Danıştay Kararı 10. Daire 2015/2968 E. 2020/4670 K. 10.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/2968 E.  ,  2020/4670 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/2968
Karar No : 2020/4670

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Komutanlığı

VEKİLİ : Av. … (…)

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki kararının kabule ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması davalı idare tarafından istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … ili, … ilçesi, … Jandarma Komutanlığı’nda jandarma eri olarak görev yapmakta iken 02/09/2009 tarihinde kız kaçırma ile alakalı asayiş olayına jandarma personelinin müdahalesi sırasında İ.B. adlı kişiye dur ihtarında bulunulmasına karşın geriye dönerek 100 m mesafeden av tüfeği ile ateş edilmesi sonucunda davacının sağ bacak kaval kemiğinden yaralandığından bahisle çalışma gücünde meydana gelen azalmadan dolayı 95.314,65 TL maddi, 190.629,06 TL manevi olmak üzere toplam 285.943,71 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; maddi tazminat yönünden; olay nedeniyle davacıda işgücü kaybının oluşup oluşmadığı, işgücü kaybı bulunmakta ise işgücü kaybı oranının belirlenebilmesi amacıyla dava dosyası üzerinde Adli Tıp Kurumu Başkanlığı aracılığıyla yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen … tarih ve … sayılı raporda, % 4,1 oranında meslekte kazanma gücü kaybı bulunduğunun tespit edildiği, aktüerya bilirkişisi tarafından bu orana ilişkin olarak yapılan zarar hesabında ise davacının işgücü kaybından kaynaklanan maddi zararı 16.171,50 TL olarak hesaplandığından bu kısım yönünden maddi tazminat isteminin kabulü, fazlaya ilişkin istemin ise reddi gerektiği sonucuna varıldığı, manevi tazminat yönünden ise; davacının yaşadığı iş gücü kaybı, oranı ve niteliği dikkate alındığında elem ve üzüntüsü ölçütünde 20.000,00 TL manevi tazminat isteminin kabulü ile fazlaya ilişkin isteminin ise reddi gerektiği, davacının, uyuşmazlık tarihinde idari yargılama usulüne ilişkin mevzuatın fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasına veya ıslaha izin vermemesi nedeniyle, davayı açarken dava miktarını yüksek göstermek zorunda kalması nedeniyle mevzuatın neden olduğu bu çaresizliğin sonucu, tazminat isteminin bir kısmının reddine karar verilmesi nedeniyle, karşı taraf vekili nedeniyle davalı idareye ödenecek nispi vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının anayasa hükümleri ve uluslararası sözleşmeler uyarınca kişilere tanınan adil yargılanma ve mahkemelere erişim hakkına ölçüsüz bir kısıtlama getirdiği sonucuna varıldığından uyuşmazlıkta davalı idare lehine vekalet ücretinin nisbi değil maktu şekilde hükmedilmesi sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine 16.171,50 TL maddi tazminat ile 20.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine ve davalı idare lehine maktu vekalet ücreti ödenmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının uğramış olduğu zarar 3. kişinin fiilinden kaynaklandığından davalı idare ile zarar arasında illiyet bağı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği, zarardan sorumlu tutulacaksa da kusur oranının tespit edilerek kusuru oranında sorumluluk yükletilebileceği ve hükmedilen manevi tazminatın yüksek olduğu ve tamamından sorumlu tutulmamaları gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının kabule ilişkin kısmının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın kabule ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyize konu kabule ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.