Danıştay Kararı 10. Daire 2015/78 E. 2020/4432 K. 03.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/78 E.  ,  2020/4432 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/78
Karar No : 2020/4432

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- … 2- … 3- … 4- … 5- …
VEKİLLERİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
İSTEMLERİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı maddi tazminat istemi yönünden davanın reddi, manevi tazminat istemi yönünden ise davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki kararının taraflarca aleyhlerine ilişkin kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: …Emniyet Müdürlüğü emrinde Bekçi olarak görev yapmakta iken, 07/09/2004 tarihinde Diyarbakır-Şanlıurfa Karayolu üzerinde bulunan polis kontrol noktasına teröristlerce yapılan silahlı saldırı sonucunda görevi başında şehit olan … ‘in ölümü nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararlarına karşılık eş … için 130.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi, oğlu … için 15.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi, kızı … için 15.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi, kızı … için 25.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi ve diğer kızı … için 25.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 510.000,00 TL tazminatın, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; maddi tazminat yönünden; olay nedeniyle, şehit olan … ‘in eşi ve çocuklarının yoksun kaldıkları maddi zararların tespit edilmesi amacıyla dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 20/05/2014 tarihli bilirkişi raporunda; “… Emniyet Müdürlüğü’nce ibraz olunan Ağustos/2004 ayına ait son maaş bordrosuna göre; davacıların desteği müteveffa bekçi … ‘in son maaşı net olarak; 725,25 TL’den ibarettir. SGK tarafından ibraz olunan tahsis dosyasının tetkikiyle aşağıdaki hususlar tespit edilmiştir: a) Müteveffa … ‘in dul ve yetimlerine 3713 sayılı Kanun’un 21. maddesine göre; görevdeki emsallerine ödenen görev aylığı ödenmektedir. b) Davacılar desteğinin aktif dönemdeki üst ek göstergesi 800’dür. Desteğin gidebileceği derecesi 1, gidebileceği kademesi 4, gidebileceği ek göstergesi 3000’dir. c) 3713 sayılı Kanun’un 21. maddesi uyarınca desteğin aktif görev aylığı; olduğu gibi haksahiplerine ödendiğinden bağlanan aylıkların toplamı desteğin olası kazancına her zaman eşittir. Anılan hüküm uyarınca; desteğin aktif görevde olan emsallerinin almakta oldukları aylıklardan; rütbesi, sınıfı, öğrenim durumu, hizmet süresi, derecesi, kademesi, göstergesi ve ek göstergesi dikkate alınmak suretiyle haksahiplerine ödenecek aylıklar tespit edilmektedir. d) Desteğin oğlu …; 26/10/2010 tarihinde işe girdiğinden maaşı kesilmiştir. e) Desteğin kızı …; 11/02/2013 tarihinde işe girdiğinden maaşı kesilmiştir. f) 15/02/2013 tarihi itibariyle desteğin emsal görev aylığı; 3.122,21 TL’den ibarettir. Bu rakam anne 2 pay çocuk 1 pay hesabıyla haksahiplerine bölüştürülerek ödenmiştir. Anılan tarih itibariyle Eş …’nin maaş payı oranı 10/20, kız …’in maaş payı oranı 5/20 ve kız …’in maaş payı oranı 5/20 oranındadır. Oğul … ve kız … ise işe girdiklerinden dolayı maaşları diğer haksahiplerine aktarılmıştır. Aynı tarih itibariyle Sandıkça ödenen normal emekli aylığı; 2.228,70 TL’dir. g) Çarşı ve Mahalle Bekçileri 24/04/2008 tarih, 5757 sayılı Kanun ile Yardımcı Hizmetler Sınıfından çıkarılarak Emniyet Hizmetleri Sınıfına dâhil edilmişlerdir….” şeklinde değerlendirmeler yapıldıktan sonra tablolarla ayrıntılı hesaplamalar yapıldığı ve davacıların maddi zararlarının tamamen karşılanmış olduğunun ifade edildiği, buna göre, destekleri ölen maktülün eşi … ve çocuklarına destekten yoksun kalma tazminatı ödenmesi olanağı bulunmadığından, davacıların maddi tazminat taleplerinin reddi gerektiği, manevi tazminat yönünden ise; olayda …’in hayatını kaybettiği ve bu sebeple eşi ve çocuklarının ağır üzüntü içerisinde kaldığı açık olduğundan, çektikleri elem ve üzüntüye karşılık olarak her bir davacıya 10.000,00 TL olacak şekilde toplam 50.000,00 TL manevi tazminat ödenmesinin uygun olacağı sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle, manevi tazminat istemleri yönünden davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, maddi tazminat istemleri yönünden ise davanın reddine, kabul edilen manevi tazminatın idareye başvuru tarihinden (11/08/2005) itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından; peşin sermaye değerinin normal emeklilik aylığı ile vazife malüllüğü aylığının toplamı olması gerektiği, müteveffanın diğer gelirlerinin dikkate alınmadığı ve manevi tazminatın az takdir edildiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından; olayın terör eylemi olmasından dolayı 5233 sayılı Kanun’un uygulanabileceği ve bu Kanun uyarınca da manevi zararların karşılanamayacağı ileri sürmektedir.

TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davalı idarenin temyiz isteminin reddi, davacılar temyiz isteminin ise kısmen kabulü kısmen de reddiyle İdare Mahkemesi kararının manevi tazminatın reddine ilişkin kısmının bozulmasına, maddi tazminata ilişkin kısmının ise onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Temyiz istemine konu Mahkeme kararının, maddi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmı yönünden incelenmesi;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın maddi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, davacılar dilekçesinde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyiz istemine konu Mahkeme kararının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ilişkin kısmı yönünden incelenmesi:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, davalı idarenin dilekçesinde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyiz istemine konu Mahkeme kararının, manevi tazminat isteminin kısmen reddine ilişkin kısmı yönünden incelenmesi;

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
… Emniyet Müdürlüğü emrinde Bekçi olarak görev yapmakta iken, 07/09/2004 tarihinde Diyarbakır-Şanlıurfa Karayolu üzerinde bulunan polis kontrol noktasına teröristlerce yapılan silahlı saldırı sonucunda görevi başında şehit olan …’in ölümü nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararlarına karşılık eş … için 130.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi, oğlu … için 15.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi, kızı … için 15.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi, kızı … için 25.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi ve diğer kızı … için 25.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 510.000,00 TL tazminatın, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde; idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdare, kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru, kusursuz sorumluluk veya terör eylemleri nedeniyle uğranılan manevi zararlar sosyal risk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Manevi tazminat, patrimuanda meydana gelen bir eksilmeyi karşılamaya yönelik bir tazmin aracı değil, tatmin aracıdır. Olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlar. Belirtilen niteliği gereği manevi tazminatın zenginleşmeye yol açmayacak şekilde belirlenmesi gerekmekte ise de, tam yargı davalarının niteliği gereği takdir edilecek miktarın aynı zamanda duyulan elem ve ızdırabı giderecek bir oranda olması gerekmektedir.
Dava konusu olayda, olayın gerçekleşme şekli, zararın niteliği ve kalıcılığı dikkate alındığında, Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarının, uğranılan zarara göre orantısız ve düşük kaldığı, duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa giderecek düzeyde olmadığı görülmektedir. Dolayısıyla Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı yetersiz bulunduğundan, manevi tazminatın amaç ve niteliği dikkate alınarak yukarıda belirtilen ölçütlere göre manevi tazminatın miktarının yeniden belirlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine, davacıların temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine,
2. Maddi tazminat istemleri yönünden davanın reddine, manevi tazminat istemleri yönünden davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının maddi tazminatın reddine ilişkin kısmı ile manevi tazminatın kısmen kabulüne ilişkin kısmının oybirliğiyle ONANMASINA, manevi tazminatın kısmen reddine ilişkin kısmının oyçokluğuyla BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/11/2020 tarihinde karar verildi.

(X)-KARŞI OY :

Dava, 07/09/2004 tarihinde …’in polis kontrol noktasına teröristlerce yapılan silahlı saldırı sonucunda görevi başında şehit olmasından dolayı yakınları tarafından uğranıldığı iddia edilen maddi ve manevi zararların tazmini istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesinin emsal aylık üzerinden maaş bağlandığından ve yapılan ödemeler de dikkate alındığında davacıların maddi tazminat istemlerinin reddi kararı yerinde olmakla birlikte, manevi tazminat yönünden; olayın 2004 yılında gerçekleşmesi 2011 yılında davacıların her biri için 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin hakkaniyete uygun olduğu görüldüğünden, davacıların manevi tazminata yönelik temyiz istemlerinin reddi gerekirken, davacıların bu kısma yönelik temyiz istemlerinin kabulü ile kararın manevi tazminatın reddine ilişkin kısmının bozulması yolunda verilen Daire kararına katılmıyoruz.