Danıştay Kararı 10. Daire 2015/883 E. 2020/4274 K. 27.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/883 E.  ,  2020/4274 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/883
Karar No : 2020/4274

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, evladı olduğu … Vakfının mazbut vakıflar arasına alınmasına ilişkin Vakıflar Genel Müdürlüğü İdare Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ve bu kararın dayanağı olduğu belirtilen … tarih ve … sayılı karar kaldırılarak anılan vakfın mazbut vakıf statüsünden çıkartılması ve vakıftan doğan intifa, maaş, kira geliri ile diğer tüm haklarının tarafına ödenmesi istemiyle yapılan 01/04/2014 tarihli başvurunun reddine ilişkin Vakıflar Genel Müdürlüğü Kayseri Bölge Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; … Vakfının, Vakıflar Genel Müdürlüğü İdare Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile mazbut vakıflar arasına alınmasına karar verildiği, davacı tarafından da bu kararının kaldırılarak anılan vakfın mazbut vakıflar arasından çıkartılması ve vakıftan doğan intifa, maaş, kira geliri ile diğer tüm haklarının tarafına ödenmesi istemiyle davalı idareye müracaat edildiğine göre, davacının bu talebinin mevzuat hükümleri uyarınca yetkili makam olan Vakıflar Meclisince görüşülerek değerlendirme yapılması ve sonucuna göre istemin kabulü ya da reddi şeklinde bir karar verilmesi gerekirken, yetkisi olmadığı hâlde istemin Kayseri Bölge Müdürlüğü tarafından reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, istemin bölge müdürlüğünce cevaplanmasının mevzuata aykırı olmadığı, zaten davacının isteminin kabul edilmesinin mümkün olmadığı, İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Vakıflar Genel Müdürlüğü İdare Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile … tarih ve … sayılı karar dikkate alınarak … Vakfı mazbut vakıflar arasına alınmıştır.
Vakfın evladı olan davacı tarafından vakıf hakkında alınan … tarih ve … sayılı karar ile bu kararın dayanağı olduğu belirtilen … tarih ve … sayılı kararın kaldırılması, vakfın mazbut vakıf statüsünden çıkartılması, ardından vakıftan doğan intifa, maaş, kira geliri ve diğer tüm haklarının tanınması istemiyle 01/04/2014 tarihinde Vakıflar Genel Müdürlüğüne başvurulmuştur.
Vakıflar Genel Müdürlüğü Kayseri Bölge Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemi ile vakfa mütevelli atanması ve vakıf evladına intifa hakkı ödenmesi mümkün olmadığından bahisle başvuru reddedilmiştir.
Bu başvuru, Vakıflar Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemi ile de aynı gerekçelerle reddedilmiştir. Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
13/06/1935 tarih ve 3027 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan mülga 2762 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 3. maddesinde; “İdare meclisi: A – Her yıl için Umum Müdürlükçe yapılacak bütçe ve kat’î hesab kanun lâyihalarını inceler ve gereğine göre değiştirir ve tamamlar; B – Vakıf işlerine aid kanun ve nizamname lâyihalarını inceler veya hazırlar; C – Kanun ve nizamlarla verilen vazifeleri yapar; Ç – Umum Müdürlükçe lüzum gösterilen işlerde kararlar verir.”, 4. maddesinde; “Umum Müdürlük: A – Vakıfları idare ve temsil eder; B – Vakıf malları ve mimarî veya tarihî değeri olup idaresi vakfa aid olan eserleri muhafaza ve imar eder; C – Vakfa aid müesseseleri gayelerine göre yaşatır; Ç – Vakıf paraları nemalandırır; D – Mütevellileri tayin ve icabında azleder; E – Kanun ve nizamlarla kendisine verilen vazifeleri görür. Bu vazifelerin nasıl görüleceği bu kanunun tatbik sureti hakkında yapılacak nizamnamede gösterilir.”
hükümleri yer almaktayken, anılan hükümler 18/04/1984 tarih ve 18435 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan mülga 227 sayılı Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 33. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış, anılan Kanun Hükmünde Kararname’nin “Vakıflar Meclisinin görevleri” başlıklı 5. maddesinde ise “Vakıflar Meclisinin görevleri şunlardır; a) Mazbut, mülhak ve yeni vakıflara ait gayri menkullerin alım, satımına karar vermek, b) Vazife ve şartlarının yerine getirilmesine maddeten imkan kalmayan vakıflarda bu vazife ve şartları değiştirmeye karar vermek, c) Vakıfların kütüğe tescili konusunda karar vermek, d) Akar toprak satış bedellerinden gayrimenkul satın alınmasına karar vermek, e) On yıl süre ile emaneten yönetilen vakıfların mazbut vakıflar arasına alınmasına karar vermek, f) Vakıflarla ilgili kanun, tüzük ve yönetmelik taslaklarını hazırlamak veya hazırlatmak ve karara bağlamak, g) Bütçe ve kesin hesapları inceleyerek karara bağlamak, h) Vakıflar Genel Müdürlüğünce lüzum gösterilen işlerde kararlar vermek.” hükmüne yer verilmiştir. Yine mülga 2762 sayılı Kanun’un 39. maddesinde; “Bu kanunun birinci maddesinde Umum Müdürlük tarafından idare edileceği gösterilen ve bu kanunun neşri tarihine kadar mazbutiyet altına alınmış olan vakıfların mazbutiyetleri kaldırılmaz. On seneden beri mütevelliliği kimseye tevcih edilmemiş olan vakıflarda artık tevcih yapılmaz. Ancak alakalıların vakfiyeye göre intifa hakları mahfuzdur.” hükmüne yer verilmiştir.
27/02/2008 tarih ve 26800 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ve 2762 sayılı Kanun ile 227 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yi yürürlükten kaldıran 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinde; “Bu Kanunun uygulanmasında; … Mazbut vakıf: Bu Kanun uyarınca Genel Müdürlükçe yönetilecek ve temsil edilecek vakıflar ile mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin yürürlük tarihinden önce kurulmuş ve 2762 sayılı Vakıflar Kanunu gereğince Vakıflar Genel Müdürlüğünce yönetilen vakıfları, … ifade eder.”, “Genel Müdürlükçe yönetilecek ve temsil edilecek vakıflar” başlıklı 7. maddesinde; “On yıl süreyle yönetici atanamayan veya yönetim organı oluşturulamayan mülhak vakıflar, mahkeme kararıyla Genel Müdürlükçe yönetilir ve temsil edilir. Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce mazbut vakıflar arasına alınan vakıflarla, bu Kanuna göre mazbut vakıflar
arasına alınan vakıflara bir daha yönetici seçimi ve ataması yapılamaz. İlgililerin vakfiye şartlarına göre intifa hakları saklıdır. İntifa haklarına ilişkin talepler galle fazlası almaya hak kazanıldığını gösteren mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren beş yıl geçmekle düşer. Mazbut vakıflarda intifa hakları, galle fazlası almaya hak kazanıldığını gösteren mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren, vakfın son beş yıl içindeki malvarlığı, gelirleri ve giderleri ile sınırlı olmak ve galle fazlasının mevcudiyeti şartıyla Genel Müdürlükçe belirlenir.”, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan “Meclisin oluşumu” başlıklı 41. maddesinde; “Meclis, Genel Müdürlüğün en üst seviyedeki karar organıdır… Meclisin çalışmasına ilişkin usûl ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.” ve dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan “Meclisin görevleri” başlıklı 42. maddesinde; “Bu Kanunun diğer maddeleri ile belirlenen görevlerinin yanı sıra, Meclis aşağıdaki görevleri de yerine getirir: a) Genel Müdürlüğe, mazbut ve mülhak vakıflara ait akar ve hayrat taşınmazların tahsis, satış ve trampasına yönelik tasarruflarla, kamulaştırmalarda kamu yararı kararını vermek. b) Genel Müdürlük ve işletme müdürlüklerinin bütçelerini onaylamak. c) Genel Müdürlük ve vakıflarla ilgili tüzük ve yönetmelik taslaklarını karara bağlamak. d) Genel Müdürlükçe gerek görülen hususları karara bağlamak.” hükümlerine yer verilmiştir.
27/09/2008 tarih ve 27010 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vakıflar Yönetmeliği’nin “Başvuru şekli” başlıklı 53. maddesinde; “(1) Vakıf evlatları veya ilgilileri dilekçe ile vakfiye şartı gereği vakıf evladı veya ilgilisi olduğunu ve galle fazlası almaya hak kazandığını gösteren mahkeme kararıyla; … b) Vakfiyesinde galle fazlası ödenmesine ilişkin şart bulunan mazbut vakıflarda, ilgili bölge müdürlüğüne veya Genel Müdürlüğün internet sitesindeki online başvurular kısmında yer alan galle fazlası talep formunun doldurulması şekli ile; Genel Müdürlükçe temsilen yönetilen mülhak vakıflarda ise ilgili bölge müdürlüğüne, başvuru yaparlar…” düzenlemesine yer verilmiş, 111. maddesinde de Vakıflar Meclisinin görevleri sayma sureti ile belirtilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Vakıflar Meclisinin görevleri mülga 2762 sayılı Kanun’da sayılmış, mülga 227 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’de ise “on yıl süre ile emaneten yönetilen vakıfların mazbut vakıflar arasına alınmasına karar vermek” açık bir şekilde Vakıflar Meclisinin görevleri arasında yer almıştır.
Mer’i 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nda ise on yıl süreyle yönetici atanamayan veya yönetim organı oluşturulamayan mülhak vakıfların, mahkeme kararıyla Vakıflar Genel Müdürlüğünce yönetileceği ve temsil edileceği belirtilmiştir.
Görüldüğü üzere, 5737 sayılı Kanun’dan önce mülhak vakıfların mazbut vakıflar arasına alınması Vakıflar Meclisinin vereceği karar ile mümkün iken, 5737 sayılı Kanun’da bu yönde bir görev Meclise verilmemiş, ayrıca, mülhak vakıfların Genel Müdürlükçe yönetilmesi ve temsil edilmesi yani mazbut vakıf statüsüne alınması için mahkeme kararı gerektiği kurala bağlanmıştır.
Sonuç olarak, Vakıflar Meclisinin görevleri arasında sayılmayan konulara yönelik yapılan başvurunun, Bölge Müdürlüğünce değerlendirilerek sonuçlandırılmasında hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
Bu nedenle, işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, dava konusu işlemin yetki yönünden iptal edilmesine ilişkin İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/10/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(X)-KARŞI OY:
Dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği oyu ile Daire kararına katılmıyoruz.