Danıştay Kararı 10. Daire 2015/2874 E. 2020/3552 K. 07.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/2874 E.  ,  2020/3552 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/2874
Karar No : 2020/3552

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Tıbbi Cihaz Med. ve Özel Sağ. Hiz. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

DAVALI YANINDA MÜDAHİL: …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMLERİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketin … Medikal Diognastik Sistem Sanayi Tic. Ltd. Şti.’nden alacaklı olması nedeniyle anılan şirketin … Numune ve Araştırma Hastanesinden olan alacakları için 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 89/1. maddesi gereğince davalı idareye gönderilen haciz ihbarnamesinin kurum kayıtlarına işlenmemesi nedeniyle uğranıldığı iddia edilen 79.191,16 TL zararın ödenmesi talebinin reddine dair işlemin iptali ile 79.191,16 TL zararın haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi olan 01/06/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tazmini istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; maddi zarar, kişilerin mal varlığında iradeleri dışında ortaya çıkan kayıp ve eksilmeyi ifade edeceğinden, olayda henüz gerçekleşmiş bir gerçek zararın bulunmadığı, icra dosyasında borcun tahsil imkanının ortadan kalkmadığı, borcun tahsili için asıl borçlu olan şirkete yönelik takibin devam ettiği ve davacı tarafından uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini isteminin yerinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
1- Davacı tarafından, idareye gönderilen haciz ihbarnamesinin … Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevli evrak memuruna tebliğ edilmesine rağmen, cevap verilmediği, gereğinin yerine getirilmediği, bu nedenle hastane idaresi tarafından … Medikal Diognastik Sistem Sanayi Tic.Ltd.Şti.’ne 123.182,36 TL olan hak edişin ödendiği, evrak memuru hakkında görevi kötüye kullanma suçundan dolayı açılan dava neticesinde … Sulh Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile 5 ay hapis cezası verildiği, haciz ihbarnamesi evrak defterine kaydedilmiş olsa davacının anılan şirketten alacağının kendisine ödenmek üzere icra dosyasına ödeneceği, borçlu şirketin ticareti terk ettiği, mal varlığının bulunmadığı, hakkında birçok dava ve icra takibi bulunduğu, bu nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
2- Davalı idare tarafından, davanın reddi nedeniyle idare lehine nispi vekalet ücreti verilmesi gerektiği, ancak mahkeme tarafından maktu vekalet ücretine hükmedildiği ileri sürülerek bu yönden mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi istenmektedir.

TARAFLARIN_SAVUNMALARI:.Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş olup, davacı ve davalı yanında müdahil tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ :….
DÜŞÜNCESİ :.Adli yargının görevinde bulunan uyuşmazlıkla ilgili olarak İdare Mahkemesince verilen kararın görev yönünden bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı şirket tarafından, … İcra Müdürlüğünün E:… sayılı dosyasında başka bir şirket aleyhine 66.805,40 TL icra takibi başlatıldığı, icra takibi kesinleşince borçlu şirketin … Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki hak ve alacaklarının haczi için İcra Müdürlüğünce İcra ve İflas Kanununun 89/1. maddesi uyarınca 1., 2. ve 3. haciz ihbarnameleri gönderildiği, davalı idare tarafından haciz ihbarnameleri gereği icra dairesine ödeme yapılması gerekirken borçlu şirkete hak ediş ödemesinin yapıldığı, evrak memuru hakkında görevi kötüye kullanma suçundan açılan dava neticesinde … Sulh Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile 5 ay hapis cezası verildiği, gönderilen haciz ihbarnamesinin evrak defterine kaydedilmiş olması halinde davacının anılan şirketten olan alacağının kendisine ödenmek üzere icra dosyasına ödeme yapılacağı, olayda idarenin hizmet kusuru olduğu, zararın ödenmesi için yapılan başvurunun ise reddedildiği ileri sürülerek 79.191,16 TL zararın haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi olan 01/06/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tazmini istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesinin 3. fıkrasında, dava dilekçelerinin görev ve yetki, idari merci tecavüzü, ehliyet, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süre aşımı husumet ve 3 ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği, anılan Kanun’un 15. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde de 14. maddenin 3/a bendine göre adli yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
İcra ve İflas Kanunu’nun “Alacaklar ve üçüncü şahıs elinde haczedilen mallar hakkında” başlığını taşıyan 89. maddesinin 1. fıkrasında ise, “(Değişik: 18/2/1965-538/49 md.) Hamiline ait olmıyan veya cirosu kabil bir senetle müstenit bulunmıyan alacak veya sair bir talep hakkı veya borçlunun üçüncü şahıs elindeki taşınır bir malı haczedilirse icra memuru; borçlu olan hakiki veya hükmi şahsa bundan böyle borcunu ancak icra dairesine ödiyebileceğini ve takip borçlusuna yapılan ödemenin muteber olmadığını veya malı elinde bulunduran üçüncü şahsa bundan böyle taşınır malı ancak icra dairesine teslim edebileceğini, malı takip borçlusuna vermemesini, aksi takdirde malın bedelini icra dairesine ödemek zorunda kalacağını bildirir (Haciz ihbarnamesi). Bu haciz ihbarnamesinde, ayrıca 2, 3 ve 4 üncü fıkra hükümleri de üçüncü şahsa bildirilir.” hükmü bulunmaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare hukuku kuralları içinde, kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla, kamu gücü kullanılarak tesis edilen idari işlemler ile aynı amaçlarla gerçekleştirilen idari eylemler ve yapılan idari sözleşmelerden doğan uyuşmazlıkların görüm ve çözümü idari yargının görev alanına girmektedir.
Dava; davacı şirketin, başka bir şirketten olan alacağının tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğünün E:… sayılı dosyasında başlattığı icra takibinde borçlu şirketin … Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde olan hak ve alacaklarına yönelik olarak icra müdürlüğünce gönderilen haciz ihbarnamelerinin gereğinin … Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından derhal yerine getirilmemesi nedeniyle İcra ve İflas Kanunu’nun 89. maddesinin uygulanmasından kaynaklanan ve icra dairesinin haciz ihbarnamesinin gereği gibi ifa edilmemesinden doğduğu iddia edilen zararın giderilmesini amaçlayan bir davadır.
Her ne kadar davacının üçüncü kişiden olan alacağı, davalı idarenin hizmet kusuruna dayanılmak suretiyle ve tazminat davası yoluyla idareden tahsili amacıyla idareye başvurulup idari yargı yerinde dava açılmış ise de; burada icra uygulamalarından kaynaklanan işlemi, idari yargının denetimine tabi bir idari işlem gibi kabul etmek mümkün olmadığı gibi, davayı da idari eylem ve işlemden doğan bir tam yargı davası olarak görmek de mümkün değildir.
Uyuşmazlıkta, davalı idare, idare sıfatıyla değil, İcra ve İflas Kanunu’nun anılan 89. maddesindeki “üçüncü şahıs” konumunda olup, davacının iddia ve beyanları ise, esası adli yargı yerince incelenecek olan davanın, idari yargı alanına girmesini gerektirmemektedir.
İdarenin borçlunun hakedişinden kesinti yapmasıyla ilgili yükümlülüğü, İcra ve İflas Kanunu’ndan doğan bir sorumluluk olup, ilgili icra müdürlüğünce gönderilen haciz müzekkerelerinin gereğinin yerine getirilmemesi suretiyle alacağın tahsiline engel olunması sonucu meydana geldiği ileri sürülen zararın, idari bir işlem veya eylemden değil, İcra ve İflas Kanunu hükümlerinin uygulanmasından kaynaklanan bir zarar olması nedeniyle uyuşmazlığın görüm ve çözümünde adli yargı görevlidir.
Bu durumda, 2577 sayılı Kanun’un 15/1-a maddesi uyarınca davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus dikkate alınmadan, davanın esasının incelenmesi suretiyle verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi nedeniyle, bozma kararı sonrasında mahkemece yeniden bir karar verileceğinden, bu aşamada davalı idarenin vekalet ücretine yönelik temyiz istemi hakkında bir karar verilmesine olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın reddine ilişkin temyize konu .. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/10/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(X)-KARŞI OY :

İdare mahkemesince davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın usul ve yasaya uygun olduğu düşünüldüğünden tarafların temyiz istemlerinin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği oyu ile çoğunluk kararına katılmıyorum.