Danıştay Kararı 10. Daire 2015/4315 E. 2020/6514 K. 17.12.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/4315 E.  ,  2020/6514 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/4315
Karar No : 2020/6514

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMLERİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı maddi tazminat istemi yönünden davanın reddi, manevi tazminat istemi yönünden davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 14/01/2013 tarihinde özel halk otobüsü içinde yolcu olarak seyahat etmekte iken, İstanbul İli Metris 1. Ordu Lojistik Destek Komutanlığı … Bakım Bölük … nolu nöbet kulübesinde nöbet tutan er …’in silahından çıkan kurşun ile yaralandığından bahisle meydana geldiği ileri sürülen zararların karşılığı olarak 25.000,00 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 50.000,00 TL tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı tarafından maddi tazminat isteminin hangi gerekçelerle ve hangi kalemlerden oluştuğu hususunda mahkemenin ara kararlarına cevap verilmediği, davacının tüm tedavisinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılandığı, bu nedenle herhangi bir maddi zararının bulunmadığı, davacının normal hayatına devam etmekte iken davalı idare bünyesinde askerlik görevini ifa etmekte olan hiç tanımadığı ve bilmediği bir kişinin silahından çıkan kurşun sonucunda yaralandığı ve operasyon geçirerek bir süre tedavi görmek zorunda kaldığı, dolayısıyla davacıda meydana gelen manevi zararın giderilmesi gerekli bir zarar olarak ortaya çıktığı, bir başka ifade ile davalı idarenin personeli üzerindeki denetim ve gözetiminde kusurlu davrandığı anlaşıldığından, davacının en temel hakkı olan yaşam hakkının zedelenmesi ve böylelikle üzüntü duymasına neden olunması karşılığında manevi tazminat ödenmesi gerektiği, tazminat miktarına ilişkin olarak ise; … Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nin E:… sayılı dosyasında Adli Tıp aracılığıyla yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen … tarih ve … sayılı raporda; davacının yüzünde sabit bir izin bulunmadığı, organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması ya da yitirilmesi niteliğinde herhangi bir anatomik eksiklik veya fonksiyonel bozukluğun tespit edilmediğinin belirtildiği de gözönüne alındığında, davacının yaşadığı olay ve taburcu edildiği ana kadar geçen tedavi sürecinde duyduğu acı ve üzüntüsünün kısmen de olsa giderilmesi amacıyla 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı idare tarafından başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle davacıya ödenmesi gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine, davacının 25.000,00 TL maddi tazminat istemi ile fazlaya ilişkin manevi tazminat istemi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğu, maddi tazminat isteminin reddedilmesinin ise hukuka aykırı olduğu; davalı idare tarafından ise olayda hizmet kusurunun bulunmadığı ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN_SAVUNMASI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından, 14/01/2013 tarihinde özel halk otobüsü içinde yolcu olarak seyahat etmekte iken, İstanbul İli Metris 1. Ordu Lojistik Destek Komutanlığı … Bakım Bölük … nolu nöbet kulübesinde nöbet tutan er … ‘in silahından çıkan kurşun ile yaralandığından bahisle meydana geldiği ileri sürülen zararların karşılığı olarak 25.000,00 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 50.000,00 TL tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde; idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdare, kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
İdare hukuku ilkelerine göre maddi zarar; idari işlem veya eylem nedeniyle kişinin mal varlığının (patrimuanın) aktifinde meydana gelen azalma nedeniyle uğranılan zarar ile elde edilmesi kesin olan gelirden yoksun kalma sonucu uğranılan toplam zarar olup; bedensel nitelikteki maddi zarar ise, kişinin sağlığına kavuşmak için yaptığı tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalması ya da yok olması nedeniyle elde edeceği gelirde ve gücünde meydana gelen azalmayı ifade etmektedir.
Tazminat hukukunda, çağın gereklerine uygun olarak geliştirilen içtihatlarla, kişinin sakatlıkları nedeniyle beden gücü kaybına bağlı olarak gelirinde ve dolayısıyla mal varlığında bir eksilme meydana gelmemiş olsa dahi güç (efor) kaybı tazminatı olarak adlandırılan tazminatın ödenmesi gerektiği kabul edilmektedir. Beden gücü kaybına uğrayan kişinin aynı görevi zarardan önceki durumuna ve diğer kişilere göre daha fazla bir güç (efor) sarfıyla yaptığı gerçeğinden hareket edilerek zararı, bir anlamda, bu “fazladan sarf edilen gücün” oluşturduğu esası benimsenmektedir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare Mahkemesi kararının, manevi tazminata ilişkin kısmının incelenmesi;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın manevi tazminata ilişkin kısmı, usul ve hukuka uygun olup, taraflarca ileri sürülen temyiz nedenleri kararın manevi tazminata ilişkin kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemektedir.
İdare Mahkemesi kararının, maddi tazminata ilişkin kısmının incelenmesi;
İdare Mahkemesince, her ne kadar davacının 25.000,00 TL maddi tazminat istemi hakkında Mahkemenin muhtelif tarihli ara kararları ile söz konusu maddi tazminat isteminin hangi gerekçelerle ve hangi kalemlerden oluştuğu husuna ilişkin sorularına herhangi bir cevap verilmediği gibi dosyaya hiçbir bilgi veya belge sunulmadığı, bilahare davacının tüm tedavisinin ise Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılandığının anlaşıldığı gerekçesi ile davacının herhangi bir maddi zararının bulunmadığı belirtilerek maddi tazminat isteminin reddine hükmedilmiş ise de; davacının 11/07/2014 havale tarihi ile kayda giren dava dilekçesinin ikinci sayfasında ” meydana gelen olay nedeniyle ruhen çöktüğü gibi meslekte kazanma gücünü de kaybettiğini” belirttiği , öte yandan maddi tazminat isteminin hangi gerekçelerle ve hangi kalemlerden oluştuğu hususunun açıklanması ile buna ilişkin bilgi ve belgelerin bir suretinin istenilmesine yönelik 02/02/2015 tarihli ara kararına davacı tarafından cevap verilmemesi üzerine aynı içerikte 05/03/2015 tarihli ara kararına cevaben verilen 23/05/2015 havale tarihi ile Mahkeme kaydına giren dilekçe ile davacının ” olaydan önce trafik müşavirliği işini yaptığı ve 1 yıl süresince hiç çalışamadığını belirtmek suretiyle maddi kayıplarını oluşturan 1 yıl süresince hiç çalışamama ve 1 yıldan sonra da kalıcı arızalar nedeniyle meslekte kazanma gücünü kaybettiği ve yaşam kalitesinin düştüğü belirtilmek suretiyle uğradığı zararın bilirkişi marifetiyle tespitini ” istediği açık olup davacının iş bu davadaki maddi tazminat isteminin meslekte kazanma gücünü kaybetmesinden kaynaklandığı aşikardır.
Olayda; davacının normal hayatına devam etmekte iken davalı idare bünyesinde askerlik görevini ifa etmekte olan … .’nin silahından çıkan kurşun sonucunda yaralandığı ve operasyon geçirerek bir süre tedavi görmek zorunda kaldığı, … Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nin E:… sayılı dosyasında Adli Tıp Başkanlığı 2. İhtisas Dairesi Kurulu’na yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen … tarih ve … sayılı raporun sonuç kısmında; ” Kişide ateşli silah mermi çekirdeği ile meydana gelen kafatası kemiğinde kırığa ve kafa içi yaralanmaya neden olan yaralanmasının; 1- Kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu, 2- Kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı, 3- Vücudundaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisi Hafif (1) , Orta (2-3) ve Ağır(4-5-6) olarak sınıflandırıldığında ; şahısta saptanan kafa kırığının hayat fonksiyonlarını Ağır (4) derecede etkileyecek nitelikte olduğu, 4- Yüz sınırları içerisinde cilt bütünlüğünü bozan travmatik lezyon tarif edilemediğinden yüzde sabit iz tayinine mahal olmadığı, 5- Organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması ya da yitirilmesi niteliğinde herhangi bir anatomik eksiklik veya fonksiyonel bozukluk tespit edilemediği” belirtilmiştir.
Bu bağlamda davacının, dava konusu olayda vücut bütünlüğünün uğradığı kayıpların tespiti yapıldıktan sonra hangi oranda meslekte kazanma gücü kaybına uğradığı dikkate alınmak suretiyle, güç (efor) kaybı nedeniyle uğranılan zararının da hesaplanması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Güç (efor) kaybı oranı ise yalnızca Adli Tıp Kurumu veya diğer kamu hastanelerinin sağlık kurulları tarafından belirlenen meslekte kazanma gücü oranına bağlı olmayıp, kişinin yaptığı görevin niteliğine ve sakatlığının yani mevcut sağlık durumunun sürdürdüğü görevine etkisinin belirlendiği oran olmalıdır.
Bu durumda; davacının güç (efor) kaybı nedeniyle uğradığı maddi zararın, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, beden gücü kaybına uğradıktan sonra çalıştığı dönemlerde yaptığı görevler ile güncel durumu da araştırılıp saptanarak, aktif çalışma dönemi ve pasif dönemi belirlenmek suretiyle, bilirkişi marifetiyle yeniden hesaplattırılması için, kararın maddi tazminat istemi yönünden bozulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine, davacının temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine,
2. Manevi tazminat isteminin kısmen kabulü, kısmen reddi, maddi tazminat isteminin ise reddi yolundaki temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının manevi tazminata ilişkin kısmının ONANMASINA, maddi tazminata ilişkin kısmının BOZULMASINA
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.