Danıştay Kararı 10. Daire 2016/3395 E. 2020/4960 K. 16.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/3395 E.  ,  2020/4960 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/3395
Karar No : 2020/4960

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Bakanlığı / …
VEKİLİ : 1. Hukuk Müşaviri Yrd. …

KARŞI TARAF (DAVACILAR): 1- … (…)
2- …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından Ermenistan uyruklu olan …’ın evlenme yoluyla Türk Vatandaşlığını kazanmak istemiyle yaptığı başvurunun, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanun’un 10. maddesinde verilen yetkiye dayanılarak reddine ilişkin Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 01/02/2009 tarihinden itibaren Türk vatandaşı … ile evli olan, hakkında yapılan araştırmalar ve mülakat sonuçlarında herhangi bir olumsuzluğa rastlanmayan, dolayısıyla 5091 Kanun’un 16. maddesinde belirtilen şartları sağladığı anlaşılan davacı …’ın, hakkında kamu düzenini ve milli güvenliği bozacak nitelikte bir suça karıştığına dair herhangi bir somut bilgi ve belgenin olmadığı, yasa maddesinin sadece vatandaşlık hakkı isteminde bulunan kişi açısından inceleme ve değerlendirme yapılmasını öngördüğü, ayrıca suçların şahsiliği ilkesi dikkate alındığında, salt eşinin suç kaydının bulunması, bunun dışında eşinin yasadışı eylemlerine ortak olduğu yönünde de bir tespitin bulunmaması nedeniyle evlenme yoluyla Türk vatandaşlığına geçirilmesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddedilmesine ilişkin dava konusu işlemde bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, eşlerin her ikisinin de değerlendirildiği, eşinin geçmişteki hukuka aykırı fiilleri nedeniyle vatandaşlık kazanmak için şartları taşıdığı yönünde kanaate ulaşmanın yeterli olmadığı, idarenin takdir yetkisi olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacılar tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/11/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(X)-KARŞI OY :

Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuran bir yabancının, 5901 sayılı Kanun’da belirlenen şartların varlığı halinde yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığına alınabileceği anlaşılmakla birlikte; vatandaşlığın bir bireye verilmesi egemenlik hakkıyla doğrudan ilgili olduğundan, aranan şartları taşımış olmanın vatandaşlığın kazanılmasında kişiye mutlak bir hak kazandırmayacağı açıktır.
Bu durumda, vatandaşlık vermek devletin hükümranlık hakkı olduğundan, Türk vatandaşlığını kazanma istemiyle başvuruda bulunan bir yabancı hakkında Kanun’da belirtilen şartları taşısa dahi Devlet tarafından hükümranlık hakkı kullanılarak vatandaşlık verilmeyebilir.
Bu haliyle hükümranlık yetkisi dahilinde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.