Danıştay Kararı 10. Daire 2015/2383 E. 2020/4676 K. 10.11.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/2383 E.  ,  2020/4676 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/2383
Karar No : 2020/4676

DAVACI : S.S. … Kooperatifi
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- … / …
(Mülga …)
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
2- … Bakanlığı / …
(Mülga …)
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

DAVANIN KONUSU :
22/04/2015 tarih ve 29334 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Deniz Araçları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Tarife ve Talimat Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 1. maddesi ile değişik Deniz Araçları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Tarife ve Talimat Tebliğinin 1. maddesinin 3. fıkrasının iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Davacı tarafından;
– Senelerden beri Kooperatif bünyesi altında üyelerine ait 60’ı aşkın gemi ile …, …, …-… dış hattında yolcu ve turizm taşımacılığı yapmakta olduğu,
– Avrupa müktesebatına uyumlu olması amacıyla 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1259. maddesi ile 12 yolcudan fazla yolcu taşıyan gemilerin uluslar arası sigorta sistemine dahil edilmiş olmasına rağmen, kısa bir müddet sonra sektörde ulaşım maliyetlerinde farklılığa sebep olacağı, dolayısı ile rekabet ilkelerine aykırı bir şekilde 22/04/2015 tarihinde Başbakanlık Müsteşarlığı tarafından yayınlanan dava konusu Tebliğ ile turizm ruhsatlı teknelere muafiyet getirildiği,
– 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1259. maddesi ile onikiden fazla yolcu taşımak için ruhsat almış bir gemi ile yolcu taşındığı takdirde, taşımanın tamamını veya bir kısmını üstlenmiş bulunan bütün taşıyanların, yolcuların ölümünden veya yaralanmalarından doğabilecek sorumluluklarına karşı sigorta yaptırmakla zorunlu kılındığı,
– Ticaret Kanunu’nun ilgili hükmü ile yolcu niteliğine haiz en az 12 kişinin taşınması halinde can ve mal güvenliğinin uluslararası normlar ışığında korunması sağlanılmış olmasına rağmen, hukuk tekniğine aykırı olarak 22/04/2015 tarih ve 29334 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Deniz Araçları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası başlığını taşıyan Tebliğin 1. maddesinin 3. fıkrasında yer alan hükümle 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun 29. maddesinin 3. fıkrasında yer alan deniz turizmi taşıma ruhsatı almış teknelere getirilen muafiyetin yasal olmadığı,
iddia edilerek dava konusu düzenlemenin iptal edilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVALILARIN SAVUNMASI :
Davalılar tarafından;
– 19/07/2014 tarih ve 29065 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan (mülga) Deniz Araçları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Tarife ve Talimat Tebliğinin uygulamasının, deniz turizmi araçları açısından olumsuzluklar meydana getirdiği yönünde Müsteşarlığa ulaşan şikayetler sonrasında Tebliğde değişiklik yapılmasına ilişkin çalışmalar yapıldığı ve 18/10/2014 tarih ve 29149 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan (yürürlükteki) Deniz Araçları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Tarife ve Talimat Tebliğinin 1. maddesinin 3 fıkrası ile Deniz Turizmi Yönetmeliği’nin 51. maddesi uyarınca istenen sigortaların bu Tebliğ hükümlerine tabi olmayacağının düzenlendiği,
– Bununla birlikte, uygulamada meydana gelen problemlerin devam etmesi üzerine Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından, Müsteşarlık, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Liman Başkanlıkları, Deniz Ticaret Odası ve Sigortacılık sektörünün katılımıyla 06/03/2015 tarihinde İstanbul’da toplantı düzenlendiği, toplantıda Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2634 sayılı Kanun’un 29. maddesinde Türk ve yabancı bayraklı deniz turizmi araçlarının gezi, spor ve eğlence amacıyla kullanılmasının yolcu taşımacılığı sayılmayacağının açıkça hüküm altına alındığı, Deniz Turizmi Yönetmeliği’ne göre belgelendirilen deniz turizmi araçlarının yaptığı faaliyetin yolcu taşımacılığı olmaması nedeniyle Türk Ticaret Kanunu’nun 1259. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği görüşünün yinelenmiş olduğu, uygulamada Liman Başkanlıklarına kolaylık sağlanması amacıyla Tebliğde Yönetmeliğe yapılan atfın değiştirilerek doğrudan Kanuna yapılması kararı alındığı,
– 2634 sayılı Kanun’un kendi alınanda özel kanun olduğu ve Türk Ticaret Kanunu’nda bu Kanunun açıkça veya zımnen ilga edildiğine dair bir hüküm olmadığı için Tebliğ ile yapılan düzenlemenin yürürlükte bulunan tüm mevzuat hükümlerine ve hukuka uygun olarak gerçekleştirilmiş olduğu,
ifade edilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Dava konusu düzenlemenin, ilgili mevzuat uyarınca ve kamu yararı gözetilerek tesis edildiği görüldüğünden, yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava; 22.4.2015 tarih ve 29334 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Deniz Araçları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Tarife ve Talimat Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 1. maddesinin 3. fıkrasının iptali istemiyle açılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 931’inci maddesinde, (1) Tahsis edildiği amaç, suda hareket etmesini gerektiren, yüzme özelliği bulunan ve pek küçük olmayan her araç, kendiliğinden hareket etmesi imkânı bulunmasa da, bu Kanun bakımından “gemi” sayılır.
(2) Suda ekonomik menfaat sağlama amacına tahsis edilen veya fiilen böyle bir amaç için kullanılan her gemi, kimin tarafından ve kimin adına veya hesabına kullanılırsa kullanılsın “ticaret gemisi” sayılır, kuralına yer verilmiştir.
Aynı Kanunun “Zorunlu Sigorta” başlıklı 1259’uncu maddesinde (1) Onikiden fazla yolcu taşımak için ruhsat almış bir gemi ile yolcu taşındığı takdirde, taşımanın tamamını veya bir kısmını üstlenen veya gerçekleştiren bütün taşıyanlar, yolcuların ölümünden veya yaralanmalarından doğabilecek sorumluluklarına karşı sigorta yaptırmakla yükümlüdürler. Zorunlu sigorta bedelinin tavanı her kaza için kişi başına 250.000 Özel Çekme Hakkından az olamaz.
(2) Birinci fıkradaki şartları yerine getirmeyen geminin yola çıkmasına izin verilmez.hükmü yer almıştır.
2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 29.maddesinin 3. fıkrasında, Türk ve yabancı bayraklı deniz turizmi araçlarının gezi, spor ve eğlence amacıyla kullanılmasının yolcu taşımacılığı sayılmayacağı kurala bağlanmıştır.
Öte yandan,denizcilik ve turizm hizmetleri açısından deniz turizmi tesisleri ve araçlarının yatırım ve işletmeciliğinin geliştirilmesi, teşviki, bunların güvenli bir biçimde kullanılması, bu işletmelerin ülke ekonomisine ve ülke turizmine yararlı olacak şekilde nitelik ve standartlarının belirlenmesi, bu alanda faaliyet gösteren yatırımcı ve işletmecilerin uyması gereken asgari kuralların belirlenerek deniz turizmi sektörünün uluslararası alanda rekabet gücünün artırılması ve kalitesinin yükseltilmesini sağlamak amacıyla 24.7.2009 gün ve 27298 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Deniz Turizmi Yönetmeliğinin 2’nci maddesinde “(1) Bu Yönetmelik; deniz turizmi tesisleri ile deniz turizminde çalışacak gezi, spor ve eğlence amaçlı Türk bayraklı ticari kayıtlı deniz araçları ve yabancı bayraklı deniz araçları işletmelerine turizm yatırımı ve turizm işletmesi belgelerinin verilmesini, bu işletmelerin yönetim, personel ve işletme özellikleri ile uymak zorunda oldukları fiziki şartları, Türk ve yabancı bayraklı deniz araçlarının karasularımızdaki seyir esasları, Türkiye’de kalış süreleri ve kabotaj hakları ile deniz turizminin geliştirilmesi amacıyla alınacak diğer tedbirleri kapsar.
(2) Turizm amacı dışında yük ve yolcu taşımacılığı yapan deniz araçları bu Yönetmelik kapsamı dışındadır, kuralına yer verilmiştir.Yönetmeliğin 51’inci maddesinde de,(1) Bu Yönetmelik kapsamında belgelendirilen deniz turizmi tesisi işletmelerinin, üçüncü şahıs mali mesuliyet veya marina sorumluluk veya liman sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
(2) Bu Yönetmelik kapsamında belgelendirilen deniz turizmi araçları işletmelerinin, işletme belgelerinde belirtilen deniz turizmi araçlarının mürettebatına, ziyaretçilerine ve üçüncü kişilere verebileceği zararları kapsayan sigorta yaptırmaları zorunludur,” hükmüne yer verilmiştir.
22.4.2015 gün ve 29334 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Deniz Araçları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Tarife ve Talimat Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 1’inci maddesiyle, “2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 29 uncu maddesinin üçüncü fıkrası hükmü uyarınca deniz turizmi araçları bu Tebliğ hükümlerine dahil değildir.”düzenlemesine yer verilmiştir.
Yukarıda metnine yer verilen 2634 sayılı Kanunun 29.maddesinin 3. fıkrası hükmü uyarınca Türk ve yabancı bayraklı deniz turizmi araçlarının gezi, spor ve eğlence amacıyla kullanılmasının yolcu taşımacılığı sayılmayacağı, Deniz Turizmi Yönetmeliğine göre belgelendirilen deniz turizmi araçlarının yaptığı faaliyetin yolcu taşımacılığı olmaması nedeniyle Türk Ticaret Kanununun 1259. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği açıktır.
Dolayısıyla , dava konusu Tebliğ hükmü ile 2634 sayılı Kanunun 29.maddesinin 3. fıkrası hükmü uyarınca deniz turizmi araçlarının yolcuların gemi kazası sonucu ölmesi veya yaralanması ya da eşyalarının hasara uğraması durumlarında yaptırmak zorunda oldukları mali sorumluluk sigortası tutarlarını belirleyen Tebliğin kapsamı dışında tutulmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Dava, davacı S.S. … Kooperatifi tarafından, 22/04/2015 tarih ve 29334 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Deniz Araçları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Tarife ve Talimat Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 1. maddesi ile asıl Tebliğin değiştirilen 1. maddesinin 3. fıkrasının iptali istemiyle açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE :

İlgili Mevzuat:
2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun dava konusu düzenlemenin yapıldığı tarihte yürürlükte olan hali ile 29.maddesinin 3. fıkrasında;
“Türk ve yabancı bayraklı deniz turizmi araçlarının gezi, spor ve eğlence amacıyla kullanılması yolcu taşımacılığı sayılmaz.” hükmü yer almaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Zorunlu Sigorta” başlıklı 1259. maddesinde;
“Onikiden fazla yolcu taşımak için ruhsat almış bir gemi ile yolcu taşındığı takdirde, taşımanın tamamını veya bir kısmını üstlenen veya gerçekleştiren bütün taşıyanlar, yolcuların ölümünden veya yaralanmalarından doğabilecek sorumluluklarına karşı sigorta yaptırmakla yükümlüdürler. Zorunlu sigorta bedelinin tavanı her kaza için kişi başına 250.000 Özel Çekme Hakkından az olamaz.” hükmüne yer verilmiştir.
24/7/2009 tarih ve 27298 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Deniz Turizmi Yönetmeliği’nin 2. maddesinde;
“(1) Bu Yönetmelik; deniz turizmi tesisleri ile deniz turizminde çalışacak gezi, spor ve eğlence amaçlı Türk bayraklı ticari kayıtlı deniz araçları ve yabancı bayraklı deniz araçları işletmelerine turizm yatırımı ve turizm işletmesi belgelerinin verilmesini, bu işletmelerin yönetim, personel ve işletme özellikleri ile uymak zorunda oldukları fiziki şartları, Türk ve yabancı bayraklı deniz araçlarının karasularımızdaki seyir esasları, Türkiye’de kalış süreleri ve kabotaj hakları ile deniz turizminin geliştirilmesi amacıyla alınacak diğer tedbirleri kapsar.
(2) Turizm amacı dışında yük ve yolcu taşımacılığı yapan deniz araçları bu Yönetmelik kapsamı dışındadır. ” hükümleri,
51. maddesinde;
“(1) Bu Yönetmelik kapsamında belgelendirilen deniz turizmi tesisi işletmelerinin, üçüncü şahıs mali mesuliyet veya marina sorumluluk veya liman sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
(2) Bu Yönetmelik kapsamında belgelendirilen deniz turizmi araçları işletmelerinin, işletme belgelerinde belirtilen deniz turizmi araçlarının mürettebatına, ziyaretçilerine ve üçüncü kişilere verebileceği zararları kapsayan sigorta yaptırmaları zorunludur “
hükümleri yer almaktadır.
Davaya konu edilen; 22/04/2015 tarih ve 29334 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Deniz Araçları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Tarife ve Talimat Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 1. maddesi ile değişik Deniz Araçları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Tarife ve Talimat Tebliğinin 1. maddesinin 3. fıkrasında, “2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 29 uncu maddesinin üçüncü fıkrası hükmü uyarınca deniz turizmi araçları bu Tebliğ hükümlerine dahil değildir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava Konusu Düzenleyici İşlemin İncelenmesi:
Dosyada yer alan bilgi ve belgeler, tarafların iddia ve savunmaları ile yukarıda belirtilen mevzuatın birlikte değerlendirilmesinden, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun 29. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, Türk ve yabancı bayraklı deniz turizmi araçlarının gezi, spor ve eğlence amacıyla kullanılmasının yolcu taşımacılığı sayılmayacağı ve bu araçların, on ikiden fazla yolcu taşımak için ruhsat almış gemilerden farklı olarak, Deniz Araçları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Tarife ve Talimat Tebliği hükümlerine tabii olmayacağı, başka bir ifade ile Deniz Turizmi Yönetmeliği’ne göre belgelendirilen deniz turizmi araçlarının yaptığı faaliyetin yolcu taşımacılığı olmaması nedeniyle Türk Ticaret Kanunu’nun 1259. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği sonucuna varılmaktadır.
Diğer taraftan, Deniz Turizmi Yönetmeliği’ne göre belgelendirilen deniz turizmi araçları işletmelerinin, üçüncü şahıs mali mesuliyet veya marina sorumluluk veya liman sorumluluk sigortası ile işletme belgelerinde belirtilen deniz turizmi araçlarının mürettebatına, ziyaretçilerine ve üçüncü kişilere verebileceği zararları kapsayan sigorta yaptırmalarının zorunlu olduğu da açıktır.
Bu durumda, dava konusu düzenleyici işlemde üst hukuk normlarına, ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davanın REDDİNE,
2.Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen otuz gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 10/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.