Danıştay Kararı 10. Daire 2015/3031 E. 2020/4278 K. 27.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/3031 E.  ,  2020/4278 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No: 2015/3031
Karar No: 2020/4278

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI): … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN_KONUSU: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: … Vakfının galleye müstehak evladı olan davacı tarafından, vakfın paydaşı olduğu … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın … oranındaki üçüncü kişiye ait olan payının …TL bedelle satın alınmasına yönelik önalım hakkının kullanılmasına ilişkin işlemin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; uyuşmazlığın, davalı idarece yönetilen ve temsil edilen … Vakfı adına önalım hakkının kullanılmasından kaynaklandığı, vakfın paydaşı olduğu dava konusu taşınmazda … paya sahip bir kişinin payını üçüncü bir kişiye satması üzerine davalı idarece vakıf adına önalım hakkının kullanılması yönünde karar verildiği, her ne kadar davacı tarafından, söz konusu işlem ve ödenen bedel nedeniyle vakıf evladı olarak vakıf gelirinden mahrum kalındığı ileri sürülmüşse de önalım hakkının paydaşlara tanınmış yasal bir hak olduğu, somut olayda bu hakkın kullanılmış olmasının vakıf lehine olduğu ve vakfa ait taşınmazların artışının sağlanmış olduğu, yine önalım hakkının kullanılması için vakfın yeterli kaynağı olmaması nedeniyle bu bedelin, daha sonra tahsil edilmek üzere davalı idarece karşılandığının anlaşıldığı, bu durumda, dava konusu taşınmazın 230/1440 payının satın alınarak vakıf mülkiyetine geçirilmesi amacıyla önalım hakkının kullanılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, idarenin aynı taşınmazda kendi payı da olmasına rağmen vakıfları adına önalım hakkını kullandığı, bu nedenle de kendilerine ödenmesi gereken galle fazlasından mahrum kalındığı, işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, idarenin bu işlemi tesis etme yetkisinin bulunduğu, yapılan işlemin vakfın yararına olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usûl ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usûl ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.