Danıştay Kararı 10. Daire 2015/3409 E. 2020/4151 K. 26.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/3409 E.  ,  2020/4151 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/3409
Karar No : 2020/4151

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı / …

KARŞI TARAF (DAVACILAR): 1- …
2- …
3- …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıların kardeşi olan …’nın 16/09/2011 tarihinde … ili, … ilçesi yakınlarında … Cezaevine ait araçla nakledildiği sırada aracın yanması sonucunda vefat etmesi nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zarara karşılık olarak her bir davacı için ayrı ayrı … TL olmak üzere toplam … TL manevi zararın, 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri çerçevesinde sulh yoluyla ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun süresinde yapılmadığı gerekçesiyle reddine ilişkin … Bakanlığı … Genel Müdürlüğü’nün 07/04/2014 tarih ve 59121 sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacılar tarafından süresinde yapılan başvuruların davacıların müteveffanın kardeşi olduğunu ortaya koyamamaları nedeniyle reddedildiği, daha sonra davacılar tarafından açılan soybağının reddi davası sonucunda davacıların müteveffanın da anne ve babası olan biyolojik anne ve babaları adına nüfusa kaydedildikleri ve sonrasında başvurularını yineledikleri dikkate alındığında; süresinde yapılan ilk başvuru üzerine soybağının reddi davası açmaktan başka seçenekleri bulunmayan davacıların bu yola başvurarak müteveffanın kardeşi olduklarını ortaya koyduktan sonra yaptıkları başvurunun ilk başvurularının devamı niteliğinde olduğu ve aksi halin kabulünün hak arama özgürlüğünü kısıtlayacağı sonucuna varıldığı, bu durumda, davacıların sulh başvurusunun 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 12. maddesi çerçevesinde değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekmekte iken süresinde yapılmadığından bahisle reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI: Davalı idare tarafından, dava konusu olayın 16/09/2011 tarihinde gerçekleştiği, bu tarihten itibaren bir yıllık yasal süre içerisinde idareye başvurulması gerekirken, davacılar vekili tarafından bu süre geçirildikten sonra 14/03/2014 tarihinde başvuruda bulunulduğu, kaldı ki davacılar tarafından olay nedeniyle 07/12/2011, 12/12/2011 ve 21/12/2011 tarihli dilekçeleriyle tazminat ödenmesi istemiyle başvuruda bulunulduğu, en geç bu tarih itibariyle olaydan haberdar oldukları, bu nedenle temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI: Davacılar tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.