Danıştay Kararı 10. Daire 2015/2611 E. 2020/4366 K. 02.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/2611 E.  ,  2020/4366 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/2611
Karar No : 2020/4366

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …Motorlu Araçlar San. Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, ithal ettiği otomobillere ilişkin beyanname ekinde ibraz edilen TSE uygunluk raporlarının, Türk Standartları Enstitüsünün arşivinde kayıtlı asıl raporlar ile uyuşmadığı, haricen düzenlenen raporların gümrük idaresine verilmesi suretiyle ithalatın gerçekleştirildiğinden bahisle 2.807.958,80 TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve ….sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı şirket hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen adli soruşturma kapsamında davalı idarece yapılan inceleme neticesinde, davacı şirket tarafından 11 adet lüks otomobilin ithalatı sırasında, beyanname ekinde ibraz edilen ”ithal araçlarla ilgili gümrük sahasında tutulan rapor” başlıklı araç şase numaralarını vs. bilgileri içeren TSE uygunluk raporlarının, arşiv kayıtları ile uyuşmadığı, resmi belgede sahtecilik yapılarak raporların haricen düzenlendiği ve gümrük idaresine ibraz edildiği, Türk Standartları Enstitüsü tarafından yapılan değerlendirmede kendilerine gönderilen Gümrük Muayene Raporlarının arşivlerinde bulunan raporlarla örtüşmediği, 361709 çıkış numaralı evrakla ilgili olarak birçok noktada farklılıkların tespit edildiği, 303056 çıkış numaralı evrakta ise raporun tamamen farklı araçlardan oluştuğunun bildirildiğinin anlaşıldığı, eşyanın ithalinin, lisansa, şarta, izne, kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesine tabi olduğu halde uygunluk ve yeterlilik belgesine tabi değilmiş veya belge alınmış gibi beyan edildiği gerekçesiyle 2.807.958,80 TL idari para cezası verilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, Kabahatler Kanunu’nun 15. maddesinin üçüncü fıkrasında, “Bir fiil hem kabahat hem de suç olarak tanımlanmışsa sadece suçtan dolayı yaptırım uygulanır. Ancak suçtan dolayı yaptırım uygulanmayan hallerde kabahat dolayısıyla yaptırım uygulanır.” hükmünün getirildiği, davacı şirket ortaklarının kaçakçılık ve evrakta sahtecilik suçlarından yargılanmakta oldukları, suçun sabit olduğu ortaya çıkarsa hürriyeti bağlayıcı ceza uygulanacağı, Kabahatler Kanunu’ndaki içtimaya ilişkin emredici hüküm gereği hem idarenin hem de mahkemenin ayrı ayrı ceza uygulamasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, kararın hukuka uygun olduğu belirtilerek temyiz isteminin reddinin gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulmasının gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY: Yurt dışından lüks otomobil ithalatı yapan davacı şirketin, 22/06/2012, 10/08/2012 ve 01/10/2012 tarihlerinde ithal ettiği 11 adet otomobile ilişkin beyannamelerin ekinde ibraz edilen ”ithal araçlarla ilgili gümrük sahasında tutulan rapor” başlıklı araç şase numaralarını ve sair bilgilerini içeren TSE uygunluk raporlarının, Türk Standartları Enstitüsünün arşivinde kayıtlı asıl raporlar ile uyuşmadığı, haricen düzenlenen raporların gümrük idaresine verilmesi suretiyle ithalatın gerçekleştirildiğinin tespit edilmesi üzerine 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 235. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca 2.807.958,80 TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin tesis edilmesi üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT: 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un “Vergi Mahkemelerinin görevleri” başlıklı 6. maddesinde, “Vergi mahkemeleri, a) Genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları, b) (a) bendindeki konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları, c) Diğer kanunlarla verilen işleri, çözümler” hükmüne yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde, dava dilekçelerinin görev ve yetki yönünden ilk incelemeye tabi tutulacağı; 15. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ise, Danıştay veya idare ve vergi mahkemelerince 14. maddenin 3 üncü fıkrasında yazılı hususlarda kanuna aykırılık görülürse, 14. maddenin 3/(a) bendine göre, idari yargının görevli olduğu konularda görevli veya yetkili olmayan mahkemeye açılan davanın görev veya yetki yönünden reddedilerek dava dosyasının görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 235. maddesinin serbest dolaşıma giriş rejimine tabi tutulan eşyaya ilişkin olarak, muayene ve denetleme veya teslimden sonra kontrol sonucunda tespit edilen hukuka aykırılıklarla ilgili uygulanacak yaptırımların düzenlendiği birinci fıkrasının, işlem tarihinde yürürlükte bulunan, (c) bendinde, “Eşyanın ithalinin, lisansa, şarta, izne, kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesine tabi olduğu halde uygunluk ve yeterlilik belgesine tabi değilmiş veya belge alınmış gibi beyan edildiğinin tespit edilmesi halinde, eşyanın gümrük vergilerinin yanı sıra, eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası verilir.” hükmü getirilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Dava konusu idari para cezası, Gümrük Kanunu’nun cezaları konu alan on birinci kısımının, vergi kaybına neden olan işlemlere uygulanacak cezaların düzenlendiği ikinci bölümünde yer alan 235. maddesi uyarınca uygulanmış bir yaptırımdır.
Bu durumda, ithal edilen otomobillere ilişkin beyannamelerin ekinde ibraz edilen TSE uygunluk raporlarının, Türk Standartları Enstitüsünün arşivinde kayıtlı asıl raporlar ile uyuşmadığı, haricen düzenlenen raporların gümrük idaresine verildiğinden bahisle tesis edilen işlemden kaynaklanan, dolayısıyla vergi kaybına neden olan işlemlere uygulanacak cezalar kapsamında bulunan “serbest dolaşıma giriş rejimine tabi eşya için belli kuruluşların vereceği uygunluk belgesine” ilişkin uyuşmazlığın çözümü, yukarıda belirtilen mevzuat uyarınca vergi mahkemesinin görevinde olduğundan, idare mahkemesince davanın görev yönünden reddi ile dosyanın vergi mahkemesine gönderilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esasının incelenmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2.Yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/11/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

2576 sayılı Kanun’un 6. maddesinde, Vergi mahkemelerinin: a) Genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümleri ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları, b) (a) bendindeki konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları, c) Diğer Kanunlarla verilen işleri çözümleyecekleri hüküm altına alınmıştır.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 16. maddesinde, kabahatler karşılığında uygulanacak olan idari yaptırımların, idari para cezası ve idari tedbirlerden ibaret olduğu belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı şirketin ithal ettiği otomobillere ilişkin beyanname ekinde ibraz edilen TSE uygunluk raporlarının, Türk Standartları Enstitüsünün arşivinde kayıtlı asıl raporlar ile uyuşmadığı, haricen düzenlenen raporların gümrük idaresine verilmesi suretiyle ithalatın gerçekleştirildiğinden bahisle ve Gümrük Kanunu’nun 235. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca idari para cezası verilmesine ilişkin işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu işlem Gümrük Kanunu uyarınca tesis edilmekle beraber idari yaptırım mahiyetinde olduğundan, uyuşmazlığın çözümü 2576 sayılı Kanun uyarınca vergi mahkemesinin görev alanına girmeyip, genel görevli yargı yeri olan idare mahkemesinin görev alanına girmektedir.
Açıklanan nedenlerle, Gümrük Kanunu uyarınca verilen idari para cezasına ilişkin uyuşmazlığın idare mahkemesince bakılması yönünden mevzuata aykırılık bulunmadığı oyu ile Daire kararına katılmıyorum.