Danıştay Kararı 10. Daire 2015/4142 E. 2020/3306 K. 28.09.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/4142 E.  ,  2020/3306 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/4142
Karar No : 2020/3306

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Genel Müdürlüğü / …
VEKİLİ : Av. …

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMLERİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Genel Müdürlüğü’nde komiser yardımcısı olan davacı tarafından, atış eğitimi sırasında diğer bir emniyet görevlisi eğitmenin silahının istemsiz olarak patlaması nedeniyle vücuduna kurşun isabet etmesinden dolayı hayati tehlike geçirdiği, kurşunun sol kolundan girerek gırtlak bölgesine saplandığı, birden çok ameliyat geçirdiği, 165 gün raporlu kaldığı, sol kolunda halen uyuşma mevcut olduğu, silah kullanmasının imkansız hale geldiği ileri sürülerek, silah kullanamayacak olması sonucunda masa başı göreve atanacak olması nedeniyle görev değişikliği sonucu oluşan ek tazminat, aylık, emekli maaşı ve ikramiyelerinde meydana gelecek azalmanın karşılığı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … TL maddi tazminatın dava tarihinden, … TL manevi tazminatın ise olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının maddi tazminat istemi açısından yapılan değerlendirmede, komiser yardımcısı olan davacının görevine devam ettiği, rütbe terfilerinin yapıldığı, maaş ve özlük haklarının ödenmekte olduğu dolayısıyla maaş ve özlük hakları bakımından bir kaybının bulunmadığı; silah kullanamaması sonucu görev değişikliği nedeniyle oluşan ek tazminat vb. kayıplarının ise, bu tür ödemelerin fiili olarak yapılan görevin karşılığı olduğu, söz konusu olay olmasaydı dahi davacının tüm meslek hayatı boyunca silahlı görevlerde bulunacağının kesin olarak kabulünün mümkün olmadığı, ancak mevcut ve güncel zararının tazminine mahkemelerce hükmedilebileceği kanaatine varılarak davacının maddi zararının tazmini isteminin reddi gerektiği, manevi zararının tazmini istemi açısından yapılan değerlendirmede ise; olayda, davacının silah kullanmadaki başarısından dolayı yabancı uyruklu polis amiri adaylarına yönelik ‘Silah Bilgisi’ ve ‘Atış Eğitimi’ derslerinde eğitmen olarak davalı idarece görevlendirildiği, eğitmenlerin eğitim sırasında dolu silah kullanmamaları gerekirken, atış alanında ve eğitim sırasında diğer eğitmen olan emniyet amirinin şahsi silahının dolu olması ve tedbirsizlik ve dikkatsizlik nedeniyle patlaması sonucunda davacının hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı, uzun süren bir tedavi süreci geçirdiği, sol kolunda kalıcı olarak belli bir derece his kaybı ve uyuşma nedeniyle görevinin niteliğinin değiştirildiği, bu şekilde kamu görevlisinin tedbirsizlik ve dikkatsizliği nedeniyle davacının manevi açıdan olumsuz etkilenmesine, üzüntü duymasına sebep olunduğu sonucuna varılarak, kamu görevlisinin tedbirsizlik ve dikkatsizliğinden doğan manevi zararın davalı idarece karşılanmasının gerektiği kanaatine varıldığı, öte yandan; manevi tazminatın, malvarlığında meydana gelen eksilmeyi karşılamaya yönelik bir tazmin aracı olmayıp, manevi tatmin aracı olduğu, bu ve benzeri olaylarda yaşanan üzüntü ve acının başka türlü bir giderim yolunun bulunmayışının veya yetersiz kalışının, manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu kıldığı, olayın gelişimi ve sonucu dikkate alınarak ve ilgililerin durumu itibariyle, manevi zarara karşılık olarak takdir edilecek manevi tazminatın, zenginleşmeye yol açmayacak miktarda, fakat olayın niteliği ile idarelerin bu olaydaki sorumluluğunun özelliğini ve ağırlığını ifade edecek ölçüde saptanması gerektiği, meydana gelen olay sonucunda davacının sağlığında oluşan kalıcı bozukluk, görev niteliğindeki sürekli değişiklik vb. tüm hususlar dikkate alındığında, taleple bağlı kalınarak … TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın manevi tazminat istemine ilişkin kısmının kabulüne, … TL manevi tazminatın davanın açıldığı 11/06/2013 tarihinden itibaren hesaplanacak faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, maddi tazminat istemi yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI: Davacı tarafından, yaralanması nedeniyle ek ödeme olarak almakta olduğu bir kısım ödemelerden faydalanamadığı, bunların … korumalığı ile atış dersleri vermesinden doğan ders tazminatı olduğu, meslek hayatının geri kalanında silahlı görevde bulunup bulunmayacağının belli olmadığını kabul etmenin hayatın olağan akışına uygun düşmediği, ek tazminat almakta olduğu fiili görevlerinin ne kadar süreceğinin belli olmadığı, bir an için kabul edilse dahi bunun çözümünün davanın reddi olmayıp, hak ve nesafet ilkeleri gereği tazminata hükmetmek olduğu ve yargılama giderlerinin kabul ve red oranlarına göre hesaplanması gerekirken yarısından fazlasının üzerinde bırakılmasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından; dava konusu olayda davacının kişilik haklarına doğrudan idare tarafından yapılan bir saldırının bulunmadığı, idarenin herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacıyı yaralayan personel hakkında şikayetten vazgeçilmesi üzerine davacı lehine manevi tazminat ödenmesine karar verilmesinin hukuki olmadığı ve manevi tazminatın hak ve nesafet kurallarına uygun sebepsiz zenginleşmeye yol açmayacak bir miktar olarak tespiti gerektiği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN_SAVUNMASI: Davacı tarafından, savunma verilmemiş olup, davalı idare tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Tarafların temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın, davacı için takdir edilen vekalet ücretine ilişkin kısmı ile nispi karar harcının haklılık oranında paylaştırılmasına ilişkin kısımları dışındaki bölümleri usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda Danıştay’ın, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
A) Temyiz istemine konu Mahkeme kararının, nispi karar harcının haklılık oranında paylaştırılmasına ilişkin kısmının incelenmesi;
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 2. maddesinde, yargı işlemlerinden bu Kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanların yargı harçlarına tâbi bulunduğu; 11. maddesinde, genel olarak yargı harçlarını davayı açan veya harca konu işlemin yapılmasını isteyen kişilerin ödemekle mükellef olduğu; 15. maddesinde, yargı harçlarının (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nev’i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınacağı; 16. maddesinde, değer ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerlerin esas olduğu; 21. maddesinde, yargı harçlarının (1) sayılı tarifede yazılı nispetler üzerinden alınması gerektiği; 28. maddesinde ise, (1) sayılı tarifede yazılı nispi karar harcının dörtte birinin peşin, geri kalanının kararın verilmesinden itibaren bir ay içinde ödeneceği kurala bağlanmıştır.
Anılan Kanun’un, yargı harçlarının gösterildiği (1) sayılı tarifesinde, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden, binde 68,31 oranında nispi karar harcı alınacağı belirtilmiştir.
Bu doğrultuda; konusu belli bir miktarı içeren davalarda, yargılama gideri içinde yer alan kalemlerden nispi karar harcı dışındaki harç, keşif ve bilirkişi ücreti ile posta giderinin, haklılık oranına göre davanın taraflarına yükletilmesi; hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden hesaplanacak nispi karar harcının ise, hükmedilen miktar yönünden haksız çıkmış olan davalı idarelere yükletilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, İdare Mahkemesince nispi karar harcı dahil edilerek tüm yargılama giderlerine haklılık oranı uygulanmak suretiyle hüküm kurulmasında mevzuata uyarlık görülmemiştir.
Bu itibarla, Mahkeme kararının hüküm fıkrasında yer alan “aşağıda dökümü yapılan …- TL yargılama giderinin takdiren … TL’si ile” ve “eksik nisbi karar harcının davacıya tamamlattırılmasına,” ibarelerinin sırasıyla “aşağıda dökümü yapılan … TL başvuru harcı, … TL vekalet harcı ve … TL posta giderinden oluşan yargılama giderinin haklılık oranına göre … TL’si ile … TL nisbi karar harcının (harcın tamamlanması halinde) davalı idareden alınarak davacıya verilmesine” ve “hükmedilen miktar üzerinden hesaplanan … TL nisbi karar harcından peşin tahsil edilen … TL harcın mahsubu sonucu kalan … TL harcın davacıya tamamlattırılmasına, ” şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.
B) Temyiz İstemine Konu Mahkeme Kararının, Manevi Tazminat Nedeniyle Davacı Lehine Nispi Vekâlet Ücretine Hükmedilmesine İlişkin Kısmının İncelenmesi:
Davacının manevi tazminat istemi kabul edilerek … TL manevi tazminatın davacıya ödenmesine karar verildiğinden Mahkemenin hüküm tarihindeki (26/05/2015) 31/12/2014 tarih ve 29222 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2015 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3. kısmına göre vekalet ücretini belirlenmesi gerekmektedir.
Mahkeme tarafından ise davacıya nisbi … TL vekalet ücretine hükmedilmiş olup, 2015 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3. kısmına göre yapılan hesaplamada … TL nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla; Mahkeme kararının hüküm fıkrasında yer alan “… -TL nisbi vekalet ücretinin” ibaresinin “… TL nisbi vekalet ücretinin” şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden kabulüne, esas yönünden reddine, davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Manevi tazminat istemi yönünden davanın kabulü, maddi tazminat istemi yönünden davanın reddi yolundaki …İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının;
a) Hüküm fıkrasında yer alan “aşağıda dökümü yapılan …- TL yargılama giderinin takdiren … TL’si ile” ve “eksik nisbi karar harcının davacıya tamamlattırılmasına,” ibarelerinin sırasıyla “aşağıda dökümü yapılan … TL başvuru harcı, … TL vekalet harcı ve … TL posta giderinden oluşan yargılama giderinin haklılık oranına göre … TL’si ile … TL nisbi karar harcının (harcın tamamlanması halinde) davalı idareden alınarak davacıya verilmesine” ve “hükmedilen miktar üzerinden hesaplanan … TL nisbi karar harcından peşin tahsil edilen … TL harcın mahsubu sonucu kalan … TL harcın davacıya tamamlattırılmasına, ” şeklinde,
b) Hüküm fıkrasında yer alan “… -TL nisbi vekalet ücretinin” ibaresinin “… TL nisbi vekalet ücretinin” şeklinde, DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/09/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(X)-KARŞI OY :

Temyize konu Mahkeme kararıyla atış eğitimi sırasında yer alan davacı lehine … TL manevi tazminata hükmedilmişse de, davacının söz konusu olay nedeniyle maruz kaldığı sakatlığın kalıcı olup olmadığı ve kalıcı ise iş göremezlik oranının ne olduğunun … İhtisas Dairesinden alınacak veya varsa dosyaya temin edilecek raporun değerlendirilmesi suretiyle karar verilmesi gerekirken, belirtilen husus netleştirilmeden verilen kararın bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.

(XX)-KARŞI OY :

Temyiz istemine konu Mahkeme kararının, yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin kısmında hukuka uygunluk bulunmamakta olup, bu husus, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasını gerektiren, “yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hata ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık” kapsamında bulunmayıp, anılan maddenin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın bozulmasını gerektiren “hukuka aykırılık” teşkil ettiğinden, İdare Mahkemesi kararının bu kısmının, Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına bu yönden katılmıyorum.