Danıştay Kararı 10. Daire 2015/4686 E. 2020/3902 K. 19.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/4686 E.  ,  2020/3902 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/4686
Karar No : 2020/3902

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. ..
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Genel Müdürlüğü / …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından; 16/07/2011 tarihinde … İli, … İlçesi … Köyünde yaşanan aşırı yağışlar nedeniyle meydana gelen sel felaketinde 138 adet küçükbaş hayvanının telef olmasında idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle, 82.800,00 TL zararın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; … Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında yaptırılan bilirkişi raporu ile dosya mündericatında yer alan bilgi ve belgeler bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davalı idarenin … köyünde meydana gelen sel felaketinde kusurlu olduğu, sel felaketinin yaşanmasına aşırı yağışların sebebiyet verdiği de dikkate alınmak suretiyle beklenilmeyen halinde dava konusu uyuşmazlıkta dikkate alınması gerektiği, bu minvalde davalı idarenin olayın vuku bulmasında %70 oranında kusurlu olduğu, olaya ilişkin olarak beklenilmeyen halin ise %30 oranında olduğun kabulü gerektiği, sel felaketi neticesinde yapılan hasar tespitinde; 138 adet küçükbaş hayvanının zarar gördüğünün tespit edildiği, bu minvalde davacının 138 küçükbaş hayvanının 2011 yılında … Köyünde yaşanan sel felaketinde zarar gördüğünün sabit olduğu, ancak bahsi geçen tespitte küçükbaş hayvanların cinsi konusunda herhangi bir tespitin yapılmadığı, bu nedenle davacının ifade ettiği küçükbaş hayvan cinslerinin kabul edilmesi ve bu cins küçükbaş hayvanların bedelleri tespit edilmek suretiyle davacının zararının ortaya konulması gerekmekte olup, davacı tarafından, 128 adet 1 kere doğum yapmış, 5 adedi damızlık koç, 5 adet 2 yaşında keçinin telef olduğu ifade edildiği, bu cins küçükbaş hayvanların bedellerinin ise Mahkemenin … sayılı dosyasına … Müdürlüğünce gönderilen liste fiyatları dikkate alınması suretiyle oluşan zarar hesaplandığında; 128 adet 1 kere doğum yapmış koyun x 350,00 TL, 5 adet koç x 500,00 TL, 5 adet keçi x 300 TL olmak üzere toplam 48.800,00 TL tutarında davacının zararı olduğu, davalı idarenin %70 kusuru oranında zararı tazmin etmesi gerektiği, 48.800,00 TL X %70 = 34.160,00 TL zararın davalı idarece davacının idareye başvuru yaptığı tarihten itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiği, fazlaya ilişkin 48.640,00 TL zarar tazmininin ise reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI: Davacı vekili tarafından, davalı idarece bölgede sürekli sel felaketinin meydana geldiğinin bilindiği, yapılan başvurulara rağmen gerekli önlemlerin alınmadığı, sel felaketine maruz kalan köyde davalı idare tarafından ıslah çalışması başlatıldığı ve sonrasında çalışmanın yarım bırakıldığı, kusur paylaşımının neye göre yapıldığının göreceli olduğu, davalı idarenin zararın oluşmasında %100 kusurlu olduğu, zararın yanlış hesaplandığı, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının taraflara tebliğ edilmediği, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği ileri sürülerek İdare Mahkemesi kararının aleyhine olan kısmının; davalı idare tarafından ise dava konusu olayda, hizmet kusurunun ve kusur ile zarar arasında uygun illiyet bağı bulunmadığı ileri sürülerek İdare Mahkemesi kararının aleyhine olan kısmının bozulması istenilmektedir.

TARAFLARIN_SAVUNMASI: Taraflarca, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının, kabule ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından; 16/07/2011 tarihinde … İli, …İlçesi …Köyünde yaşanan aşırı yağışlar nedeniyle meydana gelen sel felaketinde, …-… deresi yakınlarında otlarken, 138 adet küçükbaş hayvanının telef olmasında idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle, 82.800,00 TL zararın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdare, kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
İdarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdarenin hukuki sorumluluğundan söz edebilmek için, ortada bir zararın bulunmasının yanında, bunun idareye yüklenebilen bir işlem veya eylemden doğması, başka bir anlatımla, zararla idari faaliyet arasında nedensellik bağının kurulabilmesi gerekir. Zararın oluşmasında zarara uğrayanın veya üçüncü kişinin kusurunun bulunması halinde ise idarenin tazmin sorumluluğunun ortadan kalkacağı ya da kusur ölçüsünde azalacağı açıktır.
Dosyanın incelenmesinden; … İli, … İlçesi … Köyünde ikamet eden ve hayvancılık ile uğraşan davacı tarafından, 16/07/2011 tarihinde afet şeklinde aşırı yağışa maruz kaldıkları, koyunlarını otlattığı bölgeye sel gelmesi sonucu 138 adet küçükbaş hayvanının suya kapılarak telef olduğu, bu olayda idarenin hizmet kusuru bulunduğu ileri sürülerek 82.800,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece tazmin edilmesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, … İli, …İlçesi … Köyünden geçen …-… deresinin 16/07/2011 tarihinde yağan aşırı yağış nedeniyle taşması sonucunda meydana gelen sel felaketinde davacıya ait 138 adet küçükbaş hayvanın telef olduğu, sel felaketi sonrasında … İlçe Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ekiplerince hasar tespit çalışması yapıldığı, bu çalışma sonucunda 4 kişinin vefat ettiği ve davacıya ait 70 adet küçükbaş hayvan ile birlikte toplam 600 kadar hayvanın telef olduğunun tespit edildiği, … Genel Müdürlüğünce, yerleşim alanları dışında ve … İlçesinin köylerinde aşırı yağışların sele dönmesi sonucunda oluşan zararlarla ilgili fevk (olağanüstü olay) raporu tanzim edildiği, sel felaketinin yaşandığı tarihe kadar dere ıslahı ile ilgili bir çalışma bulunmadığı, olay sonrasında 18/07/2011-20/07/2011 tarihleri arasında paletli beko aracıyla yapılan çalışma sonucunda deredeki suyun akışının sağlandığı, kalan çalışmaların 2012 yılında ihalesinin yapıldığı, bu ihaleye konu iş kapsamında 2013 yılında söz konusu derenin tersip bentlerinin ve istinat duvarlarının %50′ sinin tamamlandığının …. Bölge Müdürlüğünün 25/08/2014 tarihli yazısında belirtildiği görülmektedir.
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerden; 16/07/2011 tarihinde aşırı yağışlar nedeniyle …-…deresinin taşması sonucu sel felaketinin yaşandığı … İli, … İlçesi, …Köyünde olay öncesinde 08-13-27/05/2007 tarihlerinde ve olay sonrasında ise 02/09/2012 tarihinde sel felaketinin yaşandığı ve birçok hasarın oluştuğu anlaşılmaktadır.
Çoban ya da sürü sahibi, gerek ağılda gerek otlakta, kendisine emanet edilen ya da kendine ait koyun, keçi ve sığır sürüsünün bütün sorumluluğunu taşıyan kişi olarak tanımlanmakta olup sürünün tehlikelere karşı korunması da bu sorumluluklarından biridir. Çoban ya da sürü sahibi, hayvanları otlatırken gerekli dikkat ve özenle davranmak durumundadır. Bu kapsamda, mevsimlere veya diğer dış etkenlere göre otlatma yerlerinin belirlenmesinin de bu kişilere ait olduğu yönünde duraksama bulunmamaktadır. Bu yönüyle, hayvanlarını korumakla yükümlü olan çoban veya sürü sahibinin muhtemel tehlikelere karşı sıkı önlem alması gerektiği açıktır.
Bu durumda, somut olayda, 16/07/2011 tarihinde aşırı yağışlar nedeniyle …-…deresinin taşması sonucu, dere kenarında otlayan davacıya ait 138 adet küçükbaş hayvanın telef olduğu bölgede, daha önceki tarihlerde de aşırı yağış nedeniyle sel felaketinin yaşandığı ve bu sel felaketleri sonucunda ölüm ve birçok hasarın meydana geldiği dikkate alındığında, hayvan sürülerini otlatmak ve korumaktan sorumlu olan sürü sahibi veya çobanın gereken özeni göstermesi gerektiği açık olup bu yönüyle zararın oluşmasına davacının dikkatsizlik, tedbirsizlik, ihmal ve kusurunun sebebiyet verdiği, zarara uğrayan davacının kusurunun davalı idarenin sorumluluğunu ortadan kaldırdığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, davaya konu zararın oluşmasında, davalı idarenin hizmet kusurunun bulunmadığı ve dolayısıyla tazminat sorumluluğunun da doğmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kısmen kabul, kısmen reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuka isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan bozma sonrası verilecek kararda tarafların lehine yeni duruma göre vekalet ücretinin belirleneceği de açıktır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının kabule ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.