Danıştay Kararı 10. Daire 2016/16022 E. 2020/4512 K. 04.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/16022 E.  ,  2020/4512 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/16022
Karar No : 2020/4512

KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYEN (DAVALI) : … Bakanlığı / ANKARA
VEKİLİ : 1. Hukuk Müşaviri Yrd. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının onanmasına dair Danıştay Onuncu Dairesinin 18/04/2016 tarih ve E:2013/1092, K:2016/2053 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ukrayna uyruklu olan ve Türk vatandaşıyla evlenen davacının, evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanmak istemiyle yaptığı başvurunun, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 16. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen şartı taşımadığından bahisle reddine ilişkin İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Ukrayna İnterpolünden 2005 yılında alınan bir yazıda, adı geçen ülkenin yetkili makamları tarafından davacı hakkında uluslararası kadın ticareti ile iştigal etmekten tahkikata başlanıldığının bildirildiği, bu bildirim haricinde davacının evlilik birliği ile bağdaşmayacak faaliyette bulunduğuna ilişkin bilgi ya da belgenin dosyaya sunulmadığı, tahkikatın sonucuna ilişkin olarak da her hangi bir bilginin dosyada mevcut olmadığı, ayrıca davalı idare tarafından davacının evlilik birliği ile bağdaşmayacak faaliyette bulunduğu iddiasına dayanak olarak ortaya konulan bilgi ve belgelerin bu iddiayı kanıtlar nitelikte bulunmadığı da dikkate alındığında; 02/06/2005 tarihinde Türk vatandaşı ile evlenen ve evlilik birliği içerisinde yaşamaya devam eden davacının, somut bilgi ve belgelerle evlilik birliği ile bağdaşmayacak faaliyette bulunduğu ortaya konulmaksızın, 5901 sayılı Kanun’un 16. maddesi uyarınca Türk vatandaşlığına kabul edilmesi için yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlem iptal edilmiştir.
Daire kararının özeti: Davalı idarenin temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onuncu Dairesince, temyize konu karar hukuk ve usule uygun bulunmuş ve kararın onanmasına karar verilmiştir.

KARAR DÜZELTME
TALEP_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının evlilik tarihinden sonra evlilik birliği içinde düzenli bir hayat sürmesinin geçmişteki hukuk dışı eylemlerini ortadan kaldırmayacağı, öte yandan Kanun uyarınca aranan şartları taşımanın vatandaşlığın kazanılmasında kişiye mutlak bir hak sağlamayacağı belirtilerek dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
2577 sayılı Kanun’un geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmü uyarınca, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onuncu Dairesinin 18/04/2016 tarih ve E:2013/1092, K:2016/2053 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Ukrayna vatandaşı olan davacı 02/06/2005 tarihinde Türk vatandaşı ile evlenmiş ve bu evliliğine istinaden evlenme yoluyla Türk vatandaşlığına alınma istemiyle davalı idareye başvuruda bulunmuştur. Söz konusu başvuru üzerine davalı idarece yapılan tahkikat sonucunda, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işlemi ile davacının 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 16. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen şartı taşımadığından bahisle başvurusu reddedilmiş, bu işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5901 Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun “Türk Vatandaşlığının Evlenme Yoluyla Kazanılması” başlıklı 16. maddesinde, “Bir Türk vatandaşı ile evlenme doğrudan Türk vatandaşlığını kazandırmaz. Ancak bir Türk vatandaşı ile en az üç yıldan beri evli olan ve evliliği devam eden yabancılar Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabilir. Başvuru sahiplerinde;
a) Aile birliği içinde yaşama,
b) Evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama,
c) Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama, şartları aranır.
(2) Başvurudan sonra Türk vatandaşı eşin ölümü nedeniyle evliliğin sona ermesi halinde birinci fıkranın (a) bendindeki şart aranmaz.
(3) Evlenme ile Türk vatandaşlığını kazanan yabancılar evlenmenin butlanına karar verilmesi halinde evlenmede iyiniyetli iseler Türk vatandaşlığını muhafaza ederler.” hükmü yer almaktadır.
6/4/2010 tarih ve 27544 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin “Türk vatandaşlığının evlenme yoluyla kazanılması ve müracaat makamlarınca başvurunun işleme alınmasında uygulanacak esaslar” başlıklı 25. maddesinde, “…(2) Başvuruda bulunan yabancı hakkında müracaat makamlarınca araştırma yapılır. Araştırma sonucunda yabancının;
a) Bir Türk vatandaşı ile üç yıldan beri evli olmadığı,
b) Evliliğin boşanma veya müracaat tarihinden önce ölüm gibi nedenlerle son bulduğu,
c) Herhangi bir suçtan dolayı yargılamasının devam ettiği veya hükümlü ya da tutuklu olduğu,
ç) 26 ncı madde uyarınca istenen belgeleri ibraz edemediği,
anlaşıldığı takdirde başvurusu kabul edilmez ve bu hususta ilgilisine gerekli tebligat yapılır…” hükmüne;
Aynı Yönetmeliğin ”Araştırma, soruşturma ve geçerlilik süresi” başlıklı 72. maddesinin 5. fıkrasında ise, “İlgili kurumlarca yapılan araştırma sonucunda Anayasa ile kurulu devlet düzenini yıkma yolunda faaliyette bulunduğu, bu faaliyetlerde bulunanlarla işbirliği yaptığı veya bunları maddi olarak desteklediği, Türkiye Cumhuriyetinin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne karşı yurt içinde veya dışında, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarla ilgili faaliyetlerde bulunduğu, isyan, casusluk ve vatana ihanet suçlarına katıldığı, silah ve uyuşturucu madde kaçakçılığı, insan kaçakçılığı ve insan ticareti yaptığı veya bunlarla ilişki içerisinde bulunduğu tespit edilenler ile taksirli suçlar hariç olmak üzere ertelenmiş, zamanaşımına uğramış, hükmün açıklanması geriye bırakılmış, paraya çevrilmiş veya affa uğramış olsa dahi, altı aydan fazla hapis cezası alanlar Türk vatandaşlığını kazanamaz.” kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri incelendiğinde; 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’na dayanılarak çıkarılan Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 72/5. maddesinde, insan kaçakçılığı ve insan ticareti yaptığı veya bunlarla ilişki içerisinde bulunduğu tespit edilenlerin Türk vatandaşlığına alınamayacağı kurala bağlanmıştır.
Dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden, Emniyet Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminde; Ukrayna İnterpolünden 2005 yılında alınan bir yazıda, adı geçen ülkenin yetkili makamları tarafından davacı hakkında uluslararası kadın ticareti ile iştigal etmekten dolayı tahkikat başlatıldığı, yabancı uyruklu 2 kadının Türkiye’ye getirilmelerine yardımcı olduğu belirtilerek cinsel amaçlı pazarlandıklarına dair haklarında işlem yapılıp yapılmadığının bildirilmesinin talep edilmesi üzerine Yalova Valiliğince yapılan tahkikatta bu yönde bir kayda rastlanmadığı bildirilmiş olduğu görülmekle birlikte; İdare Mahkemesince, Ukrayna yetkili makamları tarafından davacıya yönelik olarak başlatılan tahkikatın veya yapılan tespitin sonucuna ilişkin araştırmadan sonra yukarıda yer verilen Yönetmelik hükmü de göz önünde bulundurulmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 04/11/2020 tarihinde esasta oybirliği gerekçede oy çokluğuyla karar verildi.

(X)-KARŞI OY :
Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuran bir yabancının, 5901 sayılı Kanun’da belirlenen şartların varlığı halinde yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığına alınabileceği anlaşılmakla birlikte; vatandaşlığın bir bireye verilmesi egemenlik hakkıyla doğrudan ilgili olduğundan, aranan şartları taşımış olmanın vatandaşlığın kazanılmasında kişiye mutlak bir hak kazandırmayacağı açıktır.
Bu durumda, vatandaşlık vermek Devletin hükümranlık hakkı olduğundan, Türk vatandaşlığını kazanma istemiyle başvuruda bulunan bir yabancı hakkında Kanun’da belirtilen şartları taşısa dahi Devlet tarafından hükümranlık hakkı kullanılarak vatandaşlık verilmeyebilir.
Bu haliyle hükümranlık yetkisi dahilinde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, davalı idarenin kararın düzeltilmesi isteminin kabulüyle Daire kararı kaldırılarak dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bu gerekçeyle bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.