Danıştay Kararı 10. Daire 2015/4241 E. 2020/4310 K. 27.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/4241 E.  ,  2020/4310 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/4241
Karar No : 2020/4310

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı … Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…., K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, antrepoda bulunan ve kendisine ait 422 koli, 20.960,40 metrelik mensucat cinsi eşyanın iade edilmesi talebiyle yapılan 22/10/2014 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı tarafından Çin’den ithal edilen eşyanın antrepoda satıldığı, bu satışın idare gözetiminde olduğu ve Halkalı Gümrük Müdürlüğünün 02/05/2012 tarih ve …-… sayılı kararları ile eşyanın devrine karar verildiği, söz konusu eşyanın yurtdışına çıkarılamadığı, bu nedenle de ödemesinin yapılamayacağı bilgisinin alıcı tarafından davacıya bildirildiği, bunun üzerine davacının mallarını geri almak için idareye başvurduğu, idarenin de mevzuatta antrepodaki eşyanın devrine ilişkin hüküm yer almakla birlikte bu devrin iptaline ilişkin düzenleme bulunmadığından bahisle bu talebi reddettiği, fiili ya da başka imkansızlıklar nedeniyle alınması mümkün olmayan malların sahibine iade edilmeyeceğine yönelik açık bir hüküm olmadığı, böyle bir kabulün de hakkaniyet kuralları ile uyuşmayacağının açık olduğu, mevzuatta düzenleme bulunmadığından bahisle bu durumda olan bir malın satıcısına iade edilmeyeceğinin söylenemeyeceği, nasıl ki ithal edilen malın ilk satışında talep üzerine idarece devir işlemi yapılıyor ise bu gibi durumlarda da geri devir suretiyle işlem yapılabileceği, mevzuatta buna engel bir durumun bulunmadığı, bu sebeple idarece, antrepodaki eşyanın devrine ilişkin maddeler yer almakla birlikte bu devrin iptaline ilişkin mevzuat düzenlemesi bulunmadığından bahisle talebin reddinin hukuka aykırı bulunduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davanın öncelikle süreden ve mükerrer talep nedeniyle reddinin gerektiği, davacının eşyanın iadesi talebiyle ilk olarak 04/06/2012 tarihinde başvurduğu, bu başvurunun 29/06/2012 tarihli işlemle reddedildiği, dolayısıyla 18/02/2015 tarihinde açılan işbu davanın süresinde olmadığı, davacının aynı taleple 22/10/2014 tarihinde bir başvuru daha yaptığı, bu başvurusuna 60 gün içinde cevap verilmeyerek zımnen reddedildiğinden bahisle bakılan davayı açtığı, ancak açılan davanın ikinci başvuru açısından da süresinde olmadığı, çünkü Gümrük Kanunu’nun 242/2. maddesinde, idareye intikal eden itirazlara 30 gün içinde cevap verileceği hükmünün bulunduğu, buna göre gümrük işlemlerinde zımni ret süresinin 60 gün değil 30 gün olduğu, bu durumda 22/10/2014 tarihli başvuru 21/11/2014 tarihinde zımnen reddedilmiş sayılacağından 20/01/2015 tarihine kadar açılması gerekirken 18/02/2015 tarihinde açılan davanın süresinde olmadığı; dahilde işleme izin belgesi kapsamında, Çin menşeli kumaşların antrepoda devir işlemlerine konu edilmesi suretiyle yaklaşık 6 milyon Dolar değerinde işlem yapıldığı, antrepoda devredilen ve devralan firmalarca dahilde işleme izni kapsamında ithal edilen eşyaya ait vergi teminatlarında, sahte teminat mektubu kullanılarak gümrük idaresini yanıltmak suretiyle işlem yapıldığının tespit edildiği, davacının dava konusu eşyayı sattığı firmanın da bu devir işlemlerini yapan firmalardan birisi olduğu, bu nedenle anılan firmanın gümrük işlemlerinin dondurulduğu, sözü edilen antrepo işlemleriyle ilgili olarak kaçakçılık, resmi belgede sahtecilik, suç işlemek için örgüt kurmak, rüşvet almak ve vermek suçlarından açılan ve … Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden davanın sonucunun beklendiği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile hukuka uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2.Yukarıda özetlenen gerekçeyle dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.