Danıştay Kararı 10. Daire 2015/3314 E. 2020/3870 K. 19.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/3314 E.  ,  2020/3870 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/3314
Karar No : 2020/3870

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Müdürlüğü / ..
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, ülkesinde yaşanan iç savaştan kaçan ve bu sebeple Türkiye Cumhuriyeti hudutlarına giren oğlu …’un, …Belediye Başkanlığı konutu önünde nöbet tutan polis memuru ile … sınırından geçerek Türkiye Cumhuriyeti topraklarına izinsiz giren diğer şahıslarla yaşanan arbede sırasında görevli polis memurunun silahının ateş alması sonucu vefat etmesi nedeniyle, olayda idare personelinin kusurlu olduğu, müteveffanın arbede olayıyla ilgisinin bulunmadığı, vefat eden oğlunun desteğinden yoksun kaldığı ileri sürülerek 1.000 TL maddi, 150.000 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; gerek dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden ve gerekse de … Ağır Ceza Mahkemesi’nce yapılan yargılama ve “ceza verilmesine yer olmadığı” yönünde kurulan hüküm dikkate alındığında, davacının oğlunun ateşli silah yaralanması neticesinde vefat etmesi olayında, görevli polis memurunun kolluk görevini ifa ederken gerekli uyarıları yaptıktan sonra kişilere müdahalede bulunduğu, bu sırada görevli personele mukavemet eden kişilerin eylemi neticesinde personelin elinde bulunan silahın ateş aldığı ve olayın meşru müdafaa sınırları dahilinde gerçekleştiği görülmekle, idarenin bir hizmet kusurunun bulunmadığı bu haliyle; personelin ve idarenin kusuruna dayalı bir sorumluluktan söz edilemeyeceği gibi, olayda idarenin kusursuz sorumluluğunun da bulunmadığı, dolayısıyla maddi ve manevi tazminat ödemesini gerektirecek şartların mevcut olmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, olayın meydana gelmesinde idarenin kusurlu olduğu, idarenin kusursuz olduğu kabul edilse bile kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca zararın tazmini gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI :Davalı idare tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ :…
DÜŞÜNCESİ :Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.