Danıştay Kararı 10. Daire 2016/14910 E. 2020/5318 K. 25.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/14910 E.  ,  2020/5318 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/14910
Karar No : 2020/5318

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
… İl Müdürlüğü
… Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMLERİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı dava konusu işlemin kısmen iptali, davanın kısmen reddi yolundaki kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, Büyükçekmece ilçesi, Merkez Mahallesinde bulunan, deniz dolgu vasıflı 295 m² yüzölçümlü taşınmazın 251 m²’lik kısmının restaurant+bahçe+plaj yapılmak suretiyle fuzulen işgal edildiğinden bahisle davacıdan 01/01/2000-09/06/2009 dönemine ilişkin olarak 146.051,31 TL ecrimisil istenilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı ecrimisil ihbarnamesine yapılan itirazın reddine ilişkin … tarih ve … sayılı ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Danıştay (Kapatılan) Onyedinci Dairesinin 18/02/2015 tarih ve E:2015/899, K:2015/73 sayılı bozma kararına uyularak, dava konusu taşınmazın Maliye Hazinesi mülkiyetinde iken 29/03/2010 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile yapılan protokol ile ilgili belediyeye devredildiği, dolayısıyla devir tarihine kadar davalı idare tarafından taşınmazdan ecrimisil istenilmesine yasal olarak bir engel bulunmadığından 09/06/2009 tarihine kadarki dönem için düzenlenen ecrimisil ihbarnamesinde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmadığı, 6009 sayılı Kanun’un 25. maddesi gereğince fuzuli işgalin tespit edildiği 09/06/2009 tarihinden geriye doğru en fazla 5 yıllık süre için ecrimisil istenilmesi mümkün bulunduğundan tespit tarihinden önceki 5 yılı aşan 33.093,22-TL ecrimisil bedelinin iptali gerektiği, tespit tarihinden geriye doğru 5 yıl içinde kalan 10/06/2004 ila 09/06/2009 tarihlerini kapsayan dönem için tahakkuk ettirilen 112.958,09 TL’lik ecrimisil kısmına gelince, davacının ecrimisil bedelinin fahiş olduğu yolundaki iddiası dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerektiği, dava dosyasında bir örneği bulunan davacının Büyükçekmece Belediye Başkanlığı ile yaptığı 05/02/2005 başlangıç tarihli kira sözleşmesinden (sözleşmede işyerinin yüzölçümü belirtilmese de davalı idarenin savunmalarından ve dosyadaki diğer belgelerden tespit edilen) 44 m²’lik işyeri için yıllık 3.600,00 TL kira bedeli belirlendiği, yerleşik Danıştay içtihatlarına göre en doğru ecrimisil bedelinin varsa emsal alınabilecek kira bedellerine göre belirlenebileceği, davacının kiraladığı sözkonusu işyerinin önündeki 251 m² alanı işgal etmesinden dolayı hesaplanacak ecrimisil bedelinin de anılan kira bedeli baz alınarak hesaplanabileceği, 2005 yılı ve 44 m²’lik bir alan için yıllık 3.600,00 TL kira bedeli belirlendiğine göre 2005 yılı için (3.600:44 m²) m² başına ecrimisilin 81.81 TL olacağı, bu tutarın Türkiye İstatistik Kurumu’nun belirlediği Üretici Fiyatları Endeksi’nin (ÜFE) oniki aylık ortalama değişim oranları baz alınarak ilgili döneme uyarlanabileceği belirtilerek, davacıdan ecrimisil istenebilecek dönem olan 10/06/2004 ila 09/06/2009 dönemi için ödenmesi gereken toplam ecrimisil miktarının (2004 yılı için 9.936,80 TL, 2005 yılı için 20.534,31 TL, 2006 yılı için 22.452,21 TL, 2007 yılı için 23.785,87 TL, 2008 yılı için 25.714,90 TL, 2009 yılı için ise 15.373,69 TL olmak üzere) toplam 117.797,78 TL olacağından ve davalı idarece aynı dönem için belirlenen 112.958,09 TL ecrimisil bedeli daha düşük olduğundan sonucu itibariyle davalı idarece takdir edilen 112.958,09 TL ecrimisilde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin 33.093,22 TL’lik ilişkin kısmının iptaline, 112.958,09 TL’lik yönelik kısmı yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI :
Davacı tarafından, mahkemece bozmaya uyulmasının hukuka aykırı olduğu, dava konusu taşınmazın denizden dolgu alanı olması nedeniyle tasarruf yetkisinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait olduğu, davalı idarenin ecrimisil isteme yetkisinin bulunmadığı, bilirkişi raporu alınmadığı, yeterli emsal mevcut olmadığı, eksik inceleme ile karar verildiği, 5 yılı aşan kısım için ecrimisil istenemeyeceği belirtilerek, mahkeme kararının redde ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, ecrimisil isteme yetkisinin kendilerine ait olduğu, idarenin hesaplama yöntemini kusurlandırmaya olanak bulunmadığı, ecrimisil bedelinin iptale ilişkin kısmının mevzuata aykırı olduğu, yargı organlarının idarenin takdir yetkisini ortadan kaldırıcı şekilde karar vermesinin hukuka aykırı olduğu belirtilerek, mahkeme kararının iptale ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN_SAVUNMASI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dava dosyasının incelenmesinden, mahkemenin 01/03/2016 tarihli ara kararına cevaben verilen davalı idarenin 15/04/2016 havale tarihli dilekçesinde, idare tarafından 01/01/2000-09/06/2009 dönemine ilişkin olarak talep edilen 146.051,31 TL ecrimisil bedelinin, 6009 sayılı Kanun’un 25. maddesiyle getirilen 5 yıllık zamanaşımı kapsamında kaldığı belirtilerek, 5 yılı aşan 33.093,22 TL ecrimisil bedeli terkin edilerek, 10/06/2004 – 09/06/2009 tarihleri arası dönem için 112.958,09 TL ecrimisil bedeli hesaplandığının bildirildiği görülmektedir.
Bu itibarla, davalı idare tarafından terkin edilen 33.093,22 TL yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, dava konusu işlemin bu miktar için iptali yönünde verilen kararda sonucu itibariyle hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin kısmen iptali, davanın kısmen reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.