Danıştay Kararı 10. Daire 2016/13897 E. 2020/4715 K. 11.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/13897 E.  ,  2020/4715 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/13897
Karar No : 2020/4715

KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYEN (DAVALI): … Valiliği
VEKİLİ: Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI): …

İSTEMİN_KONUSU: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının onanmasına dair Danıştay Onuncu Dairesi’nin 13/05/2016 tarih ve E:2013/4101, K:2016/2684 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının … uyruklu eşinin ikamet izninin kısaltılması ve 11/02/2012 tarihine kadar ülke dışına çıkması yolunda tesis edilen davalı idare işleminin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla; 5683 sayılı Yabancıların Türkiyede İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun’da yabancıların memlekette kalmasının hangi hallerde sakıncalı sayılacağı ve sınır dışı edileceklerinin belirtildiği, davacının durumunun ise bunlardan hiçbirisine girmediği, Kanun’da tahdidi olarak sayılan hallerin gerçekleştiğini ispatlayacak somut kanıtlar ortaya konulmadan ve gerekli araştırmalar yapılmadan Türk Medeni Kanununa göre evli olan bir kişi hakkında kanaate dayalı olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlem iptal edilmiştir.
Daire kararının özeti: Davalı idarenin temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onuncu Dairesince, temyize konu karar hukuk ve usule uygun bulunmuş ve kararın onanmasına karar verilmiştir.

KARAR_DÜZELTME
TALEP_EDENİN_İDDİALARI: Davalı idare tarafından, temyiz aşamasında ileri sürülen iddiaların değerlendirilmediği belirtilerek Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY_TETKİK_HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ: Karar düzeltme isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onuncu Dairesinin 13/05/2016 tarih ve E:2013/4101, K:2016/2684 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
… uyruklu … isimli kişi 17/01/2008 tarihinde Türk vatandaşı olan davacı ile evlenmiş ve bu evliliğe istinaden 20/09/2011 tarihinde ikamet izni başvurusunda bulunmuştur. Söz konusu başvuru üzerine anılan kişiye 04/10/2011 – 03/06/2012 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ikamet tezkeresi düzenlenmiştir.
Sonrasında davacı ile … uyruklu eşinin beyan etmiş oldukları ikamet adresi ve çevresinde tahkikat yapılmış, bu tahkikat sonucunda yapılan evliliğin ikamet tezkeresi almaya yönelik formalite evlilik olduğu tespit edildiğinden bahisle davacının eşinin ikamet izninin kısaltılması ve 11/02/2012 tarihine kadar ülke dışına çıkması yönünde işlem tesis edilmiş, bu işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan mülga 5683 sayılı Yabancıların Türkiye’de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun’un,
“İkamet tezkeresinin reddolunacağı haller” başlıklı 7. maddesinde,
“A) Sırf iş tutmak için gelecek sanat ve meslek erbabı olup da tutacağı iş, kanunlar gereğince Türk vatandaşlarına hasredilmiş bulunan,
B) Türk kanun veya örf ve adetleriyle yahut siyasi icabatla telif edilemiyecek durumda olan veya faaliyette bulunan,
C) Türkiye’de kalmak istediği müddet zarfında yaşamak için maddi imkanları meşru bir şekilde temin edemiyeceği sabit olan,
D) Türkiye’ye girmesi memnu olup da her nasılsa girmiş bulunan,
E) Türkiye’de oturduğu müddetçe huzur ve asayişi ihlal eden,
Yabancılara ikamet tezkeresi verilemez” hükmüne yer verilmiştir.
“Muzır şahıslar” başlıklı 19. maddesinde ise İçişleri Bakanlığınca memlekette kalması umumi güvenliğe, siyasi ve idari icaplara aykırı sayılan yabancıların verilecek muayyen müddet zarfında Türkiye’den çıkmağa davet olunacağı, bu müddetin sonunda Türkiye’yi terketmiyenlerin sınır dışı edilebileceği kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen kurallara göre, Türk kanun veya örf ve adetleriyle yahut siyasi icabatla telif edilemiyecek durumda olan veya Türkiye’de kalması idari icaplara aykırı sayılan yabancılara ikamet izni vermeme, izin süresini kısaltma ve sınır dışı etme yönünde işlem tesis edilebileceği açıktır.
Uyuşmazlıkta; dosya içerisinde yer alan davacının evliliğine yönelik tahkikatlar sonucu düzenlenen 28/10/2011 tarihli tutanak incelendiğinde; davacıyla ve telefon ile de … uyruklu eşi ile görüşüldüğü, yabancı uyruklu şahsın davacıya da sorulan benzer sorulara tutarsız ve çelişkili cevap verdiği, ev içerisinde yapılan gözlemlerde, yabancı uyruklu şahsın ikamette yaşadığını gösterir yönde hiçbir emareye rastlanılmadığının belirtildiği, davacının komşularıyla yapılan görüşmede ise, davacıyı tanıdıkları, bekar olarak bildikleri, yabancı uyruklu şahsı ise hiç görmediklerinin beyan edildiği; 05/04/2011 tarihli tutanak incelendiğinde; komşusu tarafından, davacının oğlu ile birlikte yaşadığı, evli olmadığı ve erkek şahsı hiç görmediğinin beyan edildiği, ikamet adresinin karşısında yer alan market sahibi tarafından, davacının bekar olduğu ve çocuğu ile birlikte yaşadığının beyan edildiği, davacının annesi tarafından da kızının evli olmadığı, boşandığı eşinden olan çocuğu ile birlikte yaşadığının beyan edildiği hususlarının tespit edildiği dikkate alındığında; Türk vatandaşı davacı ile evliliği dolayısıyla kendisine evlilik amacıyla ikamet izni verilen … uyruklu yabancının ikamet izninin veriliş amacına aykırı olarak evlilik birlikteliği içerisinde yaşamadığı anlaşıldığından, anılan yabancı uyruklu kişi hakkında işlem tarihinde yürürlükte olan 5683 sayılı Yabancıların Türkiye’de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun’un 7. maddesi ve 19. maddesinde yer alan düzenlemelere uygun olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Diğer taraftan, Danıştay Genel Yazı İşleri Müdürlüğü kayıtlarına 18/11/2016 tarihinde giren dilekçede; davacı tarafından, eşinin Türk vatandaşı olması sebebiyle bakılan davanın konusunun ortadan kalktığı ileri sürülmekle birlikte; hukuka uygunluk denetiminin işlem tarihindeki maddi ve hukuki durum esas alınarak yapılması gerektiğinden ve işlem tarihi itibariyle davacının eşi Filistin vatandaşı olduğundan anılan iddiaya itibar edilmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 11/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.