Danıştay Kararı 10. Daire 2015/915 E. 2020/4327 K. 02.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/915 E.  ,  2020/4327 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/915
Karar No : 2020/4327

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kaymakamlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, davalı idare tarafından lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 2008, 2009, 2010, 2011 ve 2012 yıllarında yapılan destekleme başvurularının verasete iştirakli tapular üzerinden yapıldığı, başvuruya ek muvafakatname 1 formunda imzaları bulunan arazi iştirakçilerinden …’in 25/05/2008 tarihinde, …’ün 23/09/2012 tarihinde vefat ettiği ancak başvuru dosyalarında vefat eden kişiler adına imza atılmak suretiyle başvuru yapılan arazilerden destekleme alındığının tespit edildiğinden bahisle davacının beş yıl süreyle tüm tarımsal destekleme programlarından men edilmesine ilişkin Hacıbektaş Kaymakamlığı İlçe Tahkim Komisyonunun … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; maliki ölmüş tarım arazilerinden dolayı desteklemeden yararlanılabilmesi için tapuda mirasçılar adına intikal yaptırılması ve intikale ilişkin tapu belgesinin başvuru dosyasına ibraz edilmesi zorunlu olup tapuda intikali yapılmamış tarım arazilerinin, bir başka söyleyişle maliki ölmüş fakat mirasçılarına intikali sağlanarak bu kişiler adına tapu belgesi düzenlenmemiş olan taşınmazların doğrudan gelir desteği ödemelerine konu edilmesine olanak bulunmadığı, davacının da tarımsal desteklemeden yararlanmak amacıyla başvuru dosyaları üzerinde yer alan muvafakatname 1 formunda 25/05/2008 tarihinde ölen … yerine bu tarihten sonra da imza açıldığı ve ölen kişinin mirasçıları yerine ölen kişi … imza atmış gibi gösterilerek haksız yere davacının destekten yararlandığı açık olduğundan davacının 5 yıl süreyle tüm tarımsal desteklerden men edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, İdare Mahkemesi kararının vekalet ücretine hükmedilmemesi nedeniyle bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından, 2008, 2009, 2010, 2011 ve 2012 yıllarında yapılan destekleme başvurularının verasete iştirakli tapular üzerinden yapıldığı, başvuruya ek muvafakatname 1 formunda imzaları bulunan arazi iştirakçilerinden …’in 25/05/2008 tarihinde, …’ün 23/09/2012 tarihinde vefat ettiği ancak başvuru dosyalarında vefat eden kişiler adına imza atılmak suretiyle başvuru yapılan arazilerden desteklenme alındığının tespit edildiğinden bahisle davacının beş yıl süreyle tüm tarımsal destekleme programlarından men edilmesine ilişkin Hacıbektaş Kaymakamlığı İlçe Tahkim Komisyonunun … tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesinde, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği; 168. maddesinde, yargı yerlerindeki işlemler ile diğer işlemlerden alınacak avukatlık ücretinin asgari hadlerini gösteren bir tarifenin hazırlanacağı; 169. maddesinde, yargı mercilerince karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücretinin, avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından fazla olamayacağı belirtilmiştir.
02/11/2011 tarih ve 28103 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 6. maddesi ile idareleri idari yargı mercilerinde temsil etme yetkisi, hukuk birimi amirlerine, muhakemat müdürlerine, hukuk müşavirlerine ve avukatlara tanınmış; aynı Kanun Hükmünde Kararname’nin 14. maddesinde ise, “Tahkim usulüne tabi olanlar dahil adli ve idari davalar ile icra dairelerinde idarelerin vekili sıfatıyla hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ve avukatlar tarafından yapılan takip ve duruşmalar için, bu davaların idareler lehine neticelenmesi halinde, bunlar tarafından temsil ve takip edilen dava ve işlerde ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekâlet ücreti takdir edilir.” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
659 sayılı KHK’nın yukarıda anılan maddeleri uyarınca avukat aracılığıyla takip edilen dosyalarda davaların idareler lehine sonuçlanması halinde ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekalet ücreti takdir edilmesi zorunlu olup, “ilgili mevzuat” ifadesinden de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin anlaşılması gerektiği açıktır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından 28/02/2014 tarihinde açılan davada mahkemece 10/03/2014 tarihinde verilen ara kararının dava dilekçesi eklenmeksizin tebliğe çıkarıldığı ve 25/03/2014 tarihinde davalı idareye tebliğ edildiği, idare tarafından ara kararına 28/03/2014 tarihli yazı ile cevap verildiği, 10/04/2014 tarihinde ikinci kez ara karar verildiği, bu ara karar ile birlikte dava dilekçesinin de 29/04/2014 tarihinde davalı idareye tebliğ edildiği, davalı idare tarafından 20/05/2014 tarihinde vekil aracılığı ile süresinde savunma verildiği, buna rağmen ret ile sonuçlanan mahkeme kararında davalı idare lehine avukatlık ücretine hükmedilmediği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, davalı idare vekilince dava dilekçesinin tebliğinden itibaren süresinde savunma dilekçesi verildiği, ayrıca aynı dilekçe ile mahkeme tarafından yapılan ara kararına da cevap verildiğinden, yargılamaya katkısı açık olan davalı idare vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde hukuka uygunluk görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.