Danıştay Kararı 10. Daire 2016/15080 E. 2020/4653 K. 09.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/15080 E.  ,  2020/4653 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/15080
Karar No : 2020/4653

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı

VEKİLİ : 1. Hukuk Müşaviri Yrd. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Moldova uyruklu davacının, evlenme yoluyla Türk Vatandaşlığına alınma talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda, davacının 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca evlenme yoluyla Türk Vatandaşlığını kazanma istemiyle yapmış olduğu başvuru üzerine yapılan ön inceleme ve araştırma sonucunda düzenlenen tutanak ve davacı ile eşinin Vatandaşlık İnceleme ve Araştırma Komisyonunca yapılan mülakatlarında; eşlerin evlilik birliği içerisinde yaşadıkları, bir arada oturdukları, bu evlilikten bir tane çocuklarının olduğu, aralarında 8 (sekiz) yaş fark bulunduğu, eşlerin birbirlerinin kişilik özelliklerini bildiği, evliliklerinin aile birliği kurmaya yönelik ve ciddi olduğu, uyumlu bir çift oldukları, davacının 5901 sayılı Kanunun 16. maddesinde aranılan şartları taşıdığı yönünde görüş bildirildiği ve davacının vatandaşlık başvurusu hakkında il emniyet tahkikat sonucu, EGM arşiv sonucu ve MİT arşiv sonucunun olumlu olduğu da dikkate alındığında, evlenme yoluyla Türk Vatandaşlığını kazanma istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, vatandaşlığa alma konusunda idarenin takdir yetkisi olduğu, koşulları sağlayan herkesin başvurusunun kabul edileceğine dair mevzuatta bir hüküm bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2..Dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/11/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuran bir yabancının, 5901 sayılı Kanun’da belirlenen şartların varlığı halinde yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığına alınabileceği anlaşılmakla birlikte; vatandaşlığın bir bireye verilmesi egemenlik hakkıyla doğrudan ilgili olduğundan, aranan şartları taşımış olmanın vatandaşlığın kazanılmasında kişiye mutlak bir hak kazandırmayacağı açıktır.
Bu durumda, vatandaşlık vermek devletin hükümranlık hakkı olduğundan, Türk vatandaşlığını kazanma istemiyle başvuruda bulunan bir yabancı hakkında Kanun’da belirtilen şartları taşısa dahi devlet tarafından hükümranlık hakkı kullanılarak vatandaşlık verilmeyebilir.
Bu haliyle hükümranlık yetkisi dahilinde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, anılan işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle çoğunluk kararına katılmıyorum.