Danıştay Kararı 10. Daire 2016/2765 E. 2020/5033 K. 18.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/2765 E.  ,  2020/5033 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/2765
Karar No : 2020/5033

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı / …

VEKİLİ : 1. Hukuk Müşaviri Yrd. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı dava konusu işlemin iptali yolundaki kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Davacı tarafından, Türk Vatandaşlığına alınmak için yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin; … Asliye Hukuk Mahkemesi kararı ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı …’ın oğlu olduğunun ispat edildiği ileri sürülerek iptali istenilmektedir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: .., K: … sayılı kararıyla; Türk vatandaşlığına alınıp alınmama konusunda idareye Kanun ile takdir yetkisi tanındığı, Devletin hükümranlık hakkının bir sonucu olduğu ve idarenin şartları sağlamış olsa bile isteyen herkesi Türk vatandaşlığına mutlak şekilde kabul etme zorunluluğu olmadığı, olayda, her ne kadar mülga 403 sayılı Kanun’un yurt dışında bulunup da muvazzaf askerlik görevini yapmak veya Türkiye’de savaş ilanı üzerine, yurt dışında bulunup da, yurt savunmasına katılmak için yetkili kılınmış makamlar tarafından usulen yapılacak çağrıya mazeretsiz olarak üç ay içinde icabet etmeyenlerin vatandaşlıktan çıkarılmalarını belirli şartlar dahilinde düzenlemiş olsa bile 403 sayılı Kanun’u yürürlükten kaldıran 5901 sayılı Kanun ile bu şekilde vatandaşlıktan çıkarılanların Bakanlar Kurulu kararı ile yeniden Türk vatandaşlığına alınabileceklerinin de düzenlendiği, buna göre … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin E: … ve K: … sayılı kararı ile davacının babasının … olduğuna karar verilmesi ve Bakanlar Kurulu’nun 11/06/2012 tarih ve 2012/3295 sayılı kararı ile …’ın yeniden Türk vatandaşlığına alınması karşısında, davacının Türk vatandaşlığına alınmamasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının babası …’ın 10/01/2008 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla 403 sayılı Kanun’un 25. maddesi uyarınca vatandaşlıktan çıkarıldığı, 11/06/2012 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla 5901 sayılı Kanun’un 43. maddesi uyarınca yeniden Türk vatandaşlığına alındığı ve vatandaşlığa alınma sırasında kendisi ile birlikte işlem görmesini istediği ergin olmayan çocuğunun bulunmadığı, dolayısıyla davacının doğduğu tarihte yabancı uyruklu anne ve babası üzerinde soy bağı ile vatandaşlık kazanmasının mümkün olmadığı, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu, bu nedenle Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :
Davacının; babası …’ın mülga 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 25. maddesinin (ç) fıkrası uyarınca ve Bakanlar Kurulunun 11/01/1988 tarih ve 88/12500 sayılı kararı ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını kaybettiği, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 43. maddesi gereği Bakanlar Kurulu’nun 11/06/2012 tarih ve 2012/3295 sayılı kararı ile yeniden Türk vatandaşlığına alındığı, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararı ile davacının babasının … olduğuna karar verildiği ve bu kararın 07/02/2014 tarihinde kesinleştiği gerekçesiyle Türk vatandaşlığına alınmak için yaptığı başvurunun davalı İdarece reddedilmesi üzerine bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Mülga 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun “Vatana Bağlılıkla Bağdaşmayan Eylemler” başlıklı bölümünün “Kaybettirme” başlıklı 25. maddesinde “Aşağıdaki kişilerin Türk vatandaşlığını kaybettiklerine Bakanlar Kurulu tarafından karar verilebilir….

ç) Yurt dışında bulunup da muvazzaf askerlik görevini yapmak veya Türkiye’de savaş ilanı üzerine, yurt dışında bulunup da, yurt savunmasına katılmak için yetkili kılınmış makamlar tarafından usulen yapılacak çağrıya mazeretsiz olarak üç ay içinde icabet etmeyenler.” hükmüne yer verilmiştir.
5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun “Türk vatandaşlığının kazanılması halleri” başlıklı 5. maddesinde “Türk vatandaşlığı, doğumla veya sonradan kazanılır.”hükmüne; “Doğumla kazanılan vatandaşlık” başlıklı 6. maddesinde, “Doğumla kazanılan Türk vatandaşlığı, soy bağı veya doğum yeri esasına göre kendiliğinden kazanılır. Doğumla kazanılan vatandaşlık doğum anından itibaren hüküm ifade eder.” hükmüne; “Soy bağı” başlıklı 7. maddesinde ise “Türkiye içinde veya dışında Türk vatandaşı ana veya babadan evlilik birliği içinde doğan çocuk Türk vatandaşıdır. Türk vatandaşı ana ve yabancı babadan evlilik birliği dışında doğan çocuk Türk vatandaşıdır. Türk vatandaşı baba ve yabancı anadan evlilik birliği dışında doğan çocuk ise soy bağı kurulmasını sağlayan usul ve esasların yerine getirilmesi halinde Türk vatandaşlığını kazanır.” hükmüne; dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle “403 sayılı Kanun’a göre Türk vatandaşlığını kaybedenler” başlıklı 43. maddesinde ise “Mülga 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 25. maddesinin (a), (ç), (d) ve (e) bentleri uyarınca Türk vatandaşlığını kaybetmiş olan kişiler başvurmaları halinde, millî güvenlik bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak kaydıyla, Türkiye’de ikamet etme şartı aranmaksızın Bakanlar Kurulu kararı ile yeniden Türk vatandaşlığına alınabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlık, davacının doğduğu tarihte Türk vatandaşlığından çıkarılmış olan ve sonradan Türk vatandaşlığına yeniden alınan babasından dolayı, soy bağı ile Türk vatandaşlığını kazanıp kazanamayacağına ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının babası olduğu … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararı ile hukuken tespit edilen …’ın mülga 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 25. maddesinin (ç) fıkrası uyarınca ve Bakanlar Kurulunun 11/01/1988 tarih ve 88/12500 sayılı kararı ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını kaybettiği, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 43. maddesi gereği Bakanlar Kurulu’nun 11/06/2012 tarih ve 2012/3295 sayılı kararı ile yeniden Türk vatandaşlığına alındığı, 1993 doğumlu olan davacı tarafından soy bağı esasına göre Türk vatandaşlığını kazanmak için başvuruda bulunulduğu görülmektedir.
Anılan mevzuat hükümleri uyarınca soy bağı esasına göre Türk vatandaşlığının kazanılması, ancak Türkiye içinde veya dışında, evlilik birliği içinde veya dışında olsa da Türk vatandaşı ana veya babadan doğulmuş olması ya da Türk vatandaşı baba ve yabancı anadan evlilik birliği dışında doğulmuş olması durumunda mümkün olmaktadır. Somut olayda, 01/01/1993 tarihinde doğan davacının, doğum tarihi itibarıyla Mahkeme kararı ile tespit edilen babası …’ın Türk vatandaşı olmadığı gibi, annesinin de Türk vatandaşı olmadığı anlaşılmaktadır.
Bunun yanında, davacının soy bağı esasına göre Türk vatandaşlığını kazanması hukuken mümkün görülmemekle birlikte 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 10. maddesi uyarınca Türk vatandaşlığına alınma istemiyle başvurabileceği ve aynı Kanun’un 11. maddesindeki şartları taşıması halinde Türk vatandaşlığına alınabileceği mümkün olabilecektir.
Bu durumda, soy bağı esasına göre Türk vatandaşlığını kazanmaya ilişkin kanuni şartlar oluşmadığı için davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davacı tarafından Türk vatandaşı olan babasından dolayı Türk vatandaşlığına alınma istemiyle yapılan başvurunun reddine dair işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K: … sayılı temyize konu kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.