Danıştay Kararı 10. Daire 2015/3199 E. 2020/3240 K. 24.09.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/3199 E.  ,  2020/3240 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/3199
Karar No : 2020/3240

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- … 2- …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıların … tarihinde … plakalı araçla seyahat halinde iken, Çatak – Pervari Karayolunun 29. kilometresinde Jandarma ekiplerince yapılan yol araması sırasında dur ihtarında bulunulmadan, üzerlerine ateş edilmesi sonucu yaralandıklarından bahisle uğranıldığı ileri sürülen 300.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacıların yaralanması olayında silah kullanan personel hakkında açılan ceza davasının beraatle sonuçlandığı, hakkında açılan ceza davası sonucu, … plakalı aracı kullanan davacılardan … olay esnasında sigara kaçakçılığı yaptığı hususunun sübuta erdiği ve yapılan dur ihtarına ve ikaz atışına rağmen aracı durdurmayarak kaçmaya devam etmesi üzerine, aracın başka türlü durdurulamayacağının anlaşılması nedeniyle, jandarmaya tanınan silah kullanma yetkisi kapsamında ve yasa hükümlerine uygun olarak ateş edildiğinin anlaşılması karşısında, meydana geldiği ileri sürülen zararın oluşumunda, davalı idarenin herhangi bir hizmet kusuru bulunmadığından, maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddi gerektiği sonuç ve kanaatine ulaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından, davalı idare personelinin silah kullanma yetkilerini aşarak olayın meydana gelmesine sebep oldukları, olayda idarenin kusurlu olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/09/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(X)-KARŞI OY :

5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun “Silah Kullanma Yetkisi” başlıklı 22. maddesinde; Gümrük Kanunu gereğince belirlenen kapı ve yollardan başka yerlerden gümrük bölgesine girmek, çıkmak veya geçmek isteyen kişiye “dur” uyarısında bulunulmasına rağmen bu uyarıya uyulmaması halinde, havaya ateş edilmek suretiyle uyarının yineleneceği, ancak silâhla karşılığa yeltenilmesi ve sair surette meşru müdafaa durumuna düşülmesi halinde, yetkili memurların saldırıyı etkisiz kılacak oranda doğrudan hedefe ateş edebileceği düzenlemesine yer verilmiştir. Uyuşmazlığa konu olayda, kaçak sigara taşındığı yolundaki ihbar üzerine harekete geçildiği, dolayısıyla kaçakçılık niteliğindeki olaya, yukarıda yer verilen yasal düzenleme kapsam ve sınırları içinde müdahalede bulunulabilecek olup, yasal olarak silah kullanma yetkisinin bulunduğu hallerden uyarı ateşine silahla karşılık verilmesi veya sair surette meşru müdafaa durumuna düşülmesi gibi bir durumun meydana gelmediği görüldüğünden, kolluk güçleri tarafından usulüne aykırı şekilde silah kullanılmak suretiyle davacıların yaralanmalarına yol açıldığı ve olayda idarenin hizmet kusuru bulunduğu sonucuna varıldığından, İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum.