Danıştay Kararı 10. Daire 2016/11437 E. 2020/4950 K. 16.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/11437 E.  ,  2020/4950 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/11437
Karar No : 2020/4950

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Madencilik Haf. Tur. İnş. Akar. San. ve
Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- ….Bakanlığı
VEKİLİ: Av. …
2- …. Belediye Başkanlığı
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN_KONUSU : …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, Bahçelievler ilçesi, … Merkez Mahallesi, … Caddesi, …. pafta, …. parsel ve çevre parseller üzerinde arkeolojik çalışmaların yapılabilmesi için anılan parselde bulunan kum deposunun faaliyetinin durdurulmasını da içeren Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul I Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun … tarih ve …sayılı kararının iptal edilmesi amacıyla bu kararın bildirilmesine ilişkin …. tarih ve … sayılı işlemin ve Bölge Kurulu kararı uyarınca iş yerinin tahliye edilerek arkeolojik çalışmaya hazır hâle getirilmesine aksi takdirde belediye marifetiyle tahliyenin sağlanacağına ve yapılan masrafların %20 fazlası ile tahsil edileceğine ilişkin … Belediye Başkanlığı işleminin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesince; sit alanı olarak ilan edilen alanlarda herhangi bir faaliyette bulunmak için koruma kurullarından izin almanın şart olduğunda kuşku bulunmadığından, böyle bir izni olmadığı açık olan davacı hakkında tesis edilen işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, İdare Mahkemesi kararında kum ocağı ifadesine yer verilse de işletmenin kum deposu olduğu, dışarıdan alınan kumun burada satıldığı, sit alanında toprağın kazılması ve zarar verilmesinin söz konusu olmadığı, tüm bu işlemlerin 1975 tarihli karara dayandırıldığı; ancak bu karar doğrultusunda hiçbir işlem yapılmayan kültür varlığı karşısında yaşama hakkının elinden alındığı, 2009 yılında arkeolojik kazı yapıldığı ve arazide korunması gereken kültür varlığı bulunmadığının tespit edildiği, 2009 yılında Bölge Kurulunca, anıtsal duvara 10 metreden fazla yaklaşılmaması kaydıyla mevcut faaliyetlerin geçici olarak devam edebileceğine karar verildiği, işletmenin tahliye edilmesine gerek olmadığının Bakanlığın cevap dilekçesinde de ifade edildiği, 1999 tarihli ilke kararında kum ocağı işletmesinin bulunamayacağının belirtildiği, işletmenin ise kum deposu olduğu, idarenin arkeolojik faaliyetleri yıllardır gerçekleştiremediği ve bu nedenle kendilerinin mağdur olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFLARIN SAVUNMALARI :
Davalı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından, Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı uyarınca, arkeolojik sit alanı olan söz konusu yerde kum deposu işletilmesinin mümkün olmadığı, Bölge Kurulunca alınan kararın önceki kararlara uygun olduğu temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı Bahçelievler Belediye Başkanlığı tarafından, işletmenin bulunduğu yer üzerinde Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulunun 1975 tarihli kararına göre Bizans Sarayı bulunduğu ve aynen korunması gereken eser olarak kabul edildiği, bugüne kadar herhangi bir arkeolojik çalışma yapılmadığından durumunun net olarak bilinemediği, Bölge Kurulunun 06/12/2012 tarihli kararı gereğince iş yerinin tahliye edildiği, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Belediye işleminin, tahliyenin belediyece yapılması hâlinde masrafların %20 fazlası ile davacıdan tahsil edileceğine ilişkin kısmı bakımından İdare Mahkemesi kararının bozulması, diğer kısımlar bakımından İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun ek 1. maddesi uyarınca Danıştay Onuncu ve Altıncı Dairelerinden oluşan Müşterek Kurulca; Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
İstanbul ili, Bahçelievler ilçesi, … Merkez Mahallesi, …. pafta, …, …, …, …, …., … sayılı parselleri içeren …. Arkeolojik Sit Alanı, yürürlükteki …. onay tarihli uygulama imar planına göre arkeolojik sit alanı ve ilköğretim tesisi alanında kalmaktadır.
Bu alan, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulunun 20/12/1975 tarih ve 8839 sayılı kararı ile bütünüyle korunması gerekli arkeolojik sit alanı olarak tescil edilmiştir.
Mülga İstanbul VII Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 05/05/2009 tarih ve 40 sayılı kararı ile sit alanında bulunan Bizans dönemine ait anıtsal duvar kalıntısı korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilmiştir.
Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul I Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 06/12/2012 tarih ve 394-II sayılı kararı ile Yenibosna Arkeolojik Sit Alanının bir kısmını da etkileyen … Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Planlama Müdürlüğünce hazırlanan “Bahçelievler, Yıldırım Beyazıt Caddesi, Atatürk Caddesi, … Caddesi Kesişimi Uygulama Projesi”ne ilişkin olarak … tarih ve … sayılı Kurul kararında geçen kum deposu işletmesinin durdurulmasına dair resmi belgenin Bahçelievler Belediye Başkanlığından istenilmesine, sit alanının derecesinin belirlenebilmesi için sit alanında İstanbul Arkeoloji Müzesi denetiminde kazı ve sondaj çalışmasının yapılması gerektiğine, 8409 parselde yer alan ilköğretim okulu alanına ilişkin yapılan izinsiz uygulamalardan dolayı suç duyurusunda bulunulmasına, Yenibosna Arkeolojik Sit Alanını da içeren Projenin sit derecesinin belirlenmesinin ve yukarıda belirlenen hususların yerine getirilmesinden sonra değerlendirilebileceğine karar verilmiştir.
Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul I Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğünün 14/12/2012 tarih ve 1178 sayılı, dağıtımlı yazısı ile anılan Bölge Kurulu kararı ilgili idarelere (Bahçelievler Belediye Başkanlığı dahil) gönderilmiştir.
Bahçelievler Belediye Başkanlığı işlemi ile iş yerinin on gün içinde tahliye edilerek arkeolojik çalışmaya hazır hâle getirilmesi, aksi takdirde belediye marifetiyle tahliyenin sağlanacağı ve yapılan masrafların %20 fazlası ile tahsil edileceği hususu 06/03/2013 tarihinde davacıya tebliğ edilmiştir. Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 9. maddesinde “Koruma Yüksek Kurulunun ilke kararları çerçevesinde koruma bölge kurullarınca alınan kararlara aykırı olarak, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ve koruma alanları ile sit alanlarında inşaî ve fizikî müdahalede bulunulamaz, bunlar yeniden kullanıma açılamaz veya kullanımları değiştirilemez. Esaslı onarım, inşaat, tesisat, sondaj, kısmen veya tamamen yıkma, yakma, kazı veya benzeri işler inşaî ve fizikî müdahale sayılır.”, 10. maddesinde; “Her kimin mülkiyetinde veya idaresinde olursa olsun, taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının korunmasını sağlamak için gerekli tedbirleri almak, aldırmak ve bunların her türlü denetimini yapmak veya kamu kurum ve kuruluşları ile belediyeler ve valiliklere yaptırmak, Kültür ve Turizm Bakanlığına aittir.”, koruma kurullarının görevlerinin sayıldığı 57. maddesinde; “Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ve koruma alanları ile sit alanlarına ilişkin uygulamaya yönelik kararlar almak.”, 61. maddesinde; “Kamu kurum ve kuruluşları ve belediyeler ile gerçek ve tüzel kişiler, koruma yüksek kurulu ve koruma bölge kurullarının kararlarına uymak zorundadır.” hükümleri yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Koruma Bölge Kurulu kararı ve belediye işleminin iş yerinin arkeolojik çalışmaya hazır hâle getirilmesi, aksi takdirde belediye marifetiyle tahliyenin sağlanacağına ilişkin kısmı bakımından İdare Mahkemesi kararının incelenmesi:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın ilgili kısımları usûl ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Belediye işleminin tahliyenin belediyece yapılması hâlinde masrafların %20 fazlası ile davacıdan tahsil edileceğine ilişkin kısmı bakımından İdare Mahkemesi kararının incelenmesi:
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nda, tahliye masraflarının %20 fazlası ile tahsil edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığı görülmektedir.
Bu durumda, belediye mevzuatında tahliyenin belediye tarafından gerçekleştirilmesi hâlinde masrafların %20 fazlası ile davacıdan tahsil edilebilmesine olanak veren bir düzenleme olup olmadığının araştırılması ve sonucuna göre belediye işleminin bu kısmı bakımından bir karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin (Koruma Bölge Kurulu kararı ve belediye işleminin iş yerinin arkeolojik çalışmaya hazır hâle getirilmesi, aksi takdirde belediye marifetiyle tahliyenin sağlanacağına ilişkin kısmı bakımından) reddine, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının bu kısımlarının ONANMASINA,
2. Davacının temyiz isteminin (belediye işleminin tahliyenin belediyece yapılması hâlinde masrafların %20 fazlası ile davacıdan tahsil edileceğine ilişkin kısmı bakımından) kabulüne, …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E…, K:… sayılı kararının bu kısmının BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.