Danıştay Kararı 10. Daire 2016/1163 E. 2020/4284 K. 27.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/1163 E.  ,  2020/4284 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/1163
Karar No : 2020/4284

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Yapı Ltd. Şti.
VEKİLLERİ : 1- Av. …
2- Av. …

DAVALI YANINDA MÜDAHİL: … Adi Ortaklığı
VEKİLLERİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, Çatalca ilçesi, … köyü (günümüzde mahalle) sınırlarında yer alan II-a grubu maden işletme ruhsatlı sahanın belirli bir kısmı için İstanbul Valiliği tarafından … Adi Ortaklığı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı özel güvenlik izin belgesinin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; davacı şirket ile özel güvenlik izin belgesi verilen müdahil … Adi Ortaklığı arasında imzalanan rödovans sözleşmesi ve eki teslim tutanağına göre, rödovansçı şirketin, davacı şirketin maden işletme ruhsatına sahip olduğu maden sahasının tümünü değil, rödovans sözleşmesinde koordinatları belirtilen maden sahasının işletmesini devir aldığı, izin belgesi talebiyle yapılan başvuruda da koordinatlı haritanın eklendiği; ancak bilgi formunda izin talep edilen alanın 400.000 m² (400 dönüm) olarak belirtildiği, İl Jandarma Komutanlığı personelinin tanzim ettiği 20/03/2014 tarihli tespit tutanağı kontrol formunda güvenliğin sağlanacağı alanın 400.000 m² (400 dönüm) olarak gösterildiği, halbuki davacı şirkete ait maden işletme ruhsat sahasının tamamının 462 hektar, … Adi Ortaklığının rödovans sözleşmesi ile işlettiği alanın ise 237,72 hektar olduğu, özel güvenlik izin belgesinin rödovans sözleşmesinde belirtilen alan dışında kalan sahanın tümünü kapsayacak şekilde tanzim edildiği, izin belgesi sahibi … Adi Ortaklığının özel güvenlik personelinin, özel güvenlik izin belgesi sınırları içine konuşlandırılarak, davacı şirketin faaliyetlerine de engel olduğu, ayrıca Maden İşleri Genel Müdürlüğünce maden sahasında görevlendirilen teknik nezaretçi tarafından tanzim edilen tutanaklara göre de, özel güvenlik personelinin maden üretim sahasına girmek suretiyle Maden Kanunu ve ilgili mevzuata aykırı hareket ettiği, özel güvenlik personelinin amacı dışında kullanıldığı, iş sağlığı ve güvenliğini tehdit ettiği hususlarının tespit edildiği, böylelikle dava dışı … Adi Ortaklığına verilen özel güvenlik izin belgesinin, izin sahibi şirketin rödovans sözleşmesi uyarınca işletmesinde bulunan saha dışında kalan sahayı da kapsadığı ve özel güvenlik personelinin amacı dışında kullanıldığı ve maden mevzuatına aykırı hareket ettiği, ayrıca davacı şirket ile müdahil şirket arasında gerek rödovans sözleşmesinden gerekse diğer ticari işlerden kaynaklanan ihtilaflar bulunduğu, adli yargıda davaların devam ettiği, özel güvenlik izin belgesine esas teşkil eden İstanbul Valiliği Özel Güvenlik Komisyonunun … tarih ve … sayılı kararında, müdahil … Adi Ortaklığının işlettiği maden sahasının kullanım alanının 400.000 m² olarak belirtildiği ve bu alana ilişkin olarak özel güvenlik izin belgesi verildiği, 400.000 m²’lik maden sahasının davacı şirekte ait ruhsatlı tüm alanı kapsadığı, özel güvenlik izin belgesi verilen müdahil şirketin rödovans sözleşmesi ve eki harita uyarınca kullandığı alanın daha az (237 hektar) bir alanı kapsadığı, davalı idarece, özel güvenlik izin belgesi verilmesi amacıyla müdahil şirket tarafından yapılan başvurunun ilgili mevzuat hükümlerince değerlendirilerek, başvuru sahibi şirketin tasarrufunda olan sahayı gerektiğinde maden mühendisi ve harita kadastro mühendislerinden yararlanmak suretiyle tespit ederek, başvuru sahibinin rödovans sözleşmesi uyarınca kullandığı alan için mevzuatta öngörülen şartları taşıması hâlinde özel güvenlik izin belgesi verilmesi gerekmekte iken, bu hususlara riayet edilmeksizin yalnızca başvuru sahibinin beyanına istinaden, davacının maden işletme ruhsatı sahibi olduğu tüm saha için davacının madencilik faaliyetlerini engelleyecek şekilde verilen özel güvenlik izin belgesi hukuka aykırı olduğundan, davacının söz konusu özel güvenlik izin belgesinin iptal edilmesi talebinin kabul edilerek belgenin iptaline karar verilmesi gerekirken, talebin reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı şirketin işletme ruhsatlı maden alanının 460,26 hektar, rödovans sözleşmesi gereği … Adi Ortaklığına verilen alanın 237,20 hektar, … Adi Ortaklığı tarafından özel güvenlik izni talep edilen ve izin verilen alanın 40 hektar olduğu, İdare Mahkemesince hektar, dönüm, metrekare birimlerinin çevriminde eksik inceleme yapılarak 400.000 m²’lik maden sahasının davacı şirkete ait ruhsatlı alanın tamamını kapsamadığının gözden kaçırıldığı, … Adi Ortaklığının yetkisinde olan 237,20 hektarlık yani 2.372.000 m²’lik alanın yaklaşık altıda birine denk gelen 400.000 m²’lik yani 40 hektarlık alan için özel güvenlik izni verildiği, bu nedenle, işlemin iptaline yönelik İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının gerekçeli olarak onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare Mahkemesi kararında, … Adi Ortaklığına verilen özel güvenlik izninin 400.000 m²’lik bir alanı içerdiği, bunun da rödovans sözleşmesinde belirlenen 237,20 hektarlık alanın tümüne karşılık geldiği belirtilmişse de özel güvenlik izninin 40 hektarlık bir alanı kapsadığı anlaşıldığından, rödovans sözleşmesinde belirlenen alandan daha az bir alanı kapsadığı görülmektedir.
Bununla birlikte, İdare Mahkemesi kararının gerekçesinde de yer verildiği gibi özel güvenlik izni başvurusu üzerine, rödovans sözleşmesi gereği … Adi Ortaklığının yetki alanının tam olarak belirlenmesi, davacı şirketin yetki alanını etkilemeyecek şekilde bir özel güvenlik hizmeti alanı çizilmesi gerekirken, bu hususlara dikkat edilmeksizin tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, sonucu itibarıyla hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.