Danıştay Kararı 10. Daire 2016/10791 E. 2020/4631 K. 09.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2016/10791 E.  ,  2020/4631 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/10791
Karar No : 2020/4631

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı kurum tarafından işletilen limanda yapılan kömür nakliye ve depolama faaliyetleri ile dökme yüklerin, limanın şehir merkezinde kalması nedeniyle toz emisyonu yayarak hava kirliliğine sebep olduğundan bahisle dökme yüklerin nakliyesi ve depolama faaliyetlerinin durdurularak limanın tamamen boşaltılmasına ilişkin Zonguldak Valiliği İl Umumi Hıfzısıhha Meclisinin … tarih ve … sayılı kararının 1. maddesinin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Zonguldak İdare Mahkemesince; davacı kurum tarafından işletilmekte olan limanda yapılan kömür nakliye ve depolama faaliyetleri ile dökme yüklerin toz emisyonu yayarak hava kirliliğine sebep olduğu taraflar arasında ihtilafsız olup, çevre sağlığının korunması ve çevrenin kirlenmesinin önlenmesi için gerekli tedbirleri alma görev ve yükümlülüğü bulunan idarenin, hava kirliliğinin önlenmesi amacıyla hava kirliliğine sebep olan dökme yüklerin nakliyesi ve depolama faaliyetlerinin durdurularak limanın tamamen boşaltılmasına ilişkin tesis ettiği dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, yüksek miktarda kömürün sevkiyatının açık olarak yapılması dışında bir yöntem bulunmadığından, ülkemizin ticareti ve kamu zararı oluşacağı göz önüne alınarak Zonguldak Limanında kömür taşımacılığına devam edilmesinin zorunlu olduğu, limanın kanuna dayalı olarak işletildiği, dava konusu işlem ile limanın boşaltılmasının istenilmesinin hukuka aykırı olduğu, İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Zonguldak Limanında gerçekleştirilen faaliyetlerin hava kirliliğine yol açtığı hususunda taraflar arasında çekişme bulunmadığı, işlemin hukuka uygun olduğu, İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Zonguldak Valiliği İl Umumi Hıfzısıhha Meclisinin … tarih ve … sayılı kararının 1. maddesi ile davacı kurum tarafından işletilen limanda yapılan kömür nakliye ve depolama faaliyetleri ile dökme yüklerin, limanın şehir merkezinde kalması nedeniyle toz emisyonu yayarak hava kirliliğine sebep olduğundan bahisle dökme yüklerin nakliyesi ve depolama faaliyetlerinin durdurularak limanın tamamen boşaltılmasına karar verilmiştir.
Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
31/03/1937 tarih ve 3146 sayılı Hükümetle Ereğli Şirketi Arasında Akdedilen 28 Teşrisani 1936 Tarihli Satınalma Mukavelesinin Tasdikine Dair Kanun’un eki Satın Alma Mukavelesinin 1. maddesi uyarınca Ereğli Şirketi, Zonguldak Limanına ait ve 1309 (1893) tarihinde imza ve 1327 (1912) tarihinde tadil edilen mukavelelere istinaden haiz olduğu imtiyaz ile birlikte, liman işletmesine ait bilumum tesisat ve sabit ve müteharrik teçhizatla gerek kendi namına ve gerekse üçüncü şahıslar namına mukayyet bilumum deniz vasıtalarını hükümete devir ve temlik etmiştir.
Ereğli Şirketinden devralınan haklar 11/06/1937 tarih ve 3241 sayılı Kanun ile Etibank’a devredilmiş, anılan Kanun’un 3. maddesinde, 10 Nisan 1329 tarihli Nizamname ile sınırları belirlenmiş olan Zonguldak Limanındaki bütün nakili tahmil ve tahliye işleri, Gülüç çayı ve Filyos çayı arasındaki mıntıkada yapılacak bütün nakil, tahmil ve tahliye işleri inhisar (tekel) altına alınmış, aynı Kanun gereğince limanın işletilmesi için Ereğli Kömürleri İşletmesi kurulmuştur. Ayrıca 05/06/1940 tarih ve 4527 sayılı Resmî Gazete ile 3867 sayılı Ereğli Kömür Havzasındaki Ocakların Devletçe İşlettirilmesi Hakkında Kanun yürürlüğe girmiştir.
31/05/1957 tarih ve 9621 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Kanunu’nun 1. maddesi ile tüzel kişiliğe sahip olmak ve bu Kanun ile 3460 sayılı Kanun hükümlerine tabi olmak üzere Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ) adıyla bir kurum kurulmuştur. Kanun’un 2. maddesinin (C) bendinde, Etibank’a ve Ereğli Kömürleri İşletmesine verilmiş veya devredilmiş bulunan madenleri, sınai tesisleri, liman ve demiryollarını ve ihdas edilmiş olan inhisarı ve Ereğli Limanı ile Ereğli-Armutçuk demiryolunu işletmek TKİ’nin yapabileceği işler arasında sayılmıştır.

28/10/1983 tarih ve 18205 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 96 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile davacı Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü (TTK) kurulmuştur.
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan ve 11/12/1984 tarih ve 18602 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türkiye Taşkömürü Kurumunun Ana Statüsü’nün 4. maddesinin 1. fıkrasının 4. bendinde, Ereğli Şirketinden alınan liman (Zonguldak), demiryolu ve madenlerle Kozlu ve Kilimli demiryollarının işletilmesi ve havzadaki deniz işlerinin tekel altına alınmasına ilişkin 3241 sayılı Kanun ve Ereğli kömür havzasındaki ocakların devletçe işlettirilmesi hakkındaki 3867 sayılı Kanun ile Etibank’a ve Ereğli Kömürleri İşletmesine verilmiş veya devredilmiş bulunan 6974 sayılı Kanun ile TKİ’ye intikal eden taşkömürü madenlerini, sınai tesisleri, liman ve demiryollarını ve konulmuş olan tekeli ve Ereğli Limanı ile Ereğli-Armutçuk demiryolunu işletmek, TTK’nin faaliyetleri arasında sayılmıştır.
05/03/2020 tarih ve 31059 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 04/03/2020 tarih ve 2254 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararına ekli Türkiye Taşkömürü Kurumu Ana Statüsü’nün 5. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinde de 3241 sayılı Ereğli Şirketinden Alınan Liman, Demiryolu ve Madenlerle Kozlu ve Kilimli Demiryollarının İşletilmesi ve Havzadaki Deniz İşlerinin İnhisar Altına Alınması Hakkında Kanun ve 3867 sayılı Ereğli Kömür Havzasındaki Ocakların Devletçe İşlettirilmesi Hakkında Kanun ile Etibank ve Ereğli Kömürleri İşletmesine verilmiş veya devredilmiş olup mülga 6974 sayılı Kanun ile Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumuna intikal ettirilen taşkömürü madenlerini, sınai tesisleri, liman ve demiryollarını, ihdas edilmiş olan inhisarı işletmek, işlettirmek TTK’nin görevleri arasında sayılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Zonguldak ve çevresindeki taşkömürü madenciliğine yönelik maden işletmelerinin, sınai tesislerin, limanların ve demiryollarının işletilmesine ilişkin tarihsel ve kanuni süreç incelendiğinde, davacı Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğünün Zonguldak Limanının işletilmesi ve işlettirilmesi hususunda tekel konumunda olduğu, anılan limandaki işletme hakkını yasal düzenlemelerden aldığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu işlemde ise davacı kurum tarafından işletilen limanda yapılan kömür nakliye ve depolama faaliyetleri ile dökme yüklerin, limanın şehir merkezinde kalması nedeniyle toz emisyonu yayarak hava kirliliğine sebep olduğundan bahisle dökme yüklerin nakliyesi ve depolama faaliyetlerinin durdurularak limanın tamamen boşaltılmasına karar verilmiştir. İdare Mahkemesince de yapılan faaliyetlerin çevre kirliliğine neden olduğu dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiştir.
Kömür madenciliği faaliyetlerinin, Zonguldak ve çevresinde çevre kirliliğine neden olduğu hususunda kuşku bulunmamaktadır. Ancak davacı kurumun Zonguldak Limanının işletilmesinde, bir kamu işletmesi niteliğinde bulunduğu, bu konuda kamusal nitelikte tekel hakkına sahip olduğu da göz ardı edilmemelidir.
Bu durumda, söz konusu limanın işletilmesi hususunda yasal düzenlemeler gereği tekel konumunda olan davacı kurumun anılan limanı tamamen boşaltmasına yönelik alınan dava konusu kararın ilgili kısmında açıklanan yönlerden hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmamaktadır. Limandaki faaliyetlerin, kamu ve çevre sağlığı açısından ciddi tehdit oluşturduğundan bahisle tamamen sonlandırılmasının; ancak kuruma verilen yetkileri içeren yasal düzenlemelere benzer düzenlemeler ile yapılabileceği, valilik işlemi ile bu yönde bir karar alınmasının mümkün olmadığı sonucuna varılmaktadır.
Öte yandan, çevre kirliliğine neden olan faaliyetlere yönelik olarak davalı idarenin, davacı kurumun yasal yetkilerini engellemeyecek şekilde her türlü tedbiri alabileceği, yaptırım uygulayabileceği; davacı kurumun da yasal faaliyetlerini sürdürürken belirlenecek tedbirleri yerine getirmekle yükümlü olduğu açıktır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın reddine ilişkin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.