Danıştay Kararı 10. Daire 2015/4498 E. 2020/5152 K. 19.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/4498 E.  ,  2020/5152 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/4498
Karar No : 2020/5152

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Fas vatandaşı olan davacının Tük vatandaşı ile yapmış olduğu evliliğinin formalite evlilik olduğundan bahisle davacının 15 gün içerisinde ülkeden çıkış yapması gerektiği, çıkış yapmaması halinde sınırdışı edilecekler kapsamına alınacağı yönünde tesis edilen davalı idare işleminin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; evlilik ilişkisinin geçersizliğine hükmedilmesinin ancak adli yargı yerince bu konuda verilecek bir karar ile mümkün olduğu, yargı yerlerince verilmiş bir karar olmadıkça idarece, evliliğin formalite (muvazaalı) olduğu konusunda bir değerlendirme yapılarak idari işlem tesisine hukuken olanak bulunmadığı, bu sebeple, davacının, kurmuş olduğu aile birliğinin korunmasının anayasal bir zorunluluk olup, evlendiği tarihten sonra Türkiye’de ikamet etmesine engel teşkil edebilecek nedenler ortaya konulmadıkça ikamet tezkeresi iptal edilerek sınır dışı edilmesine karar verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlem iptal edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlem ile evliliğin geçersizliğine hükmetme ya da evliliği sonlandırma gibi bir durumun söz konusu olmadığı, işlemin, eşlerin sırf aile ikamet izni alabilmek amacıyla evlilik yaptıklarının tespitine yönelik olduğu, söz konusu evliliğe yönelik yapılan tespitler uyarınca evliliğin formalite evlilik olduğu kanaatine varıldığı belirtilerek dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Fas vatandaşı olan ve 08/05/2013 tarihinde Türk vatandaşı ile evlenen davacı tarafından, evliliğine yönelik olarak davalı idarece yapılan tahkikat sonucunda, bu evliliğin formalite evlilik olduğundan bahisle 15 gün içerisinde ülkeden çıkış yapması gerektiği, çıkış yapmaması halinde sınırdışı edilecekler kapsamına alınacağına yönelik tesis edilen işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan mülga 5683 sayılı Yabancıların Türkiye’de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun’un,
“İkamet tezkeresinin reddolunacağı haller” başlıklı 7. maddesinde,
“A) Sırf iş tutmak için gelecek sanat ve meslek erbabı olup da tutacağı iş, kanunlar gereğince Türk vatandaşlarına hasredilmiş bulunan,
B) Türk kanun veya örf ve adetleriyle yahut siyasi icabatla telif edilemiyecek durumda olan veya faaliyette bulunan,
C) Türkiye’de kalmak istediği müddet zarfında yaşamak için maddi imkanları meşru bir şekilde temin edemiyeceği sabit olan,
D) Türkiye’ye girmesi memnu olup da her nasılsa girmiş bulunan,
E) Türkiye’de oturduğu müddetçe huzur ve asayişi ihlal eden,
Yabancılara ikamet tezkeresi verilemez” hükmüne yer verilmiştir.
“Muzır şahıslar” başlıklı 19. maddesinde ise İçişleri Bakanlığınca memlekette kalması umumi güvenliğe, siyasi ve idari icaplara aykırı sayılan yabancıların verilecek muayyen müddet zarfında Türkiye’den çıkmağa davet olunacağı, bu müddetin sonunda Türkiye’yi terketmiyenlerin sınır dışı edilebileceği kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen kurallara göre, Türk kanun veya örf ve adetleriyle yahut siyasi icabatla telif edilemiyecek durumda olan veya Türkiye’de kalması idari icaplara aykırı sayılan yabancılara ikamet izni vermeme, izin süresini kısaltma ve sınır dışı etme yönünde işlem tesis edilebileceği açıktır.
Uyuşmazlık konusu işlem evliliğin anlaşmalı olduğu gerekçesiyle tesis edilmiş ve İdare Mahkemesince de evliliğin geçersizliğine idarece karar verilemeyeceği ve davacının, Türkiye’de ikamet etmesine engel teşkil edebilecek nitelikte idarece yapılmış somut bir tespit bulunmadığı gerekçeleriyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
Evliliğin muvazaalı olup olmadığının saptanmasının adli yargı yerlerine ait olduğunda tartışma bulunmadığından, İdare Mahkemesinin dava konusu işlemin iptalinde bu hususu gerekçe olarak göstermiş olması, maddi olaya 5683 sayılı Kanun’un yukarıda anılan 7. ve 19. maddelerinin uygulanmasına engel teşkil etmemektedir.
Öte yandan dosya içerisinde yer alan davacının evliliğine yönelik olarak yapılan tahkikat sonucu düzenlenen 11/11/2013 tarihli tutanak incelendiğinde; davacının ikamet adresi olarak belirttiği adrese muhtelif tarih ve saatlerde gidildiği, ancak kapıyı açan kimsenin olmadığı, bunun üzerine adres çevresinde bulunan kişilerle görüşüldüğü, bu kişiler tarafından, davacının Türk vatandaşı eşi R.A. isimli kişiyi tanıdıklarını, komşuluk münasebetlerinin bulunduğunu, söz konusu adreste kendisi dışında ikamet eden kimsenin olmadığını, davacıyı ise tanımadıklarını, bahse konu adres ve çevresinde daha önce hiç görmediklerinin beyan edildiği; ayrıca davacı ve Türk vatandaşı eş ile ayrı ayrı yapılan mülakatlarda benzer sorulara tutarsız ve çelişkili cevaplar verdikleri, davacının, eşinin akrabalarını tanımadığını, daha önce hiç görmediğini beyan etmesine rağmen Türk vatandaşı eş tarafından, akrabalarının ve aile büyüklerinin yabancı uyruklu eşini tanıdığını beyan ettiği, öte yandan söz konusu adreste davacı ve Türk vatandaşı eşinin aile birliği içerisinde yaşadığını gösterir yönde iz ve emarenin bulunmadığı hususlarının tespit edildiği dikkate alındığında; evlilik amacıyla ikamet izni başvurusunda bulunmasına rağmen, bu ikamet izninin amacına aykırı olarak evlilik birlikteliği içerisinde yaşamadığı anlaşılan davacı hakkında 5683 sayılı Yabancıların Türkiye’de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun’un 7. maddesi ve 19. maddesinde yer alan düzenlemelere uygun olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.