Danıştay Kararı 10. Daire 2016/342 E. 2020/5030 K. 18.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/342 E.  ,  2020/5030 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/342
Karar No : 2020/5030

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : 1. Hukuk Müşaviri Yrd. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : ..

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı dava konusu işlemin iptali yolundaki kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Irak uyruklu olan davacı tarafından, Türk vatandaşlığına alınma talebiyle yapmış olduğu başvurusunun 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu uyarınca reddedilmesine ilişkin İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının 36 yıldır Türkiye’de ikamet ettiği, Türk Vatandaşıyla olan evliliğinden 3 çocuğu olduğu, mevzuatta aranan şartları sağladığı halde yalnızca kendi vatandaşlığından çıkma belgesi ibraz edememesi nedeniyle talebinin reddedildiği, bunun dışında bir gerekçe sunulmadığı, öte yandan Irak’ta devlet otoritesinin yıllardır süren iç savaştan dolayı fiili durumu itibariyle davacının vatandaşlıktan çıkma belgesi verebilecek muhatap bulunmadığı yolundaki iddiasının incelenmediği ve bu hususta bir değerlendirme yapılmadığı görüldüğünden, davacının vatandaşlık başvurusunun, belirtilen hususlar değerlendirilmeksizin uyruğunu taşıdığı devletten vatandaşlıktan çıkma belgesi ibraz etmediğinden bahisle reddine yönelik dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulan “Çok Gizli” gizlilik dereceli Yönerge uyarınca davacının uyruğunda bulunduğu vatandaşlıktan çıkma şartının aranmasının mevzuata uygun olduğu, dava konusu işlemin yeni bir işlem olmayıp 27/09/2010 tarihinde davacıya yapılan bilgilendirmenin yenilenmesi olduğu, 27/09/2010 tarihi dikkate alındığında idari yargı yolunun kapandığı, bu nedenlerle Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY_TETKİK_HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin .. tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.