Danıştay Kararı 10. Daire 2015/3101 E. 2020/7215 K. 30.12.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/3101 E.  ,  2020/7215 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/3101
Karar No : 2020/7215

DAVACI : … Derneği
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

DAVANIN KONUSU :
30/04/2015 tarihli ve 29342 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Özel Kreş ve Gündüz Bakımevleri ile Özel Çocuk Kulüplerinin Kuruluş ve İşleyiş Esasları Hakkında Yönetmelik’in; 4. maddesinin (ö) bendinde yer alan “psikoloji, çocuk gelişimi, psikolojik danışmanlık ve rehberlik, öğretmenlik, sosyoloji, aile ve tüketici bilimleri” ibaresi ile 26. maddesinin, grup sorumlusu olacaklardan kreş ve gündüz bakımevlerinde görevlendirileceklerde aranacak niteliklerin sayıldığı 1. fıkrasının (a) bendinde “sosyal çalışmacılara” yer verilmemesine ilişkin düzenlemenin eksik olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI : Davacı tarafından, sosyal çalışma görevlisinin yetkileri arasından sosyal inceleme raporu düzenlemenin bulunduğu, bu raporunsa sosyal çalışmacıların formasyon alanında olduğu, bu nedenle başka bölümlerden mezun olanların sosyal çalışma görevlisi olamayacağı, daha önceki Yönetmelikte sosyal çalışmacıların grup sorumlusu olabileceği düzenlemesine yer verilmesine rağmen dava Konusu Yönetmelik ile kreş ve gündüz bakım evlerinde çalışabilmelerine ilişkin kazanılmış haklarının engellendiği, bu haliyle ilgili maddenin eksik düzenleme içerdiği ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir

DAVALININ SAVUNMASI :
Davalı idarece, sosyal çalışma görevlisi tanımının 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’ndan aynen alındığı, sayılan mesleklere Kanunda da yer verildiği, hizmetin yaygın verilmesinin amaçlandığı, eksik düzenlemeye karşı dava açılamayacağı, ilgili maddede sosyal hizmet bölümüne yer verildiği savunulmaktadır

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : …

DÜŞÜNCESİ : Dava, 30.04.2015 günlü ve 29342 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özel Kreş ve Gündüz Bakımevleri ile Özel Çocuk Kulüplerinin Kuruluş ve işleyiş Esasları Hakkında Yönetmeliğinin 4. maddesi (ö) bendinde yer alan”psikoloji, çocuk gelişimi, psikolojik danışmanlık ve rehberlik, öğretmenlik, sosyoloji, aile ve tüketici bilimleri ” ibaresi ile 26. maddesinin, grup sorumlusu olacaklardan kreş ve gündüz bakımevlerinde görevlendirileceklerde aranacak niteliklerin sayıldığı 1. fıkrasında “Sosyal çalışmacılara” yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin iptali istemiyle açılmıştır.
Özel Kreş ve Gündüz Bakımevleri ile Özel Çocuk Kulüplerinin Kuruluş ve işleyiş Esasları Hakkında Yönetmelik; gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişilerine ait özel kreş ve gündüz bakımevleri ile özel çocuk kulüplerinin kuruluş ve işleyişlerine ilişkin esasları, izin, açılış, çalışma ve personel şartlarını, ücret tarifelerini, denetimlerini, faaliyetlerini durdurma işlem ve usulleri belirlemek ve temel çocuk hakları felsefesine uygun hizmet vermelerini sağlamak amacıyla hazırlanmış bir Yönetmelik olup kamu kurum ve kuruluşları ile İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında yer alan iş yerlerin de açılacak olan emzirme odaları ve yurt – çocuk bakım yurdu / kreşler dışında, gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine ait kreş gündüz bakımevleri ile çocuk kulüplerinin işleyişine ilişkin hususları kapsamaktadır.
Sosyal hizmet bölümünden mezun olanlar kamuda sosyal çalışmacı olarak istihdam edilmekte olup sözü edilen Yönetmelik hükümleri sosyal çalışmacıları da kapsamaktadır. Yönetmeliğin 4. maddesinin (ö) bendinde; ” Sosyal çalışma görevlisi: Sosyal hizmet, psikoloji, çocuk gelişimi, psikolojik danışmanlık ve rehberlik, öğretmenlik, sosyoloji, aile ve tüketici bilimleri alanlarında eğitim veren kurumlardan mezun meslek mensupları” olarak tanımlanmaktadır. Bu tanım içerisinde sosyal çalışmacı olarak görev yapan sosyal hizmet mensuplarını da kapsadığı açıktır. Yönetmelikte sosyal çalışma görevlisi kavramının geçtiği her yerde, sosyal hizmet bölümü mezunu sosyal çalışmacılar da bu kapsamın içinde yer almaktadır.
5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 3. madde 1. fıkra (e) bendinde sosyal çalışma görevlisi tanımı yeralmakta, 34. maddesinde de görevlerine yer verilmiştir. Dava konusu Yönetmeliğin ilgili maddeleri de bu hususlar doğrultusunda hazırlanmıştır.
Davalı idarece sosyal hizmetlerin yürütebilmesi için daha geniş bir tanımlamaya ihtiyaç duyulmuştur. Sosyal çalışma görevlisi kavramı da bu meslek grubunu da rencide eden, maddi ve özlük haklarını olumsuz etkileyen bir düzenleme değildir. Farklı meslek gruplarının da sosyal çalışma görevlisi kapsamına alınmasının bu hizmetin yaygın olarak verilmesini sağlamaya katkıda bulunacağı açıktır.
Bu durumda dava konusu Yönetmelik hükümlerin de üst normlara, kamu hizmeti gereklerine aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle Yönetmeliğin ilgili maddelerinin iptali istemiyle açılan davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 01/12/2020 tarihli ara kararına cevabın geldiği görülmekle, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Dava, 30/04/2015 tarihli ve 29342 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Özel Kreş ve Gündüz Bakımevleri ile Özel Çocuk Kulüplerinin Kuruluş ve İşleyiş Esasları Hakkında Yönetmelik’in; 4. maddesinin (ö) bendinde yer alan “psikoloji, çocuk gelişimi, psikolojik danışmanlık ve rehberlik, öğretmenlik, sosyoloji, aile ve tüketici bilimleri” ibaresi ile 26. maddesinin, grup sorumlusu olacaklardan kreş ve gündüz bakımevlerinde görevlendirileceklerde aranacak niteliklerin sayıldığı 1. fıkrasının (a) bendinde “sosyal çalışmacılara” yer verilmemesine ilişkin düzenlemenin eksik olduğu ileri sürülerek iptali istemiyle açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE :
ESAS YÖNÜNDEN:
İlgili Mevzuat:
5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 6327 sayılı Kanun’un 38. maddesi ile değişik “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (e) bendinde, Sosyal çalışma görevlisi: Psikolojik danışmanlık ve rehberlik, psikoloji, sosyoloji, çocuk gelişimi, öğretmenlik, aile ve tüketici bilimleri ve sosyal hizmet alanlarında eğitim veren kurumlardan mezun meslek mensuplarını İfade edeceği düzenlemesine yer verilmiştir.
Özel Kreş ve Gündüz Bakımevleri ile Özel Çocuk Kulüplerinin Kuruluş ve işleyiş Esasları Hakkında Yönetmelik; gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişilerine ait özel kreş ve gündüz bakımevleri ile özel çocuk kulüplerinin kuruluş ve işleyişlerine ilişkin esasları, izin, açılış, çalışma ve personel şartlarını, ücret tarifelerini, denetimlerini, faaliyetlerini durdurma işlem ve usulleri belirlemek ve temel çocuk hakları felsefesine uygun hizmet vermelerini sağlamak amacıyla hazırlanmış bir Yönetmelik olup kamu kurum ve kuruluşları ile İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında yer alan iş yerlerin de açılacak olan emzirme odaları ve yurt – çocuk bakım yurdu/kreşler dışında, gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine ait kreş gündüz bakımevleri ile çocuk kulüplerinin işleyişine ilişkin hususları kapsamaktadır

Dava Konusu Yönetmeliğin 4. maddesinin (ö) bendinin incelenmesi;
Dava Konusu Yönetmeliğin 4. maddesinin (ö) bendinde Sosyal çalışma görevlisi; Sosyal hizmet, psikoloji, çocuk gelişimi, psikolojik danışmanlık ve rehberlik, öğretmenlik, sosyoloji, aile ve tüketici bilimleri alanlarında eğitim veren kurumlardan mezun meslek mensupları olarak tanımlanmaktadır.
Davacı tarafından, sosyal çalışma görevlisinin yetkileri arasından sosyal inceleme raporu düzenlemenin bulunduğu, bu raporların sosyal çalışmacıların formasyon alanında olduğu, bu nedenle başka bölümlerden mezun olanların sosyal çalışma görevlisi olamayacağı ileri sürülerek, dava konusu Yönetmelik düzenlemesinde psikoloji, çocuk gelişimi, psikolojik danışmanlık ve rehberlik, öğretmenlik, sosyoloji, aile ve tüketici bilimleri alanlarında eğitim veren kurumlardan mezun olanlara yer verilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 3. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde, sosyal çalışma görevlisi tanımına, 34. maddesinde de sosyal çalışmacıların görevlerine yer verilmiştir. Yönetmelik’in dava konusu (ö) bendinin iptali istenen ibaresinin anılan kanuni düzenlemeye uygun olarak hazırlandığı görülmektedir.
Bu nedenle, dava konusu Yönetmelik düzenlemesinin bu kısmında üst hukuk normlarına ve kamu hizmeti gereklerine aykırılık bulunmamaktadır.
Dava Konusu Yönetmeliğin 26. maddesinin, grup sorumlusu olacaklardan kreş ve gündüz bakımevlerinde görevlendirileceklerde aranacak niteliklerin sayıldığı 1. fıkrasının (a) bendinin incelenmesinden;
Dava Konusu Yönetmeliğin 26. maddesinin 1. fıkrasında, “(1) Grup sorumlusu olacaklarda aranacak nitelikler şunlardır:
a) Kreş ve gündüz bakımevlerinde görevlendirileceklerin yükseköğretim kurumlarının çocuk gelişimi ve eğitimi öğretmenliği, okul öncesi eğitimi öğretmenliği, anaokulu öğretmenliği, çocuk gelişimi ve eğitimi bölümü, çocuk gelişimi bölümü lisans veya önlisans mezunları öncelikli olmak üzere kız meslek liselerinin çocuk gelişimi ve eğitimi bölümü mezunu olmaları gerekir.
b) Çocuk kulüplerinde görevlendirileceklerin yükseköğretim kurumlarının sosyal hizmet bölümü, rehberlik ve psikolojik danışmanlık bölümü, eğitimde psikolojik hizmetler bölümü, psikoloji bölümü, çocuk gelişimi ve eğitimi öğretmenliği, okul öncesi eğitimi öğretmenliği, anaokulu öğretmenliği, çocuk gelişimi ve eğitimi bölümü, çocuk gelişimi bölümü lisans veya önlisans mezunu olmak veya sınıf öğretmeni unvanına sahip olmak ya da yükseköğrenim kurumlarının fizik, kimya, fen bilgisi, biyoloji, matematik, Türk dili ve edebiyatı, tarih, coğrafya, sosyal bilgiler öğretmenliği bölümlerinden mezun olmaları gerekir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Davacı tarafından, daha önceki Yönetmelikte sosyal çalışmacıların grup sorumlusu olabileceği düzenlemesine yer verilmesine rağmen dava Konusu Yönetmelik ile kreş ve gündüz bakım evlerinde çalışabilmelerine ilişkin kazanılmış haklarının ellerinden alındığı, bu haliyle ilgili maddenin eksik düzenleme içerdiği ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
Dairemizce verilen 01/12/2020 tarihli ara kararına davalı idarece verilen cevapta; kreş ve gündüz bakımevlerinde grup sorumlusu olacak personelin görevleri dikkate alınarak, bu personelin aynı zamanda öğretmenlik eğitimi de almış olması gerektiği, sosyal hizmet bölümü mezunlarının aldığı eğitim dikkate alındığında bilgi, beceri ve donanım olarak anılan maddede sayılan meslek gruplarına denk olmadığı değerlendirilerek dava konusu düzenlemenin yapıldığı belirtilmiştir.
Kanun koyucu tarafından idareye tanınan düzenleme yetkisinin başta kamu yararı olmak üzere hizmet gereklerine, hukuk devleti, hukuk güvenliği ve kazanılmış haklara riayet ilkelerine uygun olarak kullanılması gerektiği tartışmasızdır.
Kamu yararı kavramı, tüm devlet organlarının işlem ve eylemlerinin genel nitelikteki amacını ve aynı zamanda nedenini oluşturmakta, çeşitli hak ve özgürlükler açısından bir sınırlama nedeni niteliği de taşımakta olup bu kavram genel bir ifadeyle bireysel, özel çıkarlardan ayrı ve bunlara üstün olan toplumsal yararı ifade etmektedir.
Yukarıda yer verilen düzenlemeler uyarınca; dava konusu Yönetmelik düzenlemesi ile yürürlükten kaldırılan Yönetmelik düzenlemesinde kreş ve gündüz bakımevleri ile çocuk kulüplerinde çalışabilecek meslek grupları arasından bir ayrım yapılmamış olmasına rağmen; dava konusu Yönetmelik ile sosyal hizmet mezunlarının aldığı eğitim, bilgi, beceri ve donanımları dikkate alınmak suretiyle kreş ve gündüz bakımevlerinde grup sorumlusu olabilecek meslek grupları arasından çıkarılması yönünde düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır.
Bu kapsamda; kanun koyucu tarafından idareye tanınan düzenleme yetkisi uyarınca hazırlandığı görülen dava konusu Yönetmeliğin ilgili hükmünün, normlar hiyerarşisine uygun, kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda düzenlendiği anlaşıldığından, düzenlemede hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen otuz (30) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 30/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.