Danıştay Kararı 10. Daire 2016/2827 E. 2020/4299 K. 27.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/2827 E.  ,  2020/4299 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/2827
Karar No : 2020/4299

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- …
2- …
3- …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının Danıştay Onuncu Dairesinin 08/04/2015 tarih ve E:2012/6042, K:2015/1622 sayılı kararı ile bozulması üzerine, bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, … Vakfının mazbut hâlinin sona erdirilerek tekrar cemaatlerine bırakılması, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun geçici 7. maddesi uyarınca, aslında vakfa ait olan taşınmaz, hayrat ve akarların cemaat üyeleri arasından oluşturulacak yönetim kuruluna devredilmesi istemiyle yapılan başvuru üzerine (başka vakıflar için de benzer başvurular yapılmış); diğer vakıflar için yapılan başvurular da incelenerek, ilgili vakıfların 24/01/2003 tarih ve 25003 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Cemaat Vakıflarının Taşınmaz Mal Edinmeleri, Bunlar Üzerinde Tasarrufta Bulunmaları ve Tasarrufları Altında Bulunan Taşınmaz Malların Bu Vakıflar Adına Tescil Edilmesi Hakkında Yönetmelik’in ekindeki “Faaliyette Bulunan Cemaat Vakıfları” listesinde yer almadığından, söz konusu tescil taleplerinin reddine ilişkin Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul … Bölge Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin anılan vakıf bakımından iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; … Vakfının davalı idarenin 28/02/1975 tarih ve 103/104 sayılı kararı ile mazbut vakıf arasına alındığı, devam eden süreçte mazbut vakfın mazbut vakıflıktan çıkarılmasını gerektirecek koşulların meydana gelmesine hukuken ve fiilen olanak bulunmadığı ve vakfın cemaat vakfı olmadığı dikkate alındığında, davacıların ilgili vakfın mazbut hâlinin kaldırılması ve 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun geçici 7. maddesi uyarınca vakıf adına kayıtlı taşınmazların devri ve tescili amacıyla yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemde, vakfın cemaat vakfı olmadığı da göz önünde bulundurulduğunda hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından, İdare Mahkemesi kararında anlaşılamayan nedenlerle … ve … Vakfının konu edinildiği, uyuşmazlığa konu … Vakfının mazbut vakıflar arasına alınmasına yönelik şartlar oluşmadan karar verildiği, bu nedenle, vakfın yönetiminin cemaatlerine bırakılması gerektiği, İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, söz konusu vakfın mazbut vakıf olduğu, bu niteliğinin değiştirilmesinin mümkün olmadığı, mazbut bir vakfın Kanun’un geçici 7. maddesi kapsamında bulunmadığı, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usûl ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare Mahkemesi kararının davanın özeti kısmında “… Vakfı”ndan bahsedilmişse de gerekçe kısmında “… Vakfı”na yönelik olarak hüküm kurulduğu dikkate alındığında, temyize konu kararda bu yönden bir sakınca bulunmamaktadır.
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usûl ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacıların temyiz isteminin reddine,
2.Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.