Danıştay Kararı 10. Daire 2015/4835 E. 2020/4410 K. 03.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/4835 E.  ,  2020/4410 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/4835
Karar No : 2020/4410

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : Kendi adlarına asaleten …’e velayeten
… ve …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : 1. Hukuk Müşaviri Yrd. … / Aynı yerde

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, …’in 03/11/2013 tarihinde emniyet güçleri ile göstericiler arasında meydana gelen çatışma neticesinde su almaya giderken sol gözüne plastik mermi isabet etmesi sonucu sol gözünü kaybettiğinden bahisle uğranıldığı ileri sürülen çocuk için 200.000,00 TL maddi ve 60.000,00 TL manevi, davacı anne ve baba için ayrı ayrı 30.000,00 TL manevi zararın yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla; dava dosyasının tüm ekleriyle birlikte incelenmesinden; olayın gerçekleştiği gün davacının PKK terör örgütü lehine yapılan korsan gösteriye katılarak güvenlik güçlerine taşlı saldırıda bulunduğu, nitekim bu hususun eylem sırasında teknik cihazlarla kayıt altına alınan görüntülerin analizi sonucu oluşturulan dava dosyasına ekli 1, 2, 3 ve 4 numaralı fotoğraf tespit tutanaklarından açıkça anlaşıldığı, dolayısıyla davacı tarafın iddiasının aksine davacının olay günü yaralanmasının su almaya gittiği sırada değil, güvenlik güçlerine mukavemette bulunduğu sırada gerçekleştiği, bilindiği üzere ülke dahilinde asayişin sağlanmasının güvenlik güçlerinin asli vazifesi olduğu dikkate alındığında davacının bir gözünü kaybedip sakat kalmasında davalı idareye yükletilecek bir kusur bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı, bu itibarla, bakılan davada idareye atfedilebilecek bir kusur bulunmadığından, davacı tarafın maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddi gerektiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından, olayın meydana gelmesinde idarenin hizmet kusuru olduğu, …’in idarenin kusurlu eylemi nedeniyle yaralandığı ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Temyiz İstemine Konu Mahkeme Kararının, Davanın Reddine İlişkin Kısmı Yönünden İncelenmesi:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın davanın reddine ilişkin kısmı ile reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden davalı idare lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde belirtilen maktu vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Temyiz İstemine Konu Mahkeme Kararının, Reddedilen Maddi Tazminat Nedeniyle Davalı İdare Lehine Nispi Vekâlet Ücretine Hükmedilmesine İlişkin Kısmı Yönünden İncelenmesi:

İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştay’ın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
31/12/2014 tarih ve 29222 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve Mahkeme kararı tarihi itibarıyla uyuşmazlığa uygulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin “Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret” başlıklı 13. maddesinde; “(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü Mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. ” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Tarifenin “Manevi tazminat davalarında ücret” başlıklı 10. maddesinde ise; “(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. (4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından vekalet ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” düzenlemesi yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava, 200.000,00 TL maddi, 120.000,00 TL manevi tazminat istemiyle açılmıştır. İdare Mahkemesince, davanın reddine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 18.900,00 TL avukatlık ücretinin (anılan Tarifenin 3. Kısmı uyarınca 17.400,00 TL maddi tazminat için, 10. maddesinin 4. fıkrası uyarınca 1.500,00 TL manevi tazminat için) davacı tarafından davalı idareye verilmesine karar verildiği görülmektedir.
Maddi tazminat talebiyle açılan davalarda, kabul edilen tazminat miktarının önemli kısmının vekalet ücreti olarak davalı idareye ödenmesi, açılan tazminat davasını davacı açısından anlamsız hale getirmekte, bazı olaylarda ise, davacının dava açılmadan önceki durumundan daha kötü bir duruma girmesine neden olmakta, bu durum, gerek Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru kararlarında gerekse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında mahkemeye erişim hakkının ihlali olarak değerlendirilmektedir. Tümden ret ya da kısmen kabul, kısmen ret ile sonuçlanan maddi tazminat davalarında, taraflar lehine hükmedilecek vekalet ücretinin, kişilerin hak arama özgürlüğü kapsamındaki mahkemeye erişim hakkını ihlal etmeden ne şekilde hesaplanacağı konusunda Tarifenin 10. maddesinin 2. ve 3. fıkralarına paralel bir düzenlemeye yer verilmemiş olması nedeniyle, reddedilen maddi tazminatın Tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceğine ilişkin Tarife hükmünün ihmal edilmesi, hakkaniyete daha uygun olacaktır.
Yukarıda yer alan açıklamalar uyarınca, İdare Mahkemesince, maddi tazminat isteminin tamamı için ret hükmü kurulmasına rağmen davalı idare lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Bu durumda; reddedilen maddi tazminat talebi yönünden davalı idare lehine Mahkeme kararının verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre duruşmalı işler için maktu olarak belirlenen 1.500,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, Mahkeme kararının hüküm fıkrasında yer alan “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 18.900,00 TL avukatlık ücretinin (anılan Tarifenin 3. Kısmı uyarınca 17.400,00 TL maddi tazminat için, 10. maddesinin 4. fıkrası uyarınca 1.500,00 TL manevi tazminat için)” ibaresinin “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen maddi tazminat için 1.500,00 TL ve reddedilen manevi tazminat için 1.500,00 TL olmak üzere toplam 3.000,00 TL vekalet ücretinin” olarak düzeltilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların reddedilen maddi tazminat yönünden aleyhlerine hükmedilen nispi vekalet ücretine yönelik temyiz isteminin kabulüne, diğer temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı temyize konu kararının hüküm fıkrasında yer alan “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen … TL avukatlık ücretinin (anılan Tarifenin 3. Kısmı uyarınca … TL maddi tazminat için, 10. maddesinin 4. fıkrası uyarınca … TL manevi tazminat için)” ibaresinin “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen maddi tazminat için … TL ve reddedilen manevi tazminat için … TL olmak üzere toplam … TL vekalet ücretinin” şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/11/2020 tarihinde temyize konu Mahkeme kararının davanın reddine ilişkin kısmı yönünden oy birliğiyle, reddedilen maddi tazminat nedeniyle davalı idare lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmı yönünden oy çokluğuyla karar verildi.

(X)-KARŞI OY :
Temyiz istemine konu Mahkeme kararında, reddedilen maddi tazminat nedeniyle davalı idare lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Bu husus, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasını gerektiren, “yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hata ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık” kapsamında bulunmayıp, anılan maddenin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın bozulmasını gerektiren “hukuka aykırılık” teşkil ettiğinden, İdare Mahkemesi kararının bu kısmının, Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına bu yönden katılmıyoruz.