Danıştay Kararı 10. Daire 2016/12018 E. 2020/4732 K. 11.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/12018 E.  ,  2020/4732 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/12018
Karar No : 2020/4732

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı

VEKİLİ : I. Huk. Müş. Yrd. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Irak vatandaşı olan davacı tarafından, evlenme yoluyla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçme istemi ile yapılan başvurusunun reddine ilişkin İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davalı idarece 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun ilgili hükümlerinde, başvuru şartlarını taşımanın vatandaşlık için tek başına hak sağlamayacağı ifade edilerek idarenin bu konuda takdir yetkisinin bulunduğu belirtilmişse de, evlenme yoluyla Türk vatandaşlığının kazanılması için başvuru sahiplerinin taşıması gereken şartlar ilgili Kanun’da belirlenmiş olup, söz konusu şartların başvuru sahipleri yönünden inceleneceği, Türk vatandaşı olan diğer eşin de bu şartları taşımasının değerlendirme kriteri olarak belirlenemeyeceği, kaldı ki böyle bir değerlendirmenin cezaların şahsiliği ilkesine aykırı olacağı, davalı idarece yapılan araştırma sonucunda davacının Türk vatandaşı ile olan evliliğinin samimi olduğunun belirlendiği, davacının 1998 yılından itibaren Türkiye’de yaşadığı, yaptığı evlilikten 4 tane çocuğunun bulunduğu, her ne kadar davalı idarece davacının eşi hakkında örgüt mensubu olduğu yönünde bilginin bulunduğu ileri sürülmekte ise de, örgüt mensubu olduğu ileri sürülen davacının eşinin Türk vatandaşı olduğu, söz konusu kişi Türk vatandaşı olarak Türk vatandaşlarının sahip olduğu haklardan yararlanabilmekte iken terör örgütü ile herhangi bir bağlantısı tespit edilemeyen davacıya Türk vatandaşlığı verilmemesinin hakkaniyete aykırı olduğu, öte yandan davacının çocuklarının da Türk vatandaşı oldukları, davacının vatandaşlığa alınma yönünde şahsi olarak olumsuz bir durumunun da bulunmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yapılan arşiv araştırması neticesinde, davacının Türk vatandaşı eşi hakkında olumsuz istihbari bilginin olduğu, idarenin vatandaşlığın kazanılması konusunda kişilere ilişkin özel durum ve koşulları değerlendirerek devletin hükümranlık hakları kapsamında takdir yetkisinin bulunduğu göz önüne alındığında tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, ayrıca davanın süresinde de açılmadığı belirtilerek İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :
Irak vatandaşı olan davacı tarafından, 17/07/1998 tarihinde Türk vatandaşıyla evlendiğinden bahisle evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanmak istemiyle başvuruda bulunulmuştur.
Söz konusu başvuruya ilişkin olarak yapılan tahkikatta; MİT Müsteşarlığınca, davacının Türk vatandaşı eşinin, “KONGRA-GEL (PKK) / KCK” ile iltisaklı olduğunun belirtilmesi üzerine davacının 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 16. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan “Milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama” şartını taşımadığı gerekçesiyle başvurusu İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemi ile reddedilmiş, anılan işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 10. maddesinde, ”Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen bir yabancı, bu Kanunda belirtilen şartları taşıması halinde yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığını kazanabilir. Ancak, aranan şartları taşımak vatandaşlığın kazanılmasında kişiye mutlak bir hak sağlamaz.” hükmü, 16. maddesinde, ”(1) Bir Türk vatandaşı ile evlenme doğrudan Türk vatandaşlığını kazandırmaz. Ancak bir Türk vatandaşı ile en az üç yıldan beri evli olan ve evliliği devam eden yabancılar Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabilir. Başvuru sahiplerinde; a) Aile birliği içinde yaşama, b) Evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama, c) Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama, şartları aranır…” hükmü yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacının mevzuatta aranılan koşulları taşıyıp taşımadığı hususunun idarece araştırılması sonucunda ulaşılacak bilgi ve belgelere göre, Türk vatandaşlığına alınmaya yönelik istemin hukuka uygun makul ve kabul edilebilir sebeplerle idarece reddedilebileceği, vatandaşlığa almanın Devletin hükümranlık hakları kapsamında olması nedeniyle, idarenin takdir yetkisine dayanarak mevcut bilgi ve belgelere göre başvuruyu reddedebileceği açıktır.
Uyuşmazlıkta, evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanma istemiyle başvuruda bulunan davacının Türk vatandaşı eşi hakkında yapılan tahkikatta; MİT Müsteşarlığınca, “KONGRA-GEL (PKK) / KCK” ile iltisaklı olduğu belirtilmekte, dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinden de, davacının eşi hakkında Van Cumhuriyet Başsavcılığınca, “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma” ve “Örgütsel amaçlarla patlayıcı madde bulundurmak” suçlarından … soruşturma ve … esas sayılı iddianame düzenlendiği görülmektedir.
Bu itibarla, davacının başvurusu üzerine, davalı idarece yapılan tespit ve değerlendirmeler dikkate alınarak 5901 sayılı Kanun’un tanıdığı takdir yetkisi çerçevesinde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, aksi yönde verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.