Danıştay Kararı 10. Daire 2015/4406 E. 2020/6952 K. 24.12.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/4406 E.  ,  2020/6952 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/4406
Karar No : 2020/6952

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … (…)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / ANKARA
VEKİLİ : 1. Hukuk Müşaviri Yrd. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı davanın reddi yolundaki kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, evlenme yoluyla Türk vatandaşlığına alınması için yaptığı başvurunun reddine ilişkin, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısı ile bildirilen … tarih ve … sayılı kararın iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda, Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yapılan arşiv araştırması niticesinde; Rusya Federasyonu uyruklu davacı ile ilgili olarak sakıncalı bir bilginin bulunmadığı, bununla birlikte, evli olduğu kişi ile kardeşinin terör örgütüne yardım ve yataklıktan yargılanarak ceza aldıklarına ilişkin bilgilerin bulunduğu, bu sebeple ilgili kişinin Türk vatandaşlığına alınmasının sakıncalı olacağının bildirildiği, her ne kadar yapılan inceleme sonucunda 5901 sayılı Kanun’un 16. maddesi gereğince davacı hakkında aile birliği içinde yaşama ve evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama şartlarına engel teşkil edecek bir husus bulunmamakta ise de, davacının eşi hakkındaki sabıka kaydı ile 5901 sayılı Kanun’un 10. maddesinde öngörülen, aranılan şartları taşımanın vatandaşlığın kazanılmasında mutlak bir hak sağlayamayacağı hükmü gereğince Türkiye Cumhuriyeti’nin hükümranlık hakkından kaynaklanan takdir hakkı dikkate alındığında, tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, eşi hakkında verilen mahkumiyet kararının infaz edildiği, akabinde hiçbir suç işlemediği, suçun cezası çekildiği için bir fiilden defalarca ceza vermek şeklinde hareket etmenin kabul edilemez olduğu, vatandaşlığa hak kazanmaya yetecek şartları taşıdığı, idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dairemizin 22/09/2020 tarihli ara kararıyla; davacıdan ve davalı idareden davacının eşine ait adli sicil kaydının gönderilmesi istenilmiş olup, davalı idare tarafından ara kararla adli sicil kaydının birim kayıtlarında bulunmadığı yolunda cevap verildiği, davacı tarafından ise ara karara cevap verilmediği görülmüştür.
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…; K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.