCELEME VE GEREKÇE :
ESAS YÖNÜNDEN:
İlgili Mevzuat:
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 1. fıkrasında, “Sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler ile riski üstlenen taraf arasında sigorta sözleşmesinden veya Hesaptan faydalanacak kişiler ile Hesap arasında doğan uyuşmazlıkların çözümü amacıyla Birlik nezdinde Sigorta Tahkim Komisyonu oluşturulur.” hükmüne,
5684 sayılı Kanun’un 30. maddesine, 6327 sayılı Kanun’un 58. maddesiyle eklenen 17. fıkrasında ise “Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti, Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir.” hükmüne yer verilmiştir.
Dava Konusu Yönetmeliğin İncelenmesi:
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun ” Sigortacılıkta Tahkim” başlıklı 30. maddesinin 17. fıkrasında, ”Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti, Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir.” hükmü yer almış, söz konusu hükmün gerekçesinde, Sigorta Tahkim Komisyonuna genellikle düşük meblağlar için başvurulduğu, bu durumda talebi kısmen veya tamamen reddedilen taraf için, yargılama giderleri arasında yer alan avukatlık ücretinin uyuşmazlık konusu miktarla karşılaştırıldığında yüksek kalabildiği dikkate alınarak gerekli düzenlemenin yapıldığı belirtilmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuran kişi, zararının giderilmesi talebinde bulunduğu gibi davalı konumunda bulunan sigortacılık yapan kuruluşların da bu başvurunun reddedilmesine yönelik bir talebinin bulunduğu, Kanun hükmünde ”Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler” şeklinde çoğul bir ifade kullanıldığı dikkate alındığında uyuşmazlığın tüm taraflarının bu hüküm kapsamında değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
19/01/2016 tarih ve 29598 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesiyle, Yönetmeliğin 16. maddesine eklenen 13. fıkrada, ”Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” hükmüne yer verilerek hem başvurucu konumunda bulunan kişiyi hem de davalı konumunda bulunan sigortacılık yapan kuruluşu kapsar şekilde düzenleme yapılmıştır.
Bu durumda, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun anılan hükmü ile aynı yönde düzenleme içeren dava konusu Yönetmelik hükmünde hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5.Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 01/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.