Danıştay Kararı 10. Daire 2016/13084 E. 2020/4481 K. 04.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/13084 E.  ,  2020/4481 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/13084
Karar No : 2020/4481

KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYEN (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : 1. Huk. Müş. Yrd. …

İSTEMİN_KONUSU :… İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı davanın reddi yolundaki kararının esas yönünden onanmasına, vekalet ücreti yönünden bozulmasına dair Danıştay Onuncu Dairesi’nin 18/03/2016 tarih ve E:2013/833, K:2016/1530 sayılı kararının; taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından … ili, …, … ve … Caddesi kavşağında farklı gruplar arasında çıkan kavgada kullanılan silahtan çıkan mermi ile yaralandığından bahisle, uğranıldığı belirtilen … TL maddi, … TL manevi zararın tazmini istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 12/08/2010 tarih ve 4718 sayılı işlemin iptali ile … TL maddi, … TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, davacının yaralanmasına sebebiyet veren kavganın, aralarında husumet bulunan iki farklı grup arasında meydana geldiği ve kullanılan silahın da kavgada bulunan şahıslar tarafından kullanıldığı, idare ile hiçbir hukuki ilişkisi olmayan, idare ile arasında sözleşmeye dayanan yahut statüsel (atama gibi) herhangi bir bağlantısı bulunmayan üçüncü kişilerin eylemi nedeniyle meydana geldiği, belirtilen zararla idarece yürütülen hizmet arasında herhangi bir illiyet bağının, dolayısıyla idarenin hizmet kusurunun bulunmaması, ayrıca kusursuz sorumluluk halinin de söz konusu olmaması nedeniyle, dava konusu işlemde hukuka aykırılık ve davacının tazminat talebinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, maddi tazminata ilişkin kısım yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 12. maddesi uyarınca belirlenen … TL ve manevi tazminata ilişkin kısmı yönünden ise; Tarifenin 10. maddesinin 3. ve 4. fıkraları uyarınca … TL olmak üzere toplam … TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, karar verilmiştir.

Daire kararının özeti: Davacının temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onuncu Dairesince, temyize konu mahkeme kararının, davanın reddine ilişkin kısmında 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinde belirtilen bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından, davacının bu kısma yönelik temyiz isteminin yerinde olmadığı, 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca idareler lehine vekalet ücreti takdirinin, ancak bu Kanun Hükmünde Kararname’nin yürürlüğe girdiği 02/11/2011 tarihinden sonra açılan davalarda söz konusu olabileceği, bakılmakta olan davanın, 659 sayılı KHK’nin yürürlük tarihinden önce açıldığı, davayı hukuk müşaviri eliyle takip etmiş olmasına rağmen, davalı idare lehine vekalet ücreti takdir edilemeyeceği, gerekçesiyle kararın davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının bozulmasına, davanın reddine yönelik kısmının onanmasına, karar verilmiştir.

KARAR DÜZELTME
TALEP_EDENLERİN_İDDİALARI :Davacı tarafından; çayevinde çay içtiği esnada başlayan kavgada bir silahtan ateşlenen mermi nedeniyle hayati tehlike geçirecek şekilde yüzünden yaralandığı, yaralanmasına neden olan silahın kime ait olduğunun bulunamadığı, şüphelinin tespit edilememesi sebebiyle … Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı soruşturma dosyası ile tefrik kararı ve 24/05/2034 yılına kadar daimi arama kararı verildiği, idarenin kusursuz sorumluluk gereğince oluşan zararı karşılaması gerektiği, davalı idare tarafından; lehine vekalet ücreti verilmesi gerektiği ileri sürülerek Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Davalı idare tarafından davacının karar düzeltme isteminin reddi gerektiği savunulmakta olup, davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ :Davalı idarenin karar düzeltme istemi kabul edilerek ve Dairemizce verilen kısmen bozma kararı kaldırılarak, İdare Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Davacının Karar Düzeltme İsteminin İncelenmesi:
Danıştay dava daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verilen kararları hakkında, ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmaya devam edilen) 54. maddesinde yazılı nedenlerle kararın düzeltilmesi istenebilir.
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde maddi ve manevi tazminata ilişkin olarak öne sürülen hususlar ise, anılan maddede yazılı nedenlerden hiçbirine uymamaktadır.
Bu nedenle, davacının, Danıştay Onuncu Dairesinin 18/03/2016 tarih ve E:2013/833, K:2016/1530 sayılı kararının aleyhine olan kısmının düzeltilmesi isteminin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Davalı … Bakanlığının Vekalet Ücretine İlişkin Karar Düzeltme İsteminin İncelenmesi
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde vekalet ücreti yönünden ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, davalı idarenin karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onuncu Dairesinin 18/03/2016 tarih ve E:2013/833, K:2016/1530 sayılı kararının vekalet ücretine ilişkin kısmı kaldırılarak uyuşmazlık bu yönden yeniden incelendi.

İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin yargılama giderleri konusunda yollama yaptığı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323. maddesinde, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmış; 326. maddesinde ise, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesinde; avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade edeceği belirtilmiş; anılan Kanun’un 168. maddesine dayanılarak çıkarılan ve İdare Mahkemesinin karar tarihi olan 02/08/2012 tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 2/1. maddesinde; “Bu tarifede yazılı avukatlık ücreti kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığıdır.” ; 5. maddesinde ise “Hangi aşamada olursa olsun, dava ve icra takibini kabul eden avukat, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretin tamamına hak kazanır” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname 02/11/2011 tarih ve 28103 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Anılan Kanun Hükmünde Kararname’nin “Davalardaki temsilin niteliği ve vekalet ücretine hükmedilmesi ve dağıtımı” kenar başlıklı 14. maddesinin birinci fıkrasında, ”Tahkim usulüne tabi olanlar dahil adli ve idari davalar ile icra dairelerinde idarelerin vekili sıfatıyla hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ve avukatlar tarafından yapılan takip ve duruşmalar için, bu davaların idareler lehine neticelenmesi halinde, bunlar tarafından temsil ve takip edilen dava ve işlerde ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekalet ücreti takdir edilir. ” hükmü düzenlenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME
Davalı … Bakanlığının; yargılama aşamalarına, hukuk müşaviri aracılığıyla katkıda bulunduğu, bu durumda, ret ile sonuçlanan bu davada, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından da benimsendiği üzere, 659 sayılı KHK’nın yürürlüğe girmesinden önce açılmış olsa dahi, 659 sayılı KHK’nın yürürlüğünden sonra karar verilmiş olması nedeniyle, ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi zorunlu olup, “ilgili mevzuat” ifadesinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin anlaşılması gerektiği de açıktır.
Öte yandan; bakılmakta olan dava … TL maddi ve … TL manevi tazminat istemiyle açılmış olup, İdare Mahkemesince davanın reddine, reddedilen manevi tazminat yönünden maktu … TL, maddi tazminat yönünden ise Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre nispi olarak hesaplanan … TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye ödenmesine karar verilmiştir.
Maddi tazminat talebiyle açılan davalarda, kabul edilen tazminat miktarının önemli kısmının vekalet ücreti olarak davalı idareye ödenmesi, açılan tazminat davasını davacı açısından anlamsız hale getirmekte, bazı olaylarda ise, davacının dava açılmadan önceki durumundan daha kötü bir duruma girmesine neden olmakta, bu durum, gerek Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru kararlarında gerekse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında mahkemeye erişim hakkının ihlali olarak değerlendirilmektedir. Tümden ret ya da kısmen kabul, kısmen ret ile sonuçlanan maddi tazminat davalarında, taraflar lehine hükmedilecek vekalet ücretinin, kişilerin hak arama özgürlüğü kapsamındaki mahkemeye erişim hakkını ihlal etmeden ne şekilde hesaplanacağı konusunda Tarifenin 10. maddesinin 2. ve 3. fıkralarına paralel bir düzenlemeye yer verilmemiş olması nedeniyle, reddedilen maddi tazminatın Tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceğine ilişkin Tarife hükmünün ihmal edilmesi, hakkaniyete daha uygun olacaktır.
Yukarıda yer alan açıklamalar uyarınca, İdare Mahkemesince, reddedilen maddi tazminat miktarı için davalı idare lehine temyize konu Mahkeme kararının verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, “temyiz incelemesi sonunda Danıştay’ın, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı” hükme bağlanmıştır.
Bu durumda; davalı idare lehine Mahkeme kararının verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen maddi tazminat istemi yönünden … TL, vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 12. maddesi uyarınca belirlenen …-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine” şeklindeki hükmün, maddi tazminat talebi yönünden maktu… TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine” şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının karar düzeltme isteminin reddine,
2. Davalı idarenin karar düzeltme isteminin kabulüne, davanın reddine ilişkin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının hüküm fıkrasında yer alan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 12. maddesi uyarınca belirlenen …-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine” şeklindeki hükmün, maddi tazminat talebi yönünden maktu … TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine” şeklinde düzeltilerek ONANMASINA, 04/11/2020 tarihinde davacının karar düzeltme istemi yönünden oy birliğiyle, davalı idarenin karar düzeltme istemi yönünden oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)-KARŞI OY :

Danıştay dava daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verilen kararları hakkında, ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmaya devam edilen) 54. maddesinde yazılı nedenlerle kararın düzeltilmesi istenebilir. Kararın düzeltilmesi dilekçesinde öne sürülen hususlar ise, anılan maddede yazılı nedenlerden hiçbirine uymamaktadır.
659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca idareler lehine vekalet ücreti takdirinin, ancak bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği 02/11/2011 tarihinden sonra açılan davalarda söz konusu olabileceği, bakılmakta olan davanın bu tarihten önce açıldığı dikkate alındığında, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği, temyize konu mahkeme kararının bu kısmında hukuki isabet bulunmadığından, Dairenin 18/03/2016 tarih ve E:2013/833, K:2016/1530 sayılı kararının vekalet ücretine ilişkin kısmına dair davalı idarenin, kararın düzeltilmesi isteminin reddine karar verilmesi gerektiği oyuyla Dairemiz kararının aksi yöndeki bu kısmına katılmıyorum

(XX)-KARŞI OY :

Mahkeme kararının hüküm fıkrasında tamamı reddedilen maddi tazminat istemi yönünden davacı aleyhine nispi vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uygunluk bulunmamakta olup, bu husus, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasını gerektiren, “yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hata ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık” kapsamında bulunmayıp, anılan maddenin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın bozulmasını gerektiren “hukuka aykırılık” teşkil ettiğinden, İdare Mahkemesi kararının bu kısmının, Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına bu yönden katılmıyorum.