Danıştay Kararı 10. Daire 2015/856 E. 2020/4326 K. 02.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/856 E.  ,  2020/4326 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/856
Karar No : 2020/4326

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Ulus. Nak. Taş. Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Uluslararası taşımacılık yapan davacı şirketin, transit beyannamesi muhteviyatı eşyaların yurtdışına çıktığına ilişkin sunduğu belgelerin ispatlayıcı belge olarak kabul edilmemesine ilişkin … tarih ve …sayılı … Gümrük Müdürlüğü işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; transit beyannamesi muhteviyatı eşyaların gümrük müdürlüğü denetim ve gözetimi altında taşınması gerektiği aksi halde buna ilişkin sorumlulukların düzenlendiği, uluslararası taşımacılık yapan davacı şirketin transit beyannamesi muhteviyatı eşyalarının herhangi bir gümrük idaresinin denetimi ve gözetimi altında yurtdışına çıktığına ilişkin ilgili gümrük idaresi tarafından verilen belge bulunmadığı, transit beyannamesi muhteviyatı eşyaların denetim ve gözetiminde yetki ve sorumluluğu bulunmayan Türkiye Cumhuriyeti İran Başkonsolosluğunca düzenlenen, eşyaların İran Bazargan sınır kapısından geçtiğini gösteren belgenin ispatlayıcı belge olarak kabul edilmemesine ilişkin dava konusu işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, Türkiye Cumhuriyeti İran Başkonsolosluğu’nca düzenlenen ve eşyanın yurt dışına çıktığını gösteren belgenin her türlü resmi ve özel kurumlar tarafından kabul edilecek bir belge olduğu, emsal nitelikte vergi mahkemesi kararından da anlaşılacağı üzere işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/11/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(X)-KARŞI OY :
Uyuşmazlığın çözümü, davacı şirket adına kayıtlı … tarih ve … sayılı Transit Beyannamesi muhteviyatı eşyaların yurt dışı edilip edilmediği noktasındadır.
Olayda, teminatı davacı şirket tarafından verilen … tarih ve … sayılı Transit Beyannamesi muhteviyatı eşyaların … Gümrük Müdürlüğünce gerekli muayene ve usuli işlemleri yapılarak yurda girişinin sağlandığı ve … Gümrük Müdürlüğüne sevk edildiği, ancak söz konusu eşyaları taşıyan araç sürücüsünün pasaport kaydında transit beyanname numarası olmasına rağmen, yurt dışı edilen eşyalarla ilgili muayene, sayım ve herhangi başka bir işlem yapılmadan, aracın … tarihinde 1 nolu Taşıt Takip Programında işlem görmek suretiyle pasaporta kayden yurt dışı edildiği görülmektedir.
Davacı şirket, söz konusu transit beyanname muhteviyatı eşyaların yurt dışı edildiğini, İran Bazargan Gümrüğünde bu eşyaların sayımının yapılarak tespit edildiğini iddia ederek, Türkiye Cumhuriyeti İran Başkonsolosluğu tarafından verilen belgeyi idareye sunmuştur. Aracın yurt dışına çıkışı sırasında gerekli muayene, sayım vb. işlemleri yapmadığı anlaşılan davalı idare tarafından Başkonsolosluk tarafından verilen belgenin sahte olduğu veya bu belgeye itibar edilemeyeceği yönünde bir iddia ve tespit de bulunmadığına göre söz konusu belgenin, sayımı yapılan eşyaların yurt dışı edildiğine ilişkin ispatlayıcı bir belge olarak kabulü gerekmektedir.
Bu durumda, tesis edilen işlemde yasal isabet görülmemiş olup davanın reddine yönelik İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyu ile Daire kararına katılmıyorum.