Danıştay Kararı 10. Daire 2015/2881 E. 2016/2506 K. 05.05.2016 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/2881 E.  ,  2016/2506 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/2881
Karar No : 2016/2506

Davacı :
Vekili :
Davalı :
Vekili :
İstemin_Özeti : Ortaklık, Sosyal Yardımlar ve Borç Verme Yönetmeliğinin 24/5/2004 tarihinde yürürlüğe giren Ortaklık, Sosyal Yardımlar ve Borç Verme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 3. maddesiyle değişik 14. maddesinin üçüncü fıkrasındaki “…yaş haddi nedeniyle…” ibareleri ile, emeklilik yardımı fark ödemesi yapılması yolundaki başvurusunun reddine ilişkin 19/8/2004 tarihli uygulama işleminin; fiili hizmet yılını ve Kanunun öngördüğü yaş süresini doldurarak kendi isteği ile emekliğe ayrıldığı, yapılan Yönetmelik değişikliğinin aleyhine olduğu, bir kısım üyelerin lehine ancak çoğunluğu oluşturan sandık üyesi polis memurlarının aleyhine yapılan Yönetmelik değişikliğinde kamu yararı bulunmadığı, sadece yaş haddinin belirtilen ödemelerin hesaplanmasında ölçü alınmasının gerekçesinin açık olmadığı, Anayasanın öngördüğü eşitlik ilkesine aykırı davranıldığı iddialarıyla iptali istenilmektedir.
Savunmanın_Özeti : Davanın süresinde açılmadığı, davacıya ödenen emeklilik yardımı tutarının emekli olduğu 25/3/2004 tarihinde yürürlükte olan Yönetmelik hükümlerine uygun olarak hesaplandığı, davacının Yönetmelik yürürlüğe girmeden isteği ile emekli olduğu, bu nedenle kendisine yeni Yönetmelik hükümlerinin uygulanamadığı, davacının zararının Yönetmelik değişikliğinden değil, yeni Yönetmelik hükümlerinden yararlanamamaktan kaynaklandığı, ancak her mevzuat değişikliğinde bir yürürlük tarihine ihtiyaç bulunduğu, mevzuat değişikliklerinin süre sınırlaması olmadan geriye doğru bütün ortaklara uygulanmasının ise mümkün olmadığı, emeklilik yardımının iyileştirilmesi yönünde uzun zamandır çalışmalar yapıldığı ve bu çalışmalardan ortakların haberdar olduğu ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi : Dava konusu düzenleme ile kendi isteği ile emekli olanlar ile yaş haddi nedeniyle emekli olanlar arasında eşitlik ilkesini zedeleyecek şekilde bir ayrıma gidilmiş olup, bu düzenleme hukuka ve eşitlik ilkesine aykırı niteliktedir.
Belirtilen nedenle, dava konusu Yönetmelik maddesinin üçüncü fıkrasının iptali ile, davacının zararının tazminine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı :
Düşüncesi : Dava, Ortaklık, Sosyal Yardımlar ve Borç Verme Yönetmeliğinin; 24.5.2004 tarihinde yürürlüğe giren Ortaklık, Sosyal Yardımlar ve Borç Verme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 3.maddesiyle değişik 14.maddesindeki “….. yaş haddi nedeniyle …..” ibaresi ile emeklilik yardımı fark ödemesi yapılması yolundaki başvurunun reddine ilişkin 19.8.2004 tarihli uygulama işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu’nun 90.maddesinde “Emniyet Umum Müdürlüğüne bağlı ve varidatı, Emniyet Umum Müdürlüğü kadrosuna dahil maaşlı ve ücretli memurlardan, Sandığa ortak olanlar tarafından temin edilmek üzere bir () kurulur. Bu Sandık hükmi şahsiyeti haiz olup ortaklarının hizmet esnasında ve emekliliklerinde, nizamnamesinde tesbit edilen hususlarla birlikte, Sandık idare binaları, talebe yurtları, dinlenme kampları ve ortakların mesken ihtiyaçlarını karşılamak üzere gayrimenkullere tasarruf edebilir. Sandığın mevcutları ve alacakları Devlet mallarına ait hak ve rüçhanları haizdir. Evvelce kurulmuş olan işbu 90 ıncı madde hükümlerine tabidir. ” kuralı, aynı Kanunun 93. maddesinde de “Bu Kanunun tatbik şekilleri hakkında nizamnameler yapılır” kuralı bulunmaktadır.
3201 sayılı Yasanın 93. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak anılan Yasanın 90. maddesine göre Bakanlar Kurulunca hazırlanan ve 4.8.1998 tarih ve 23423 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Tüzüğünün “Emeklilik yardımı” başlıklı 24. maddesinin son fıkrasında “yukarıda belirtilen emeklilik yardımı yönetmelikle belirlenen usul ve esaslara göre hesaplanarak ödenir” kuralı, aynı Tüzüğün “Yönetmelik” başlıklı 36. maddesinde de “Bu Tüzükte yönetmelikle düzenlenmesi öngörülen hususlarla tüzüğün uygulanmasına ilişkin diğer hususlar Genel Kurulun kararı ve Emniyet genel Müdürünün onayı ile Tüzüğün yürürlüğe girmesinden itibaren 1 yıl içinde çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenir” kuralı yer almaktadır.
Yukarıda belirtilen mevzuat uyarınca, ortaklarıyla ilgili esasları, yapacağı sosyal yardımları ve borç verme ile ilgili iş ve işlemlerle, kuralları belirlemek amacıyla çıkartılan ” Ortaklık, Sosyal Yardımlar ve Borç Verme Yönetmeliği”nin 12.maddesinde sandığın ortaklara yapacağı yardımlar emeklilik yardımı, maluliyet yardımı, ölüm yardımı şeklinde sayılmıştır. Yine Yönetmeliğin “Emeklilik Yardımı” başlıklı 13.maddesinde; En az üç yıl sandıkta ortak olarak bulunduktan sonra, Emekli Sandığı Kanunu veya Sosyal Sigortalar Kanunu hükümleri gereğince emekli aylığı bağlananlara, yaş haddi nedeniyle görevden alınıp, hizmet sürelerine göre kendilerine toptan ödeme yapılanlara emeklilik yardımı ödeneceği öngörülmüştür.
Yönetmeliğin “Emeklilik Yardımının Hesaplanması” başlıklı 14.maddesinde emeklilik yardımının hesaplanmasında dikkate alınacak hususlar düzenlenmiş olup, 24.5.2004 tarihinde yürürlüğe giren Ortaklık, Sosyal Yardımlar ve Borç Verme Yönetmeliğinde değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 3.maddesiyle bu hususlar yeniden belirlenmiştir. Yönetmeliğin, uyuşmazlığın esasını teşkil eden fıkrasına göre yaş haddi nedeniyle emekli olan ortaklar için anılan maddede yapılan değişikliğin 1.1.2004 tarihinden itibaren hüküm ifade edeceği, 1.1.2004 tarihi ile 22.5.2004 tarihi arasında yaş haddi nedeniyle emekli olarak “Emeklilik Yardımına” hak kazananlardan; sandık tarafından Emeklilik Yardımı kendilerine henüz ödenmemiş olanlara talepleri halinde Emeklilik Yardımı farklarının hesaplanarak ödeneceği, Emeklilik Yardımları ödenmiş olanların Emeklilik Yardımı farklarının ise,almış oldukları Emeklilik Yardımının ödeme tarihi itibarı ile yasal faizini sandığa yatırmaları halinde kendilerine ödenmesi esası getirilmiştir.
3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu, Tüzüğünde, ortaklarına yapılacak sosyal yardımlar konusunda davalı idare yönünden bağlayıcı hükümlere yer verilmediğinden, davalı idarenin sandık ortaklarına yapılacak sosyal yardımlar konusunda yapacağı düzenlemelerde idare hukukunun genel prensiplerini gözönünde bulundurmak suretiyle ve takdir hakkını objektif bir biçimde kullanarak düzenleme yapma yoluna gitmesi gerektiği tartışmasızdır.
… , bünyesinde risk bulunan güvenlik hizmetini yürüten emniyet mensuplarının sosyal güvencelerine katkıda bulunacak yardım ve hizmetleri yürütmek üzere kurulmuş olmasına, yönetmeliğin 13. maddesinde yaş haddi nedeniyle emekli olanlara değişik oranda emeklilik yardımı yapılacağı yolunda bir düzenleme bulunmamasına karşın, Yönetmeliğin 14. maddesinde yapılan değişikliğin yaş haddi nedeniyle emekli olanlar yönünden 1.1.2004 tarihinden itibaren geçerli olmasını, 1.1.2004 tarihi ile 22.5.2004 tarihi arasında yaş haddi nedeniyle emekli olarak Emeklilik Yardımına hak kazananlara Emekli Yardımı farkları hesaplanarak ödenmesini öngören, bir başka deyişle yukarıda belirtilen tarihler arasında Emekli Sandığı Kanunu veya Sosyal Sigortalar Kanunu hükümleri gereğince isteğiyle emekli olup emekli aylığı bağlananları kapsam dışında bırakan düzenlemede “hak ve nasafet” ilkesine uyarlık bulunmamaktadır.
Davanın, davacının emeklilik yardımı fark ödemesi yapılması yolundaki başvurusunun reddine ilişkin kısmına gelince; davacı il emniyet müdür yardımcısı olarak görev yapmakta iken 25.3.2004 tarihinde isteğiyle emekliye ayrılmış olup, tarafına 6.4.2004 tarihinde emekli yardımı ödenmiş olduğundan, almış olduğu emeklilik yardımının ödeme tarihi itibariyle yasal faizini sandığa yatırması halinde emeklilik yardımı farkı ödenmesi hak ve nasafet gereğidir. Dolayısıyla aksi yönde tesis edilen işlemde de anılan ilkeye uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Ortaklık, Sosyal Yardımlar ve Borç Verme Yönetmeliğinin; 24.5.2004 tarihinde yürürlüğe giren Ortaklık, Sosyal Yardımlar ve Borç Verme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 3. maddesiyle değişik 14. maddesindeki “…yaş haddi nedeniyle…” ibaresi ile davacının emeklilik yardımı fark ödemesi yapılması yolundaki başvurusunun reddine ilişkin 19.8.2004 tarihli uygulama işleminin iptaline karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince, İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararı üzerine gereği görüşüldü:
Dava, Ortaklık, Sosyal Yardımlar ve Borç Verme Yönetmeliğinin 24/5/2004 tarihinde yürürlüğe giren Ortaklık, Sosyal Yardımlar ve Borç Verme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 3. maddesiyle değişik 14. maddesinin üçüncü fıkrasındaki “…yaş haddi nedeniyle…” ibareleri ile, emeklilik yardımı fark ödemesi yapılması yolundaki başvurusunun reddine ilişkin 19/8/2004 tarihli uygulama işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
Danıştay Onuncu Dairesinin 1/4/2008 tarih ve E:2005/2658, K:2008/1911 sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiştir.
Daire Kararının, davacı tarafından temyizi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 28/11/2012 tarih ve E:2008/2360, K:2012/2332 sayılı Kararıyla bozulmasına, karara karşı yapılan karar düzeltme isteminin ise reddine karar verilmiştir.
2577 sayılı Kanunun 46. maddesinin birinci fıkrasında, Danıştay Dava Daireleri kararlarına karşı Danıştayda temyiz yoluna başvurulabileceği; 2575 sayılı Kanunun 38. maddesinde İdari Dava Daireleri Kurulunca idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların temyizen inceleneceği; 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin dördüncü fıkrasında da, idare mahkemelerinin bozmaya uymayarak eski kararında ısrar edebileceği öngörülürken, Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu belirtilmiş, Danıştay Dava Dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların temyizen bozulması halinde ise ısrar olanağı tanınmamıştır. Bu sebeple bozma gerekçeleri esas alınarak uyuşmazlığın bozulan kısmı hakkında yeniden bir karar verilmesi zorunlu bulunmaktadır.
“3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun 90. maddesinde, “Emniyet Umum Müdürlüğüne bağlı ve varidatı, Emniyet Umum Müdürlüğü kadrosuna dahil maaşlı ve ücretli memurlardan, Sandığa ortak olanlar tarafından temin edilmek üzere bir () kurulur.
Bu Sandık hükmi şahsiyeti haiz olup ortaklarının hizmet esnasında ve emekliliklerinde, nizamnamesinde tespit edilen hususlarla birlikte, Sandık idare binaları, talebe yurtları, dinlenme kampları ve ortakların mesken ihtiyaçlarını karşılamak üzere gayrimenkullere tasarruf edebilir.
Sandığın mevcutları ve alacakları Devlet mallarına ait hak ve rüçhanları haizdir.
Evvelce kurulmuş olan işbu 90 ıncı madde hükümlerine tabidir.”; aynı Kanun’un 93. maddesinde de, “Bu kanunun tatbik şekilleri hakkında nizamnameler yapılır.” hükümlerine yer verilmiştir.
3201 sayılı Kanun’un 93. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak anılan Kanun’un 90. maddesine göre Bakanlar Kurulunca hazırlanan ve 4/8/1998 tarih ve 23423 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Tüzüğü’nün “Emeklilik Yardımı” başlıklı 24. maddesinde, “En az üç yıl Sandıkta ortak olarak bulunduktan sonra aşağıda belirtilen nedenlerle ortaklıkları sona erenlere emeklilik yardımı ödenir.
a) Emekli Sandığı Kanunu veya Sosyal Sigortalar Kanunu hükümleri gereğince emekli aylığı bağlananlara,
b) Yaş haddi nedeniyle görevden ayrılıp, hizmet sürelerine göre kendilerine toptan ödeme yapılanlara,
c) Atama, seçilme veya kendi istekleri ile kurum değiştirenlere,
Yukarıda belirtilen emeklilik yardımı, yönetmelikte belirlenen usul ve esaslara göre hesaplanarak ödenir.”, 36. maddesinde ise, “Bu Tüzükte yönetmelikle düzenlenmesi öngörülen hususlarla Tüzüğün uygulanmasına ilişkin diğer hususlar Genel Kurulun kararı ve Emniyet Genel Müdürünün onayı ile Tüzüğün yürürlüğe girmesinden itibaren 1 yıl içinde çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Bu Yönetmelik yürürlüğe girinceye kadar eski yönetmeliğin bu Tüzüğe aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam edilir.” kuralları yer almaktadır. Anılan Tüzüğün 23. maddesinde sandığın yapacağı yardımlar sayılmış, 25. maddesinde, maluliyet yardımının hangi durumlarda ödeneceğine ilişkin kurallara yer verilmiş, 28. maddesinde ölüm yardımları düzenlenmiş, 29. maddesinde de, Sandık mevcutlarının işletilmesi ve Sandığın yapacağı sosyal hizmetlere ilişkin kurallara yer verilmiştir.
Genel Kurulun 22/5/2004 tarihli kararı ile kabul edilen dava konusu Ortaklık, Sosyal Yardımlar ve Borç Verme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Emniyet Genel Müdürünün 24/5/2004 tarihli onayı ile yürürlüğe girmiştir. Bu Yönetmeliğin iptali istenen 3. maddesi ile Yönetmeliğin 14. maddesi değiştirilmiş, emeklilik yardımının hesaplanma yöntemi yeniden belirlenmiş, üçüncü fıkrasında da, “Yaş haddi nedeniyle emekli olan ortaklar için işbu maddede yapılan değişiklik 1/1/2004 tarihinden itibaren hüküm ifade eder. 1/1/2004 tarihi ile 22/5/2004 tarihi arasında yaş haddi nedeniyle emekli olarak emeklilik yardımına hak kazananlardan; Sandık tarafından emeklilik yardımı kendisine henüz ödenmemiş olanlara talepleri halinde emeklilik yardımı farkları hesaplanarak ödenir. Emeklilik yardımları ödenmiş olanların emeklilik yardımı farkları ise, almış oldukları emeklilik yardımının ödeme tarihi itibari ile yasal faizini Sandığa yatırmaları halinde kendilerine ödenir.” kuralı yer almaktadır.
14. maddedeki değişiklik ile, emeklilik yardımı hesaplanırken dikkate alınacak kıstaslar tekrar belirlenerek Sandık üyelerine yapılacak emeklilik yardımında iyileştirmeye yönelik, daha yüksek miktarda emeklilik yardımı yapılmasına olanak sağlayacak bir düzenlemeye gidilmiştir. Bu düzenleme, emekli oluş şekline bakılmaksızın 24/5/2004 tarihi itibariyle tüm üyeler için hüküm ifade etmekte iken, bu maddeye bir istisna getirilerek yaş haddi nedeniyle emekli olan ortaklar için 1/1/2004 tarihinden itibaren hüküm ifade edeceği öngörülmüş, yani yaş haddi nedeniyle 1/1/2004 tarihinde ve sonrasında emekli olmak zorunda olanlar için, lehe bir düzenleme getiren Yönetmelik değişikliği geriye yürütülmüştür.
Dava konusu düzenleme ile 1/1/2004 tarihinde ve sonrasında emekli olanlar bakımından getirilen lehe düzenlemenin hukuki bir temeli bulunmadığı gibi, bir statü niteliğinde bulunan emeklilik hakkından yararlananlar bakımından eşitlik ilkesine aykırı düzenlemeler içerdiği görülmüştür.
Bu itibarla eşitlik ilkesine aykırı olarak getirilen yönetmelik değişikliği ve buna dayalı olarak davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.”
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca dava konusu Yönetmeliğin 14. maddesinin üçüncü fıkrasındaki “…yaş haddi nedeniyle…” ibareleri ile, emeklilik yardımı fark ödemesi yapılması yolundaki davacı taraf başvurusunun reddine ilişkin 19/8/2004 tarihli uygulama işleminin, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 28/11/2012 tarih ve E:2008/2360, K:2012/2332 sayılı kararında belirtilen ve yukarıda aynen aktarılan gerekçeyle İPTALİNE, aşağıda dökümü yapılan ….TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacı tarafa verilmesine, karar düzeltme aşamasında davalı tarafça yapılan ….-TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına, temyiz aşamasında kullanılmayan ….-TL yürütme harcının davacı tarafa ve artan posta giderlerinin ilgilisine iadesine, Kararın verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacı tarafa verilmesine, bu Kararın tebliğini izleyen otuz (30) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyizen başvurulabileceğinin taraflara duyurulmasına, 5/5/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.