Danıştay Kararı 10. Daire 2015/4262 E. 2020/4944 K. 16.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/4262 E.  ,  2020/4944 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/4262
Karar No : 2020/4944

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR): … adına velayeten, kendi adlarına asaleten … ve …
VEKİLLERİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, davacılar tarafından kabulüne karar verilen manevi tazminata işletilecek faizin başlangıç tarihi ve aleyhlerine hükmedilen vekalet ücreti yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıların çocuğu …’nin 25/05/2010 tarihinde Van ili, … İlçesi, … Mahallesi, …Piyade Tabur Komutanlığının arka kısmında bulduğu patlamamış bomba mühimmatının patlaması sonucu yaralanması nedeniyle … için 150.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi, baba … için 100.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi, anne … için 100.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davalı idarenin, atış alanı olarak kullanılan arazinin mühimmattan temizlenmesinde gerekli özeni göstermediği, insanların sürekli kullanımına açık bulunan bir alanda patlayıcı cismin bulunmasında güvenlik hizmetinin yeterince işlememesi nedeniyle hizmet kusurunun bulunduğu, davacıların maddi tazminata yönelik taleplerine ilişkin ihtilafın çözümü bakımından dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek, davacılara ödenmesi gereken destekten yoksun kalma maddi zarar miktarlarının ayrı ayrı hesaplanması amacıyla Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı’ndan davacılardan …’nin özür durumunu gösteren ayrıntılı rapor istenildiği, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın hazırlamış olduğu … tarih ve … sayılı raporda “davacılardan …’nin yaralanmasında fonksiyonel ve anatomik bir arıza saptanmadığından vücut genel çalışma gücünden kaybetmediği, onbeş gün süreyle iş göremezlik halinde kaldığı” kanaatinde bulunulduğu, davacılardan …’nin vücut genel çalışma gücünde kayıpları olmadığı gibi olay tarihinde çalışmıyor olduğu ve geçici iş göremezlik halinde gerçek bir zararı oluşmadığından maddi tazminat isteminin yerinde olmadığı; davacıların manevi tazminata yönelik taleplerine ilişkin, olayın vuku buluş şekli ve davacıların bundan sonraki yaşamları üzerindeki neticeleri, bu nedenle duydukları elem ve ızdırabın karşılığı olarak sebepsiz zenginleşmeye yol açmayacak şekilde … için 10.000,00 TL, baba için 5.000,00 TL ve anne için de 5.000,00 TL olmak üzere, toplam 20.000,00 TL manevi tazminatın, davalı idareye başvuru tarihinden itibaren (14.09.2010) hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacılara ödenmesine ve davacı vekili için 2.400,00 TL , davalı idare vekili için 3.150,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından, hükmedilen miktara işletilecek faizin başlangıcının olay tarihi olan 25/05/2010 tarihinden başlatılması gerektiği ve reddedilen manevi tazminat nedeniyle davalı idare lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın hükmedilen manevi tazminata davalı idareye başvuru tarihi olan 14/09/2010 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, davacıların temyiz dilekçesinde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyiz İstemine Konu Mahkeme Kararının, Davalı İdare Lehine 3.150,00 TL (750,00 TL maddi + 2.400,00 manevi) Vekâlet Ücretine Hükmedilmesine İlişkin Kısmının İncelenmesi:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda Danıştay’ın, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
31/12/2014 tarih ve 29222 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve Mahkeme kararı tarihi itibarıyla uyuşmazlığa uygulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin “Manevi tazminat davalarında ücret” başlıklı 10. maddesinde “(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. (4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Dava, 350.000,00 TL maddi ve 150.000,00 TL manevi tazminat istemiyle açılmıştır. İdare Mahkemesince, davanın maddi tazminata ilişkin kısmının reddine ve reddedilen maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu olarak hesaplanan 750,00 TL, reddedilen manevi tazminat kısmı için de 2.400,00 TL olmak üzere toplam 3.150,00 TL vekâlet ücretinin davacı tarafından davalı idareye ödenmesine ve kabul edilen manevi tazminat için 2.400,00 TL vekâlet ücretinin davalı idare tarafından davacıya ödenmesine karar verildiği görülmektedir.
İdare Mahkemesince, tamamı reddedilen maddi tazminat için maktu, kısmen reddedilen manevi tazminat için ise davacılar lehine hükmedilen vekalet ücretini geçmeyecek şekilde davacılar aleyhine hükmedilen vekalet ücretlerinin hükümde ayrı ayrı belirtilmesi gerekmekte iken toplam 3.150,00 TL olarak davalı idare lehine vekâlet ücreti hükmedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Bu durumda, Mahkeme kararı tarihi itibarıyla yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2. maddesi uyarınca, kısmen reddedilen manevi tazminat için davalı idare lehine 2.400,00 TL, tamamı reddedilen maddi tazminat yönünden de maktu olarak 750,00 TL vekalet ücretine hükmedilerek bunların hükümde ayrı ayrı belirtilmesi gerektiğinden, Mahkeme kararının hüküm fıkrasında yer alan “reddedilen miktar üzerinden ve tarifenin 10. maddesinin 2. ve 4. fıkraları uyarınca hesaplanan 3.150,00 TL vekalet ücretinin” ibaresinin “reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden maktu olarak hesaplanan 750,00 TL vekalet ücreti ile tarifenin 10. maddesinin 2. ve 4. fıkraları uyarınca reddedilen manevi tazminat üzerinden hesaplanan 2.400,00 TL vekalet ücretinin” şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz isteminin reddine,
2.Maddi tazminat istemleri yönünden davanın reddi, manevi tazminat istemleri yönünden ise davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyize konu hüküm fıkrasında yer alan “reddedilen miktar üzerinden ve tarifenin 10. maddesinin 2. ve 4. fıkraları uyarınca hesaplanan … TL vekalet ücretinin” ibaresinin “reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden maktu olarak hesaplanan … TL vekalet ücreti ile tarifenin 10. maddesinin 2. ve 4. fıkraları uyarınca reddedilen manevi tazminat üzerinden hesaplanan … TL vekalet ücretinin” şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/11/2020 tarihinde faiz başlangıç tarihi yönünden oy birliği, vekalet ücreti yönünden oy çokluğuyla karar verildi.

(X)-KARŞI OY :
Dava; toplamda 350.000,00 TL maddi, 150.000,00 TL manevi zararın tazmini istemiyle açılmış; Mahkemece, maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin ise 20.000,00 TL’lik kısmının kabulüne, 130.000,00 TL’lik kısmının reddine karar verilerek, reddedilen maddi tazminat için davalı idare lehine 750,00 TL, manevi tazminatın reddedilen kısmı için de davalı idare lehine manevi tazminatın kabul edilen kısmı için davacılar lehine hükmettiği vekalet ücretini geçmeyecek şekilde … TL olmak üzere toplam … TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Olayda; kararın verildiği tarihte yürürlükte olan 31/12/2014 tarih ve 29222 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesinin 2. ve 4. fıkraları ile 13. maddesine uygun olarak hükmedildiği anlaşılan vekalet ücreti yönünden de usul ve hukuka uygun olan idare mahkemesi kararının onanması gerektiği oyu ile Daire kararına katılmıyorum.