Danıştay Kararı 10. Daire 2015/476 E. 2020/3061 K. 17.09.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/476 E.  ,  2020/3061 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/476
Karar No : 2020/3061

TEMYİZ EDEN (DAVALI): Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü
VEKİLLERİ: …
KARŞI TARAF (DAVACILAR): 1- …
2- …
VEKİLİ: …

İSTEMİN_KONUSU: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: … ili, … ilçesi, … Köyü’nde bulunan …, … ve … parsel sayılı taşınmazlarda, davacılar tarafından ekimi yapılan karpuz, kırmızı biber ve çeltik ürününe, yağmur sularının davalı idareye ait sulama kanalından taşarak zarar verdiğinden bahisle oluşan …TL maddi zararın ve adli yargıda yaptırılan tespit dosyasında yapılan yargılama giderinin tespit veya dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla; … Asliye Hukuk Mahkemesinde yaptırılan tespit davasında dosyaya sunulan bilirkişi raporunda ifade edildiği üzere olayda, davalı idarenin sorumluluğunda bulunan beton kuşaklama kanalının yapımının tam olarak bitirilmemesi nedeniyle içerisinde toprak birikintilerinin bulunduğu, bu birikintilerin söz konusu kanalı üç noktada kapattığı, kapalı olan bu kısımlarda yağmur sularının tahliye edilmemesi nedeniyle davacıların ekim yaptığı taşınmazlara doğru aktığı ve ekili ürünlere zarar verdiği, bunun yanında … ve … parsel sayılı taşınmazların batı sınırına davalı idare tarafından ara tahliye kanalı açılmasına rağmen, ana drenaj kanallarına bağlantılarının yapılmadığı, bu bağlantı olmadığı için yağmur sularının bu ara kanalından da tahliye edilemediği, su seviyesinin yükselerek taşınmazlar üzerinde ekili olan ürünlere zarar verdiği görülmekte olup, davalı idarenin yaşanan olayda hizmet kusurunun bulunduğu anlaşıldığından, davacıların uğradığı maddi zararların davalı idarece tazmini gerektiği, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı dosyası içerisinde yer alan, uğranılan zararın tespitine ilişkin ziraat mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan rapor hükme esas alınabilecek niteliğe sahip olup, davacıların karpuz, kırmızı biber ve çeltik ürününden kaynaklanan maddi zararlarına karşılık …-TL’nin, dava açma tarihi olan 16/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarece davacılara ödenmesi gerektiği sonucuna varıldığı, davacıların zararın tespiti için adli yargıda açtığı tespit davasında yaptığı harç ve bilirkişi masraflarının karşılığı olan … -TL’nin de davalı idare tarafından davacılara ödenmesi gerektiği, öte yandan, Mahkemenin 21/06/2013 tarihli ara kararıyla, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nden, … İli, … İlçesi’ne bağlı … Köyü’ne 2012 yılı Ağustos ayında düşen yağış miktarının, bu yağışların mevsim normallerinin üzerinde olup olmadığının, doğal afet kapsamında nitelendirilip nitelendirilmeyeceğinin sorulduğu, ara kararlarına istinaden sadece yağış miktarlarının gönderildiği, ara kararda belirtilen mahalde faal meteoroloji istasyonunun bulunmadığı, en yakın istasyon olan … Meteoroloji İstasyonu verilerinin gönderildiği anlaşılmakta olup; olay yerinde yağış verilerini belirleyecek istasyon bulunmadığından ve doğal afet noktasında Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü tarafından da bir tespit yapılmadığından, meteorolojik veriler ile ilgili olarak bir değerlendirme yapılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacıların maddi kayıplarının karşılığı …-TL’nin dava açma tarihi olan 16/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ayrıca delil tespiti yaptırılan dosyadaki … TL yargılama giderinin davalı idarece davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, 8 Ağustosta aşırı yağış olduğu, o tarihlerdeki meteorolojik verilere bakılması gerektiği, aynı tarihte meydana gelen yağış sebebiyle açılan davanın reddedildiği, tespit davasında idarenin çağrılmasının gerektiği, yokluğunda yapılan tespitin geçerliğinin olmadığı, olayın gerçekleştiği yerin, idarenin denetiminde müteahhit … A.Ş.nin yüklenimi altında yapımına devam edilen … Ovası Sol Sahil Sulama İnşaatı çalışma sahasında yer alan … Köyü olduğu, inşaat sahasındaki köylerde toplulaştırma işlemleri tamamlanıp yer teslimleri yapıldıktan sonra 2012 yılı içinde kanal çalışmalarının başladığı ve halen devam ettiği, kanallar açılırken arazide mevcut yol geçişleri ve tarla geçişleri için talep üzerine geçici olarak yol geçisi (bant) yapıldığı, köprü ve menfez inşaatları belli bir uğraş gerektirdiğinden kanal kazılarına göre daha yavaş ilerlediği, 08/08/2012 ve sonrasındaki yağışlar nedeniyle sel meydana geldiği, pek çok yerin zarar gördüğü, suların tamamen aşırı yağışlar nedeniyle olduğu, arazinin kot farkının olduğu, yağışlar sırasında gerek idare gerek yüklenici firma tarafından suların boşaltılması için uğraşıldığı ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacılar tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
… ili, … ilçesi, …Köyü’nde bulunan …, … ve … parsel sayılı taşınmazlarda, davacılar tarafından ekimi yapılan karpuz, kırmızı biber ve çeltik ürününe, yağmur sularının davalı idareye ait sulama kanalından taşarak zarar verdiğinden bahisle oluşan …TL maddi zararın ve adli yargıda yaptırılan tespit dosyasında yapılan yargılama giderinin tespit veya dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
Davacı tarafından, dava konusu taşınmazlarında bulunduğu iddia edilen zarara ilişkin olarak … Asliye Hukuk Mahkemesinin E: …D.İş sayılı dosyasıyla keşif yapılması suretiyle su taşkınından kaynaklanan gelir kayıplarına ilişkin tespitler yaptırılmıştır.
İdare Mahkemesince, 19/08/2012 tarihinde kanallarda biriken suların taşarak taşınmaza zarar vermesinden sonra … Asliye Hukuk Mahkemesinde 24/08/2012 tarihinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporu karara esas alınabilecek nitelikte bulunmuş, yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasına gerek olmadığına karar verilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
Olay tarihinde yürürlükte olan şekliyle 6200 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 2. maddesinin (a) fıkrasında, taşkın sular ve sellere karşı koruyucu tesisler meydana getirmek görevi Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne verilmiştir.
İdarenin üstlendiği kamu hizmetlerini gereği gibi yerine getirmekle zorunlu olduğu, hizmetin işleyiş ve ifası sırasında çeşitli sebeplerle gerçek veya tüzel kişilere verilen zararların hukuken geçerli biçimde ispatlanması şartıyla idarece tazmininin gerekeceği idare ve sorumluluk hukukunun bilinen ilkelerindendir.
Prensip olarak, idarenin bir eylem ya da işleminden dolayı tazminatla yükümlü kılınabilmesi için o olayda hizmet kusurunun ya da kusursuz sorumluluğunun bulunması zorunludur. İdarenin hukuki sorumluluğundan söz edebilmek içinse, bir zararın mevcut olması ve bu zararın idari bir işlem veya eylemden kaynaklanması, diğer bir ifadeyle, oluşan zararla idari işlem ve eylem arasında illiyet bağının kurulabilmesi gerekmektedir.
İdarenin hukuki sorumluluğunun varlığı ve kapsamı yukarıda aktarılan unsurlar dahilinde oluşmakla birlikte; zararın varlığı ve niceliğinin ortaya konulmasında; maddi olayın tüm unsurlarıyla incelenmesi ve tazmin sorumluluğu açısından bir tespitin yapılması da yargının görevidir. İdare üstlendiği kamu hizmetini gereği gibi yerine getirmekle yükümlü olup, hizmetin işleyişi ve yerine getirilişi sırasında gerekli önlemlerin alınmaması, hizmetin iyi işlememesi nedeniyle verilen zararların hizmet kusuru ilkesi gereği tazmini gerekmektedir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacıların, tali olan kanalların ana kanallara bağlantılarının yapılmaması ve yağmur suları neticesinde 19/08/2012 tarihinde kanalda biriken suların taşarak taşınmazının zarar gördüğü, davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu iddiası karşısında Mahkemece davacıların iddiaları ve … Asliye Hukuk Mahkemesinin meydana gelen zarar tutarının belirlenmesine ilişkin sunulan bilirkişi raporuyla yetinilmeyerek uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için, davalı idarenin iddiaları yönünden mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava konusu olayda arazinin yapısı, kot farkının bulunup bulunmadığı, eğiminin az olup olmadığı, aşırı yağışların zararın oluşumunda etkisinin olup olmadığı, olay tarihindeki yağışlardan taşınmazın hangi ölçüde, ne şekilde etkileneceğinin araştırılması ve zararın oluşumunda davacıların kusurunun olup olmadığı yolunda da inceleme yapılması gerekmektedir.
Bunun yanı sıra, … Asliye Hukuk Mahkemesine ait tespit tutanağında “…tespite konu olmayan pek çok taşınmazın zarar görmüş olduğu ve arazilerde yeniden ekim yapılmaya çalışıldığı gözlemlendi.” ifadesi dikkate alındığında; idarenin aşırı yağış olduğunu iddia ettiği 7,8,9 Ağustos 2012 tarihlerinde ve davacıların zararının doğduğunu iddia ettiği 19 Ağustos 2012 tarihinde davacıların veya dava konusu parsellere yakın taşınmaz sahiplerinin oluşturulan bir zarar tespit komisyonu var ise buraya başvuru yaparak zarar tespit raporu alıp almadıkları, komşu taşınmazlar için İlçe Tarım Müdürlüğüne veya ilgili idari kurumlara başvuru yapılıp yapılmadığı araştırılarak dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler de dikkate alınmak suretiyle hüküm kurulması gerekmektedir.
Bu itibarla, sözü edilen inceleme ve araştırmalar yapılmaksızın davanın kabulü yolunda verilen Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın kabulüne ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/09/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY:
İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Davanın kabulü yolunda verilen İdare Mahkemesi kararı hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği görüşüyle Daire kararına katılmıyoruz.