Danıştay Kararı 10. Daire 2016/1409 E. 2020/6962 K. 28.12.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/1409 E.  ,  2020/6962 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/1409
Karar No : 2020/6962

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : 1. Hukuk Müşaviri Yrd. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, evlilik yoluyla Türk vatandaşlığını kazanma talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü işleminin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin .. tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; her ne kadar idarece davacının “bina içerisinde hırsızlık” suçundan yargılandığı savunulmakta ise de, davacının söz konusu yargılamadan beraat ettiği, sonrasında ise davacı hakkında herhangi bir olumsuz tespit bulunmadığı, öte yandan, davacının başvurusu üzerine kolluk tarafından ilgilinin ev adresi ve mahallinde yapılan güvenlik soruşturması sonucunda da “evliliğin normal bir evlilik olduğu ve herhangi bir olumsuzluğa rastlanılmadığı” yönünde kanaat bildirildiği, dolayısıyla Türk vatandaşlığına kabul konusunda mevzuatta aranan şartları haiz olduğundan, davacının talebinin reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, kişilerin sadece evlilik birliği içinde yaşaması ve evlilikle bağdaşmayacak faaliyette bulunulmamasının vatandaşlığa alınması için gerekli ancak yeterli bir koşul olmadığı, davacı hakkında, “fidye almak için çocuk kaçırmak” suçu nedeniyle hakkında tutuklama kararı verildiği ve “bina dahilinden hırsızlık” suçundan yargılandığından bahisle davacının geçmişte kamu düzenini bozmaya yönelik fiiller içinde olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY:
Azerbaycan uyruklu olan davacı, Türk vatandaşı olan … ile 27/08/2007 tarihinde evlenmiş, 5901 sayılı Kanun’un 16. maddesi uyarınca evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanma istemiyle 08/02/2011 tarihinde başvuruda bulunmuş, bu başvurunun Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemiyle anılan Kanunun 10. ve 16. maddeleri uyarınca uygun bulunmadığından bahisle reddi üzerine bakılan davayı açmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
5901 Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun “Türk vatandaşlığının evlenme yoluyla kazanılması” başlıklı 16. maddesinde, “Bir Türk vatandaşı ile evlenme doğrudan Türk vatandaşlığını kazandırmaz. Ancak bir Türk vatandaşı ile en az üç yıldan beri evli olan ve evliliği devam eden yabancılar Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabilir. Başvuru sahiplerinde;
a) Aile birliği içinde yaşama,
b) Evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama,
c) Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama, şartları aranır.
(2) Başvurudan sonra Türk vatandaşı eşin ölümü nedeniyle evliliğin sona ermesi halinde birinci fıkranın (a) bendindeki şart aranmaz.
(3) Evlenme ile Türk vatandaşlığını kazanan yabancılar evlenmenin butlanına karar verilmesi halinde evlenmede iyiniyetli iseler Türk vatandaşlığını muhafaza ederler.” hükmü yer almaktadır.
6/4/2010 tarih ve 27544 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin “Türk vatandaşlığının evlenme yoluyla kazanılması ve müracaat makamlarınca başvurunun işleme alınmasında uygulanacak esaslar” başlıklı 25. maddesinde, “…(2) Başvuruda bulunan yabancı hakkında müracaat makamlarınca araştırma yapılır. Araştırma sonucunda yabancının;
a) Bir Türk vatandaşı ile üç yıldan beri evli olmadığı,
b) Evliliğin boşanma veya müracaat tarihinden önce ölüm gibi nedenlerle son bulduğu,
c) Herhangi bir suçtan dolayı yargılamasının devam ettiği veya hükümlü ya da tutuklu olduğu,
ç) 26 ncı madde uyarınca istenen belgeleri ibraz edemediği,
anlaşıldığı takdirde başvurusu kabul edilmez ve bu hususta ilgilisine gerekli tebligat yapılır…” kuralına; ”Araştırma, soruşturma ve geçerlilik süresi” başlıklı 72. maddesinin beşinci fıkrasında ise, “İlgili kurumlarca yapılan araştırma sonucunda Anayasa ile kurulu devlet düzenini yıkma yolunda faaliyette bulunduğu, bu faaliyetlerde bulunanlarla işbirliği yaptığı veya bunları maddi olarak desteklediği, Türkiye Cumhuriyetinin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne karşı yurt içinde veya dışında, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarla ilgili faaliyetlerde bulunduğu, isyan, casusluk ve vatana ihanet suçlarına katıldığı, silah ve uyuşturucu madde kaçakçılığı, insan kaçakçılığı ve insan ticareti yaptığı veya bunlarla ilişki içerisinde bulunduğu tespit edilenler ile taksirli suçlar hariç olmak üzere ertelenmiş, zamanaşımına uğramış, hükmün açıklanması geriye bırakılmış, paraya çevrilmiş veya affa uğramış olsa dahi, altı aydan fazla hapis cezası alanlar Türk vatandaşlığını kazanamaz.” kuralına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 16. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde, Türk vatandaşlığına alınabilmek için millî güvenlik, kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir halinin bulunmama koşulu ve anılan Kanuna dayanılarak çıkarılan Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 72. maddesinin beşinci fıkrasında, 6 aydan fazla hapis cezası alanların Türk vatandaşlığına alınamayacağı yolundaki düzenleme karşısında, davacı hakkında, davadışı bir arkadaşıyla iştirak halinde davadışı …’ya yönelik olarak, para temin etmek amacıyla oğlu …’yı kaçırdıkları ve mağdur çocuğu öldüreceklerinden bahisle tehdit ederek yağma suçunu işlediği, olay tarihinde on yaşında olan ve hukuken itibar edilebilir irade açıklamasında bulunmaya ehil olamayan mağdur çocuğa yönelik olarak da kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediği gerekçesiyle …Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…., K:… sayılı kararıyla, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu yönünden 4 yıl hapis cezası ile, yağma suçu yönünden ise 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği dikkate alındığında, yukarıda yer verilen Yönetmelik hükmüne uygun olarak davacının Türk vatandaşlığına alınmaması yolunda tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.