Danıştay Kararı 10. Daire 2015/3472 E. 2020/2913 K. 14.09.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/3472 E.  ,  2020/2913 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/3472
Karar No : 2020/2913

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI):… Bakanlığı / …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN_KONUSU: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacının, evlilik yoluyla Türk vatandaşlığını kazanma talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nün 10/03/2014 tarih ve 59 sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 5901 sayılı Kanun hükümlerine göre Devlete, Türk vatandaşlığına kabul konusunda egemenlik hakkı ve takdir yetkisi tanındığı, davacının Türk vatandaşlığına geçirilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddedilmesine ilişkin dava konusu işlemde bu haliyle hukuk ve mevzuata aykırı bir husus bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, hakkında ileri sürülen formalite evlilik yaptığı yönündeki iddiaların doğru olmadığı, ilk evliliğinden çocuğu bulunduğu, evlilik sonrası hakkında herhangi bir olumsuz tespit olmadığı, evlilik birliğinin ciddi olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dava, davacının, evlilik yoluyla Türk vatandaşlığını kazanma talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nün 10/03/2014 tarih ve 59 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 10. maddesinin 1. fıkrasında, Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen bir yabancının, bu Kanunda belirtilen şartları taşıması halinde yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığını kazanabileceği, ancak aranan şartları taşımanın vatandaşlığın kazanılmasında kişiye mutlak bir hak sağlamayacağı kural altına alınmış; 16. maddesinin 1. fıkrasında, bir Türk vatandaşı ile evlenmenin doğrudan Türk vatandaşlığını kazandırmayacağı, ancak bir Türk vatandaşı ile en az üç yıldan beri evli olan ve evliliği devam eden yabancıların Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabilecekleri belirtilmiş, devamında, başvuru sahiplerinde; (a) Aile birliği içinde yaşama, (b) Evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama, (c) Milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama şartlarının aranacağı kuralına yer verilmiştir.
Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 14. maddesinde, Türk vatandaşlığının evlenme yoluyla kazanılması, yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığının kazanılması yolları arasında sayılmış; 28. maddesinin 1. fıkrasında, il emniyet müdürlüğünce evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancının, (a) Aile birliği içinde yaşayıp yaşamadığı, (b) Evlilik birliği ile bağdaşmayacak şekilde fuhuş yapmak ve fuhuşa aracılık etmek gibi davranışlarının olup olmadığı, (c) Türk vatandaşlığını kazanmasında milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir halinin bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılacağı, kuralı yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
5901 sayılı Kanun’un 16. maddesi uyarınca evlenme yolu ile Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunmanın koşullarından bir tanesi evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunulmamasıdır.
Bakılan uyuşmazlıkta, davacının, 16/09/2008 tarihinde resmi nikahla Türk vatandaşı ile evlendiği ve evliliğinin başvuru tarihi itibariyle devam ettiği, davacının Türk vatandaşı ilk eşinden Türk vatandaşı bir çocuğunun bulunduğu, yapılan ön inceleme ve araştırmada evliliğin normal bir evlilik olduğu ve yapılan tahkikat neticesinde herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadığı tespitlerine yer verildiği; diğer taraftan, davacı hakkında 08/07/2008 tarihinde “fuhuş iddiası ve vize ihlali” suç koduyla girilen tahdidin 11/11/2009 tarihinde kaldırıldığı görülmekle; davacının, evlilik süresi içerisinde evlilik birliğiyle bağdaşmayacak faaliyette bulunduğu yönünde herhangi bir somut tespit bulunmadığından, 5901 sayılı Kanun’un 16. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yazılı şartı taşımadığı gerekçesiyle Türk vatandaşlığına alınma istemiyle yaptığı başvurunun reddi yolunda tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu durumda, dava konusu işlemin iptali gerekirken davanın reddi yolunda verilen idare mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/09/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(X)-KARŞI OY :

Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği oyuyla aksi yöndeki Daire kararına katılmıyorum.