Danıştay Kararı 10. Daire 2016/15078 E. 2020/4963 K. 16.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/15078 E.  ,  2020/4963 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/15078
Karar No : 2020/4963

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : 1. Hukuk Müşavir Yrd. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Suriye Arap Cumhuriyeti uyruklu davacının evlenme ile Türk Vatandaşlığını kazanma istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 11/07/2011 tarihinde bir Türk vatandaşı ile evlenen ve … Valiliği bünyesinde oluşturulan Vatandaşlık İnceleme ve Araştırma Komisyonunca 13/02/2015 tarihli mülakat sonucu yapılan değerlendirmede; aile yaşantısı ve sosyo ekonomik durum göz önünde tutulduğunda Türk vatandaşı olan eşi ile birlikte yaşadığı tespit edilen davacının evliliğinin 4 yıldan fazla süreyle devam ettiği, Türkiye’de bulunduğu bu süre içerisinde kamu düzenine ve güvenliğine zarar verecek davranışlarda bulunduğu, suç işlediği veya yasa dışı faaliyetler içinde yer aldığı yönünde yasal bir tespit yapılmadığı dikkate alındığında, davacının Türk vatandaşlığının kazandırılması istemiyle yaptığı başvurunun soyut değerlendirmeler yapılmak suretiyle mevzuatta aranılan koşulları taşımadığı gerekçe gösterilerek reddedilmesinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, vatandaşlık başvurularında kanunda sayılan şartları taşıyıp taşımadıklarının incelendiği, nihai kararın Bakanlıkta olduğu, davacının bedensel engelinin eşi tarafından kötüye kullanıldığı tespit edildiğinden idarede olumlu bir kanaat olmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/11/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(X)_KARŞI OY :

Dava, Suriye Arap Cumhuriyeti uyruklu davacının evlenme ile Türk Vatandaşlığını kazanma istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Davacının başvurusu üzerine … Valiliği bünyesinde oluşturulan Vatandaşlık İnceleme ve Araştırma Komisyonunca 13/02/2015 tarihli mülakat sonucunda yapılan değerlendirmede; davacının 11/07/2011 tarihinde evlendiği, bu evliliklerinden çocuklarının bulunmadığı, Türkçeyi bilmediği, davacının aile birlikteliği ve yaşantıları hakkında … ili Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünce yapılan inceleme raporunda; davacının eşi …’nun davacının sahip olduğu bedensel engeli para kazanma yolunda kötüye kullandığı, yaşanılan birliktelik, aile yaşantısı ve sosyoekonomik durum göz önünde tutulduğunda adı geçenlerin birlikte yaşadığı, bakım ve menfaat ilişkisi olmakla birlikte kadın istismarının olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bu durumda, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 16. maddesinde aranan şartları taşımadığı anlaşılan davacının talebinin dava konusu işlemle reddedilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından dava konusu işlemin iptaline yönelik İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyu ile Daire kararına katılmıyorum.