Danıştay Kararı 10. Daire 2015/4445 E. 2020/7250 K. 30.12.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/4445 E.  ,  2020/7250 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No: 2015/4445
Karar No: 2020/7250

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı davanın reddi yolundaki kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, … Asliye Ceza Mahkemesinin .. tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile verilen 54.950,00 TL idari para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; idari para cezalarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun uygulanacak olup bu bağlamda yapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde de cezaların ödenmesinin gerekeceği, ödenmediği takdirde tahakkuk eden borç için ödeme emri düzenlenebileceği, idarelerce ödeme emri düzenlenebilmesi için amme alacağının kesinleşmesi ve tahakkuk etmesi başka bir ifadeyle ödeme müddetinin son günü itibariyle ödenmemiş olmasının gerektiği, bu durumda mahkeme kararı ile verilmiş ve ilgili yasal yollar tüketilmek suretiyle kesinleşmiş idari para cezasının Genel Bütçeye gelir kaydedilecek amme alacağı niteliğini haiz olduğu görülerek, yasal süresi içerisinde ödenmeyen amme alacağının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, ceza dosyasında verilen kararın tebliğ edilmediği, kesinleşmemiş mahkeme kararına dayanılarak ödeme emri düzenlendiği, eksik inceleme ile karar verildiği, idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
İstanbul Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğü tarafından davacı hakkında, A tipi genel antrepodan izinsiz eşya çıkardığından bahisle suç duyurusunda bulunulduğu, soruşturma sonucu açılan davada … Asliye Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile mülga 4926 sayılı Kanun uyarınca davacının 54.950,00 TL idari para cezası ile tecziyesine karar verildiği, kesinleşen kararın tahsil işlemlerinin başlatılması istemiyle vergi dairesine gönderilmesi üzerine idari para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 37. maddesinde “Amme alacaklarının hususi kanunlarında belli edilen zamanlarda ödeneceği, hususi kanunlarında ödeme zamanı tespit edilmemiş amme alacaklarının Maliye Vekaletince belirtilecek usule göre yapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde ödeneceği, bu ödeme müddetinin son gününün amme alacağının vadesi günü olduğu” kuralına yer verilmiş, aynı Kanun’un dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle ‘Ödeme Emri’ başlıklı 55. maddesinde “Amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumu bir ödeme emri ile tebliğ olunur.” hükmü yer almış, işlem tarihinde yürürlükte bulunan şekliyle “Ödeme Emrine İtiraz” başlıklı 58. maddesinde ise “kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itirazda bulunabileceği” hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun maddelerinin incelenmesinden; ödeme zamanı tespit edilmemiş amme alacakları hakkında ödeme emri düzenlenmeden önce Maliye Vekaletince borcu ödemesi için borçluya bir ay süre verilmesi gerektiği, ancak bu süre içerisinde borç ödenmezse ödeme emri düzenlenebileceği anlaşılmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
6183 sayılı Kanun’un 37. maddesine göre, ödeme zamanı tespit edilmemiş amme alacağının takibine geçilebilmesi için alacağın usulüne uygun bir şekilde ilgiliye tebliğ edilmesi ve ödeme için bir aylık süre tanınması gerekmektedir. 6183 sayılı Kanun hükmü uyarınca takip işlemlerini yürüten davalı idarenin, Kanunda belirtilen şekilde ödeme zamanının belirlenip belirlenmediği hususunu re’sen inceleyerek, ödeme zamanı belirlenmemiş alacaklar için bir aylık ödeme süresi tanıyarak vade tarihini belirlemesi, akabinde süresi içerisinde ödenmeyen alacaklar için ödeme emri düzenlemesi gerektiği açıktır.
Dairemizin 28/09/2020 tarihli ara kararı ile, 6183 sayılı Kanun’un 37. maddesinin 2. fıkrasında “Hususi kanunlarında ödeme zamanı tespit edilmemiş amme alacakları Maliye Vekaletince belirtilecek usule göre yapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde ödenir.” hükmü, 3. fıkrasında da “Bu ödeme müddetinin son günü amme alacağının vadesi günüdür.” hükmü yer almakta olduğundan, para cezasının tahsili için anılan madde hükmü uyarınca, alacağın bir ay içinde ödenmesi hususunda davacıya tebligat yapılıp yapılmadığının sorulmasına, yapılmış ise buna ilişkin bilgi ve belgelerin istenilmesine karar verildiği; davalı idarece ara kararına cevap olarak gönderilen belgeler içerisinde, davacıya anılan sürenin verildiğine dair bir belgeye rastlanmadığından ve tahakkuk aşamasında davacıya tebligat yapılmadığının belirtildiği görüldüğünden; anılan Kanun uyarınca bir aylık ödeme süresi tanınmadan ve vade tarihi belirlenmeden alacağın tahsili yolunda tesis edilen dava konusu ödeme emrinde ve davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.