Danıştay Kararı 10. Daire 2016/2261 E. 2020/3876 K. 19.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/2261 E.  ,  2020/3876 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/2261
Karar No : 2020/3876

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Genel Müdürlüğü / …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … ili, … ilçesi, … Köyünde ikamet eden davacıya ait 71 adet küçükbaş hayvanın 16/07/2011 tarihindeki yağışlar nedeniyle …-… deresinin taşması sonucu suda boğulması üzerine, davalı idarece dere ıslah çalışmalarının yapılmaması suretiyle hizmet kusuru işlendiğinden bahisle meydana gelen … TL maddi zararın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazmini istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda davalı idarenin hizmet kusuru bulunup bulunmadığının tespiti ile kusuru var ise meydana gelen gerçek zararın hesaplanması amacıyla yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporu hükme esas alınmış olup, bu rapora göre, … İli, … İlçesi … Köyünde meydana gelen selde davacının 71 adet küçükbaş hayvanının telef olması olayında davalı idarenin gerekli önlemleri almaması nedeniyle %70 oranında kusurlu olduğu, meydana gelen olayda beklenilmeyen halin, bölgenin jeolojik ve morfolojik yapısının zararın meydana gelmesinde %30 oranında etkisinin olduğu kanaatine varılarak davalı idarenin %70 oranındaki kusuruna tekabül eden … TL maddi zararın idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesi, fazlaya ilişkin tazminat talepleri ile faizin olay tarihinden itibaren işletilerek ödenmesi taleplerinin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı vekili tarafından, davalı idarece bölgede sürekli sel felaketinin meydana geldiğinin bilindiği, yapılan başvurulara rağmen gerekli önlemlerin alınmadığı, sel felaketine maruz kalan köyde davalı idare tarafından ıslah çalışması başlatıldığı ve sonrasında çalışmanın yarım bırakıldığı, kusur paylaşımının neye göre yapıldığının göreceli olduğu, davalı idarenin zararın oluşmasında %100 kusurlu olduğu, zararın yanlış hesaplandığı, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği ileri sürülerek İdare Mahkemesi kararının aleyhine olan kısmının; davalı idare tarafından ise dava konusu olayda, hizmet kusurunun ve kusur ile zarar arasında uygun illiyet bağı bulunmadığı ileri sürülerek İdare Mahkemesi kararının aleyhine olan kısmının bozulması istenilmektedir.

TARAFLARIN_SAVUNMASI: Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ :Davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının, kabule ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :
… İli, … İlçesi, …Köyünde ikamet eden davacıya ait 71 adet küçükbaş hayvanın …-… deresi yakınlarında otlarken, 16/07/2011 tarihindeki yağışlar nedeniyle söz konusu derenin taşması sonucu suda boğulması üzerine, davalı idarece dere ıslah çalışmalarının yapılmadığı, bu suretle hizmet kusuru işlendiğinden bahisle meydana gelen … TL maddi zararın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdare, kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
İdarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdarenin hukuki sorumluluğundan söz edebilmek için, ortada bir zararın bulunmasının yanında, bunun idareye yüklenebilen bir işlem veya eylemden doğması, başka bir anlatımla, zararla idari faaliyet arasında nedensellik bağının kurulabilmesi gerekir. Zararın oluşmasında zarara uğrayanın veya üçüncü kişinin kusurunun bulunması halinde ise idarenin tazmin sorumluluğunun ortadan kalkacağı ya da kusur ölçüsünde azalacağı açıktır.
Dosyanın incelenmesinden; … İli, …İlçesi … Köyünde ikamet eden ve hayvancılık ile uğraşan davacı tarafından, 16/07/2011 tarihinde afet şeklinde aşırı yağışa maruz kaldıkları, koyunlarını otlattığı bölgeye sel gelmesi sonucu 71 küçükbaş hayvanının suya kapılarak telef olduğu, bu olayda idarenin hizmet kusuru bulunduğu ileri sürülerek … TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece tazmin edilmesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, …. İli, … İlçesi … Köyünden geçen …-… deresinin 16/07/2011 tarihinde yağan aşırı yağış nedeniyle taşması sonucunda meydana gelen sel felaketinde davacıya ait 71 adet küçükbaş hayvanın telef olduğu, sel felaketi sonrasında … İlçe Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ekiplerince hasar tespit çalışması yapıldığı, bu çalışma sonucunda 4 kişinin vefat ettiği ve davacıya ait 71 adet küçükbaş hayvan ile birlikte toplam 600 kadar hayvanın telef olduğunun tespit edildiği, … Genel Müdürlüğünce, yerleşim alanları dışında ve … İlçesinin köylerinde aşırı yağışların sele dönmesi sonucunda oluşan zararlarla ilgili fevk (olağanüstü olay) raporu tanzim edildiği, sel felaketinin yaşandığı tarihe kadar dere ıslahı ile ilgili bir çalışma bulunmadığı, olay sonrasında 18/07/2011-20/07/2011 tarihleri arasında paletli beko aracıyla yapılan çalışma sonucunda deredeki suyun akışının sağlandığı, kalan çalışmaların 2012 yılında ihalesinin yapıldığı, bu ihaleye konu iş kapsamında 2013 yılında söz konusu derenin tersip bentlerinin ve istinat duvarlarının %50′ sinin tamamlandığının … Bölge Müdürlüğünün 25/08/2014 tarihli yazısında belirtildiği görülmektedir.
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerden; 16/07/2011 tarihinde aşırı yağışlar nedeniyle …-… deresinin taşması sonucu sel felaketinin yaşandığı … İli, …İlçesi, … Köyünde olay öncesinde 08-13-27/05/2007 tarihlerinde ve olay sonrasında ise 02/09/2012 tarihinde sel felaketinin yaşandığı ve birçok hasarın oluştuğu anlaşılmaktadır.
Çoban ya da sürü sahibi, gerek ağılda gerek otlakta, kendisine emanet edilen ya da kendine ait koyun, keçi ve sığır sürüsünün bütün sorumluluğunu taşıyan kişi olarak tanımlanmakta olup sürünün tehlikelere karşı korunması da bu sorumluluklarından biridir. Çoban ya da sürü sahibi, hayvanları otlatırken gerekli dikkat ve özenle davranmak durumundadır. Bu kapsamda, mevsimlere veya diğer dış etkenlere göre otlatma yerlerinin belirlenmesinin de bu kişilere ait olduğu yönünde duraksama bulunmamaktadır. Bu yönüyle, hayvanlarını korumakla yükümlü olan çoban veya sürü sahibinin muhtemel tehlikelere karşı sıkı önlem alması gerektiği açıktır.
Bu durumda, somut olayda, 16/07/2011 tarihinde aşırı yağışlar nedeniyle …deresinin taşması sonucu, dere kenarında otlayan davacıya ait 71 adet küçükbaş hayvanın telef olduğu bölgede, daha önceki tarihlerde de aşırı yağış nedeniyle sel felaketinin yaşandığı ve bu sel felaketleri sonucunda ölüm ve birçok hasarın meydana geldiği dikkate alındığında, hayvan sürülerini otlatmak ve korumaktan sorumlu olan sürü sahibi veya çobanın gereken özeni göstermesi gerektiği açık olup bu yönüyle zararın oluşmasına davacının dikkatsizlik, tedbirsizlik, ihmal ve kusururun sebebiyet verdiği, zarara uğrayan davacının kusurunun davalı idarenin sorumluluğunu ortadan kaldırdığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, davaya konu zararın oluşmasında, davalı idarenin hizmet kusuru bulunmadığı ve dolayısıyla tazminat sorumluluğunun da doğmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kısmen kabul, kısmen reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuka isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan bozma sonrası verilecek kararda tarafların lehine yeni duruma göre vekalet ücretinin belirleneceği de açıktır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Dava idarenin temyiz isteminin kabulü ile, temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının kabule ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.