Danıştay Kararı 10. Daire 2016/14028 E. 2020/4071 K. 21.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/14028 E.  ,  2020/4071 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/14028
Karar No : 2020/4071

KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYEN (DAVALI) : …Bakanlığı / ANKARA
VEKİLİ : 1. Hukuk Müşaviri Yrd. …

KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- …
2- …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının bozulmasına dair Danıştay Onuncu Dairesi’nin 11/01/2016 tarih ve E:2012/2997, K:2016/96 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıların çocuğu olan …’in 21/07/2009 tarihinde silahla adam yaralama suçundan dolayı polis tarafından yakalanarak doktor raporu aldırmak üzere işlemleri sürdürülürken kendisine ve çevresine zarar verme ihtimaline binaen geçici süreli olarak … ili, … ilçesi, … Polis Merkezi Amirliğinde gözlem altına alındığı ve polis nezarethanesinde tutulduğu sırada, nezarethane parmaklıklarına tırmanarak kendisine su ve sigara verilmesini isteyerek taşkın hareketlerde bulunması üzerine, karakolda görevli olan polis memurunun gözlem altındaki şahsa parmaklıklar arasından su şişesi uzatmak suretiyle su içirmeye çalıştığı esnada, …’in ani bir hamle ile polis memurunu yakasından tutarak kendisine doğru çekip görevlinin belindeki silahı alması, görevlilerin tüm telkin ve çabalarına rağmen silahı bırakmayarak, silahı kafasına dayamak suretiyle bir el ateş ederek olay yerinde hayatını kaybetmesi nedeniyle, uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık olarak vefat edenin annesi … için … TL maddi, … TL manevi, babası … için … TL maddi, … TL manevi olmak üzere toplam … TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararıyla, ölüm olayının akabinde yapılan soruşturma ve kovuşturma sonucu, olayın meydana gelmesinde idare ajanının kusuru olmadığının saptanması, dolayısıyla idarenin hizmet kusurunun bulunmadığının ve olayın sorumluluğunun müteveffanın kendi kusurlu hareketi sonucu doğduğunun anlaşılması karşısında, davalı idarenin tazminle sorumlu tutulmasını gerektirecek nitelikte bir hizmet kusurunun ya da kusursuz sorumluğunun bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine, … TL avukatlık ücretinin davacılar tarafından davalı idareye ödenmesine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Davacıların temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onuncu Dairesince, davanın açıldığı tarihin 01/11/2010 olduğu, 659 sayılı KHK’nin yürürlük tarihi olan 02/11/2011 tarihinden önce bakılmakta olan davanın açıldığı, davalı idare lehine vekalet ücreti takdir edilemeyeceği gerekçesiyle, davacı temyiz isteminin kısmen kabulü ile … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararının; davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının bozulmasına, davacı temyiz isteminin kısmen reddi ile kararın davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi dışındaki kısmının onanmasına karar verilmiştir.

KARAR DÜZELTME
TALEP_EDENİN_İDDİALARI:Davalı idare tarafından, İdari Dava Daireleri Kurulunun da emsal kararında belirttiği gibi, hukuk müşaviri olan idare vekilinin süresinde savunmasını yaptığı ve avukatlık ücretine hak kazandığı, bu nedenle 659 sayılı KHK’nın yürürlüğe girmesinden önce tekemmül etmiş olsa dahi vekalet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceğinin hüküm verildiği tarihteki hukuki durumunun esas alınması gerektiği ileri sürülerek Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ :Davalı idarenin karar düzeltme istemi kabul edilerek ve Dairemizce verilen kısmen bozma kararı kaldırılarak, İdare Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onuncu Dairesinin 11/01/2016 tarih ve E:2012/2997, K:2016/96 sayılı kararının kısmen bozmaya ilişkin kısmı kaldırılarak uyuşmazlık bu kısma ilişkin olarak yeniden incelendi:

İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin yargılama giderleri konusunda yollama yaptığı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323. maddesinde, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmış; 326. maddesinde ise, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesinde; avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade edeceği belirtilmiş; anılan Kanun’un 168. maddesine dayanılarak çıkarılan ve İdare Mahkemesinin karar tarihi olan 22/12/2011 tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 2/1. maddesinde; “Bu tarifede yazılı avukatlık ücreti kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığıdır.” ; 5. maddesinde ise “Hangi aşamada olursa olsun, dava ve icra takibini kabul eden avukat, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretin tamamına hak kazanır” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname 02/11/2011 tarih ve 28103 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Anılan Kanun Hükmünde Kararname’nin “Davalardaki temsilin niteliği ve vekalet ücretine hükmedilmesi ve dağıtımı” kenar başlıklı 14. maddesinin birinci fıkrasında, ”Tahkim usulüne tabi olanlar dahil adli ve idari davalar ile icra dairelerinde idarelerin vekili sıfatıyla hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ve avukatlar tarafından yapılan takip ve duruşmalar için, bu davaların idareler lehine neticelenmesi halinde, bunlar tarafından temsil ve takip edilen dava ve işlerde ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekalet ücreti takdir edilir. ” hükmü düzenlenmiştir.
Ayrıca, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin “Manevi tazminat davalarında ücret” başlıklı 10. maddesinin 4. fıkrasında, “Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından vekalet ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.
” düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Davalı İçişleri Bakanlığının; yargılama aşamalarına, hukuk müşaviri aracılığıyla katkıda bulunduğu, bu durumda, ret ile sonuçlanan bu davada, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından da benimsendiği üzere, 659 sayılı KHK’nın yürürlüğe girmesinden önce açılmış olsa dahi, 659 sayılı KHK’nın yürürlüğünden sonra karar verilmiş olması nedeniyle, ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi zorunlu olup, “ilgili mevzuat” ifadesinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin anlaşılması gerektiği de açıktır.
Öte yandan; bakılmakta olan dava … TL maddi ve … TL manevi tazminat istemiyle açılmış olup, İdare Mahkemesince davanın reddine, … TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı idareye ödenmesine karar verilmiştir.
Yukarıda yer alan açıklamalar uyarınca, İdare Mahkemesince, vekâlet ücretine hükmedilirken Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10. maddesinde yer alan “Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” ibaresi dikkate alınarak maddi ve manevi tazminat için ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekmekte iken İdare Mahkemesince tek vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Ayrıca, maddi tazminat talebiyle açılan davalarda, kabul edilen tazminat miktarının önemli kısmının vekâlet ücreti olarak davalı idareye ödenmesi, açılan tazminat davasını davacı açısından anlamsız hale getirmekte, bazı olaylarda ise, davacının dava açılmadan önceki durumundan daha kötü bir duruma girmesine neden olmakta, bu durum, gerek Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru kararlarında gerekse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında mahkemeye erişim hakkının ihlali olarak değerlendirilmektedir. Tümden ret ya da kısmen kabul, kısmen ret ile sonuçlanan maddi tazminat davalarında, taraflar lehine hükmedilecek vekâlet ücretinin, kişilerin hak arama özgürlüğü kapsamındaki mahkemeye erişim hakkını ihlal etmeden ne şekilde hesaplanacağı konusunda Tarifenin 10. maddesinin 2. ve 3. fıkralarına paralel bir düzenlemeye yer verilmemiş olması nedeniyle, reddedilen maddi tazminata yönelik vekâlet ücretinin Tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceğine ilişkin Tarife hükmünün ihmal edilmesi, hakkaniyete daha uygun olacaktır.
Yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca, İdare Mahkemesince, reddedilen maddi ve manevi tazminat miktarları için ayrı ayrı davalı idare lehine temyize konu Mahkeme kararının verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, “temyiz incelemesi sonunda Danıştay’ın, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı” hükme bağlanmıştır.
Bu durumda; davalı idare lehine Mahkeme kararının verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen maddi tazminat istemi yönünden … TL, reddedilen manevi tazminat istemi yönünden de … TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen … TL avukatlık ücretinin davacılar tarafından davalı idareye verilmesine” şeklindeki hükmün, ” tamamı reddedilen …-TL manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10. maddesi uyarınca belirlenen …-TL avukatlık ücretinin ve yine tamamı reddedilen …-TL maddi tazminat talebi yönünden maktu … TL avukatlık ücretinin davacılardan alınarak davalı idareye verilmesine” şeklinde kararın düzeltilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin, lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yönelik talebinin kabulüne;
2.Davanın reddine ilişkin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının hüküm fıkrasında yer alan “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen … TL avukatlık ücretinin davacılar tarafından davalı idareye verilmesine” şeklindeki hükmün, ” tamamı reddedilen …-TL manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10. maddesi uyarınca belirlenen …-TL avukatlık ücretinin ve yine tamamı reddedilen …-TL maddi tazminat talebi yönünden maktu … TL avukatlık ücretinin davacılardan alınarak davalı idareye verilmesine” şeklinde düzeltilerek ONANMASINA, 21/10/2020 tarihinde oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)- KARŞI OY:

Mahkeme kararının hüküm fıkrasında tamamı reddedilen maddi ve manevi tazminat istemi yönünden davacı aleyhine nispi vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uygunluk bulunmamakta olup, bu husus, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasını gerektiren, “yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hata ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık” kapsamında bulunmayıp, anılan maddenin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın bozulmasını gerektiren “hukuka aykırılık” teşkil ettiğinden, İdare Mahkemesi kararının bu kısmının, Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına bu yönden katılmıyorum.