Danıştay Kararı 10. Daire 2015/3416 E. 2020/5028 K. 18.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/3416 E.  ,  2020/5028 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/3416
Karar No : 2020/5028

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : Av. … / Aynı yerde

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: .. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ticaret Bakanlığı tarafından verilen izinle Türkiye-Irak arasında ham petrol sevkiyatı gerçekleştiren … Petrol ve Enerji Ticaret Limited Şirketi bünyesinde şoför olarak çalışan davacının, akaryakıt sevkiyatı yapmasının uygun bulunmadığına ilişkin işlemin kaldırılması ve tarafına yeniden izin verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı davalı idare işleminin hukuka aykırı olduğu, mesleğini ifa için gerekli tüm koşulları taşıdığı öne sürülerek iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla; akaryakıt ürünlerinin taşımacılığında istihdam edilecek kişilerin belirlenmesinde, işin gerektirdiği niteliklere uygun olarak bir takım şartlar arandığı ve bu kapsamda işin önem ve özelliği de göz önünde bulundurularak güvenlik soruşturmasının olumlu olması şartı getirildiği görüldüğünden güvenlik soruşturması olumsuz olan davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, davalı idarece somut delil ortaya konulamadığı, MİT raporunda yer alan olumsuz görüş üzerine akaryakıt taşıma belgesinin iptal edildiği, anılan raporun delil olarak kullanılamayacağına ilişkin Anayasa Mahkemesince verilmiş bir karar bulunduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 28/09/2020 tarihli ara kararına cevabın geldiği görülmekle, gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Ticaret Bakanlığı tarafından verilen izinle Türkiye-Irak arasında ham petrol sevkiyatı gerçekleştiren … Petrol ve Enerji Ticaret Limited Şirketi bünyesinde şoför olarak çalışan davacının, akaryakıt sevkiyatı yapmasının uygun bulunmadığına ilişkin işlemin kaldırılması ve tarafına yeniden izin verilmesi istemiyle yapılan başvurunun … tarih ve … sayılı işlemler reddedilmesi üzerine bakılmakta olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
11/11/2011 tarih ve 28109 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 18/07/2011 tarih ve 2011/2033 sayılı Ham Petrol ve Jet Yakıtının Türkiye Üzerinden Karayolu veya Demiryolu ile Taşınmasına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararının 4. maddesinde, “LPG ile 5015 sayılı Kanunun 2 nci maddesinde sayılan akaryakıt ürünleri ve ham petrolün Türkiye’den yabancı bir ülkeye, yabancı bir ülkeden Türkiye’ye veya Türkiye üzerinden üçüncü bir ülkeye karayolu veya demiryolu ile transitine, ithaline veya ihracına izin verilmez. Ancak, ülke menfaati açısından gerekli olan hallerde bu Karar kapsamındaki ürünün karayolu veya demiryolu ile transitine izin verilebilir.”; 6. maddesinde, “Bakanlık; izin sahibi ve taşıyıcı firmalarla ilgili uygunluk değerlendirmesi yapmaya, taşınacak ürünün türü, miktarı, taşıma şekli ve taşıma güzergâhı ile izin sahibi ve taşıyıcı firmaların uyması gerekli usul ve esasları düzenlemeye, bu Kararın uygulanması amacıyla gerekli olan her türlü tedbiri almaya, özel ve zorunlu durumları incelemeye, verilen izinleri askıya almaya, durdurmaya ve gerektiğinde ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerini alarak yapılan başvuruları sonuçlandırmaya yetkilidir.” hükümlerine yer verilmiştir.
Anılan Bakanlar Kurulu Kararının uygulama usul ve esaslarını belirlemek amacıyla düzenlenen 3 Seri No’lu Gümrük Genel Tebliği’nin 7. maddesinin 1. fıkrasının dava konusu işlemin dayanağını teşkil eden akaryakıt sevkiyat izninin iptal edildiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan halinde, “Başvuru sahibi firmalar ve taşıyıcı firmalar ile sürücüler hakkında nihai değerlendirme yapılmadan önce, kamu düzeni ve kamu güvenliği yönünden bu Tebliğde düzenlenen işlemleri yapmaya engel değerlendirmelerinin olup olmadığına dair ilgili kurumların görüşü alınır. Ancak, sürücülerin adli sicil belgelerinde herhangi bir arşiv kaydı bulunmaması şartıyla ilgili kurumların cevabi görüşü beklenilmeksizin sürücülerle ilgili gerekli işlemler yapılır.”; 3. fıkrasında ise, “Bu Tebliğde düzenlenen işlemleri yapmaya engel bir hallerinin olup olmadığı hususunda sözleşme sahibi firmalar ve taşımacı firmalar ile sürücüler hakkında elde edilen veriler ile Bakanlıkta mevcut bulunan veriler tetkik edilerek nihai değerlendirme yapılır.” düzenlemeleri getirilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer alan Tebliğ kapsamındaki akaryakıt ürünlerinin taşımacılığında istihdam edilecek kişilerin belirlenmesinde, işin gerektirdiği niteliklere uygun olarak bir takım şartlar aranmasında ve bu kapsamda işin önem ve özelliği de göz önünde bulundurularak güvenlik soruşturmasının olumlu olması şartı getirilmesinde hukuka aykırılık bulunmamakla birlikte; dava konusu işleme gerekçe olarak gösterilen ve 14/11/2012 tarihli MİT raporunda yer alan davacı hakkında Petrol ve Petrol Ürünü Kaçakçılığı suçundan işlem yapıldığına dayanak teşkil eden somut bilgi ve belgelerin gönderilmesinin Dairemizin 28/09/2020 tarihli ara kararıyla istenildiği; davalı idarece verilen cevapta ise, Kaçakçılık Bilgi Bankasında yapılan araştırma sonucu herhangi bir bilgiye rastlanmadığının bildirildiği görüldüğünden; uyuşmazlıkta, davacı hakkında yapılan güvenlik soruşturması kapsamında elde edilen MİT raporunda yer alan istihbari nitelikte bilgilerin, somut bilgi veya belgelerle desteklenmediği sürece, yasadışı eylem içinde olduğunu kanıtlayan hukuken geçerli bir belge olarak kabulüne olanak bulunmadığı gibi, kaçakçılık suçlamasıyla ilgili olarak hakkında yapılmış adli bir işlem ya da açılmış bir kamu davası sonucunda verilmiş herhangi bir mahkumiyet kararı da mevcut olmadığından, davacının akaryakıt sevkiyatında şoför olarak istihdam edilmesinde şahsı açısından bir engeli bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, adli sicil kaydı ve arşiv kaydı bulunmayan, hakkında hukuken geçerli, kabul edilebilecek nitelikte başkaca herhangi bir olumsuz tespitin de olmadığı anlaşılan davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığından bahisle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık, aksi yönde verilen mahkeme kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/11/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Dava konusu işlemin dayanağını teşkil eden 3 Seri No’lu Gümrük Genel Tebliğinin 7. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan birinci fıkrasında; “Başvuru sahibi firmalar ve taşıyıcı firmalar ile sürücüler hakkında nihai değerlendirme yapılmadan önce, kamu düzeni ve güvenliği yönünden bu Tebliğde düzenlenen işlemleri yapmaya engel değerlendirmelerinin olup olmadığına dair ilgili kurumların görüşü alınır. Ancak sürücülerin adlî sicil belgelerinde herhangi bir arşiv kaydı bulunmaması şartıyla ilgili kurumların cevabî görüşü beklenmeksizin sürücülerle ilgili gerekli işlemler yapılır.”, üçüncü fıkrasında da “Bu Tebliğde düzenlenen işlemleri yapmaya engel bir hallerinin olup olmadığı hususunda sözleşme sahibi firmalar ve taşımacı firmalar ile sürücüler hakkında elde edilen veriler ile Bakanlıkta mevcut bulunan veriler tetkik edilerek nihai değerlendirme yapılır.” hükümleri yer almaktadır.Anılan hükümlerle ham petrol, benzin, motorin ve jet yakıtı gibi stratejik önem ve risk arz eden akaryakıt ürünlerinin karayolu ile transit sevkiyatında gerek firmalar gerekse istihdam edilen sürücüler bakımından özel bir düzenleme öngörülerek, sadece somut delillere dayalı adlî sicil kayıtlarıyla yetinilmemiş “kamu düzeni ve güvenliği yönünden ilgili kurumların değerlendirmeleri” de nihai değerlendirmeye esas alınmıştır.
Sözkonusu hükümler doğrultusunda, davalı idare tarafından ilgili kurumun görüşü de dikkate alınarak yapılan nihaî değerlendirme sonucunda tesis edilen işlemin; her ne kadar davacı hakkında verilmiş bir mahkumiyet kararı bulunmasa da stratejik ve özel öneme sahip, risk taşıyan akaryakıt ürünlerinin karayolu ile transit taşınmasında sürücü olarak istihdam edilmesinin kamu düzeni ve kamu güvenliği yönünden sakıncalı olabileceğine yönelik ilgili kurum görüşü de göz önüne alınarak, mevzuatın verdiği takdir yetkisi kullanılmak suretiyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından temyize konu kararın onanması gerektiği oyuyla, kararın bozulması yönündeki Dairemiz çoğunluk kararına katılmıyorum.