Danıştay Kararı 10. Daire 2015/4284 E. 2020/3434 K. 05.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/4284 E.  ,  2020/3434 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/4284
Karar No : 2020/3434

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, 31/05/2013 ve 06/07/2013 tarihlerinde meydana gelen gösteriler sırasında polis tarafından atıldığı iddia edilen gaz kapsülleri nedeniyle yaralandığından bahisle, duyduğu elem ve üzüntü için 50.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; gösteri ve yürüyüş yapmak Anayasal bir hak olmakla birlikte, bu hakkın kimi zaman toplumun huzur ve sükunu ve kamu güvenliğinin gerektirdiği hallerde sınırlanabileceği, bu gibi hallerde mülki amirlikçe ya da kolluk kuvvetlerince izin verilmeyen durumlarda polisin bu gösterilere müdahalesi ve mevzuat çerçevesinde izin verilen müdahale araçlarının kullanılmasının bu hakların kullanılmasına engel bir durum olarak değerlendirilemeyeceği, keza, kolluk kuvvetlerinin meşru sayılabilecek bir müdahalesi nedeniyle ortaya çıkan ve idarenin ajanlarına yöneltilemeyecek olan zarar ve ziyandan idarenin sorumlu tutulmasının da beklenemeyeceği, bu bağlamda, 06/07/2013 tarihinde yapılan gösterilerin izinsiz olduğu, izinsiz gösteri yapan grubun dağıtılması için gaz bombası kullanıldığı, ayrıca davacının gaz fişeğinden yaralandığına ilişkin kendi beyanından başka bir belirleme olmadığı hususları da göz önüne alındığında olayda davalı idareye atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI: Davacı tarafından, iki ayrı tarihte gerçekleşen eylemler nedeniyle tazminat isteminde bulunulmasına rağmen mahkemece 06/07/2013 tarihli olayın değerlendirildiği, 31/05/2013 tarihli olayın ise incelenmediği, polis tarafından kullanılan gaz kapsülleri nedeniyle yaralandığının açık olduğu, idarenin bu eylemleri nedeniyle uğradığı manevi zararların tazmini gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :
Dava; davacının, 31/05/2013 ve 06/07/2013 tarihlerinde meydana gelen gösteriler sırasında polis tarafından atılan gaz kapsülleri nedeniyle yaralandığından bahisle uğranıldığı ileri sürülen 50.000,00 TL manevi zararın yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmış, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/1-b maddesinde ise, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; davacının, 31/05/2013 tarihinde katılmış olduğu eylemler esnasında Gezi Parkı’nın Harbiye tarafındaki girişinde polis tarafından atılan gaz kapsülü nedeniyle sırtından yaralandığı, yoğun bir şekilde gaza maruz kaldığı, 06/07/2013 tarihinde ise herhangi bir gösteriye katılmadığı halde Mis Sokak’ta polis tarafından göstericilere yapılan müdahale esnasında hedef alınarak tarafına gaz kapsülü atılması nedeniyle elinden yaralandığı iddiasıyla uğranıldığı ileri sürülen 50.000,00 TL manevi zararın tazminine karar verilmesi istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı görülmektedir.
İdare Mahkemesince, davacının zarar gördüğünü iddia ettiği eylemlerle ilgili olarak hukuki denetim yapılarak karar verilmesi gerekmekte iken 06/07/2013 tarihinde meydana geldiği iddia olunan olay yönünden inceleme yapılarak anılan olay yönünden hüküm kurulmuş, 31/05/2013 tarihinde meydana geldiği iddia olunan olayla ilgili olarak ise herhangi bir inceleme yapılmamış ve bu olay yönünden hüküm kurulmamıştır.
Bu nedenle, İdare Mahkemesi kararında eksik hüküm nedeniyle hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.