Danıştay Kararı 10. Daire 2016/15251 E. 2020/4961 K. 16.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/15251 E.  ,  2020/4961 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/15251
Karar No : 2020/4961

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : 1. Hukuk Müşaviri Yrd. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Türk vatandaşı ile evlenen Moldova uyruklu davacı tarafından; vatandaşlığa geçmek için yapmış olduğu başvurusunun reddine dair işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davalı idarece yapılan incelemede davacının evliliğinin formalite olduğu, vatandaş olmasının kamu düzeni ve genel ahlak açısından sakıncalı olacağına dair tespite yer verilmediği gibi davacının yargılandığı … Sulh Ceza Mahkemesi’nin E:…, K:… sayılı dosyasında beraat karar verildiği dikkate alındığında, 5901 sayılı Kanun’un 16. maddesinin 1/b bendinde yer alan “Evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama” şartını taşımadığına dair değerlendirmenin hukuka uygun olmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, ilgili mevzuatta mahkumiyet şartı aranmadığı, kişilerin sadece evlilik birliği içinde yaşamasının ve evlilikle bağdaşmayacak faaliyette bulunmamasının vatandaşlığa alınmada yeterli olmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/11/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(X)-KARŞI OY :

Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuran bir yabancının, 5901 sayılı Kanun’da belirlenen şartların varlığı halinde yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığına alınabileceği anlaşılmakla birlikte; vatandaşlığın bir bireye verilmesi egemenlik hakkıyla doğrudan ilgili olduğundan, aranan şartları taşımış olmanın vatandaşlığın kazanılmasında kişiye mutlak bir hak kazandırmayacağı açıktır.
Bu durumda, vatandaşlık vermek devletin hükümranlık hakkı olduğundan, Türk vatandaşlığını kazanma istemiyle başvuruda bulunan bir yabancı hakkında Kanun’da belirtilen şartları taşısa dahi Devlet tarafından hükümranlık hakkı kullanılarak vatandaşlık verilmeyebilir.
Bu haliyle hükümranlık yetkisi dahilinde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.