Danıştay Kararı 10. Daire 2015/2373 E. 2020/4232 K. 27.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/2373 E.  ,  2020/4232 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/2373
Karar No : 2020/4232

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Kaymakamlığı
2- … Malmüdürlüğü

VEKİLLERİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, iptale ilişkin kısmının davalı idareler tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Maliye Bakanlığınca yapılan vergi denetimi sonuçlarını içeren vergi tekniği raporunda vergi mükellefi tarafından zirai ürün alım satımı faaliyetlerinin gerçek bir alım-satıma dayanmadığının tespiti nedeniyle söz konusu vergi mükellefinin düzenlemiş olduğu müstahsil makbuzlarının sahte belge olarak kabul edilmesi neticesinde aralarında davacının da bulunduğu birçok çiftçinin, 2009-2010 üretim sezonlarında almış oldukları tarımsal desteklerin gecikme zammı ile geri alınmasına ve davacının 5 yıl süreyle tüm desteklemelerden men edilmesine ilişkin … tarih ve … karar numaralı … İlçe Tahkim Komisyonu Kararı’nın ve … Malmüdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının 2009-2010 döneminde buğday ektiği, ürününü hasat etmesi sonucunda elde ettiği buğdayı …’e sattığı ve bu kişi tarafından düzenlenmiş olan müstahsil makbuzunu da destekleme ödemelerinde kullandığı, ürünün satışının yapıldığı firmanın usulüne uygun müstahsil makbuzu tanzim etmemesi ve düzenlemiş olduğu belgelerin tamamının sahte olmasının gerçek üretim yaptığını ileri süren (nitekim desteklemeye konu ürünü ürettiği davalı idarece de kabul edilen) davacıyı destekleme priminden mahrum bırakma sebebi olarak gösterilemeyeceği, davacıdan ürününü sattığı şirketin mali kayıtlarını incelemesi ve bu şirket tarafından düzenlenen belgelerin sahte olduğunu anlamasının beklenemeyeceği sonucuna varıldığı ve davacının 5 yıl süreyle tüm desteklemelerden men edilmesine ilişkin karar alınmadığından dava konusu işlemin bu kısmının incelenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemlerin davacının yararlandığı tarımsal desteklerin gecikme zammı ile geri alınmasına ilişkin kısmının iptaline, dava konusu işlemin davacının 5 yıl süreyle tüm desteklemelerden men edilmesine ilişkin kısmı yönünden davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idareler tarafından, sahte olduğu tespit edilen müstahsil makbuzu ve faturalara dayalı olarak destekleme ödemesinin yapılamayacağı, tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın iptale ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddine,
2. Dava konusu … tarih ve … sayılı komisyon kararının kısmen iptali, … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile davanın kısmen incelenmeksizin reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyize konu iptale ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/10/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(X)-KARŞI OY :
Maliye Bakanlığınca yapılan vergi denetimi sonuçlarını içeren vergi tekniği raporunda vergi mükellefi tarafından zirai ürün alım satımı faaliyetlerinin gerçek bir alım-satıma dayanmadığının tespiti nedeniyle söz konusu vergi mükellefinin düzenlemiş olduğu müstahsil makbuzlarının sahte belge olarak kabul edilmesi neticesinde aralarında davacının da bulunduğu birçok çiftçinin, 2009-2010 üretim sezonlarında almış oldukları tarımsal desteklerin gecikme zammı ile geri alınmasına ve davacının 5 yıl süreyle tüm desteklemelerden men edilmesine ilişkin … tarih ve … karar numaralı … İlçe Tahkim Komisyonu Kararı’nın ve … Malmüdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada; … İdare Mahkemesi’nce, davacının 2009-2010 döneminde buğday ektiği, ürününü hasat etmesi sonucunda elde ettiği buğdayı …’e sattığı ve bu kişi tarafından düzenlenmiş olan müstahsil makbuzunu da destekleme ödemelerinde kullandığı, ürünün satışının yapıldığı firmanın usulüne uygun müstahsil makbuzu tanzim etmemesi ve düzenlemiş olduğu belgelerin tamamının sahte olmasının gerçek üretim yaptığını ileri süren(nitekim desteklemeye konu ürünü ürettiği davalı idarece de kabul edilen) davacıyı destekleme priminden mahrum bırakma sebebi olarak gösterilemeyeceği, davacıdan ürününü sattığı şirketin mali kayıtlarını incelemesi ve bu şirket tarafından düzenlenen belgelerin sahte olduğunu anlamasının beklenemeyeceği sonucuna varıldığı ve davacının 5 yıl süreyle tüm desteklemelerden men edilmesine ilişkin karar alınmadığından bu kısmının incelenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemlerin davacının yararlandığı tarımsal desteklerin gecikme zammı ile geri alınmasına ilişkin kısmının iptali, dava konusu işlemin davacının 5 yıl süreyle tüm desteklemelerden men edilmesine ilişkin kısmı yönünden davanın incelenmeksizin reddi, yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın iptale ilişkin kısmı temyize konu edilmiştir.
İlgili mevzuat hükmüne göre bir üreticinin destekten yararlanabilmesi için o yıla ait çiftçi kayıt sistemine kayıt yaptırması, beyanda bulunduğu parsellerde üretim yapması ve kendisinden istenilen belgeleri usulüne uygun bir şekilde ibraz etmesi gerekmektedir. Üretici, destekleme almak için idareye vermiş olduğu beyan, bilgi ve belgelerden sorumludur. Üretim yaptığını iddia eden çiftçinin destekleme ödemelerinden yararlanabilmesi için bunu mevzuata uygun olarak düzenlenmiş belgelerle ispat etmesi gerekmektedir.
Dava konusu olayda Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu Kayseri Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı vergi müfettişince yapılan vergi denetimi sonuçlarını içeren bila tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu ile … tarafından zirai ürün alım satımı faaliyetlerinin gerçek bir ticari faaliyet bulunmadığı halde münhasıran sahte fatura ve müstahsil makbuzu düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği ve düzenlediği tüm belgelerin sahte belge niteliğinde olduğunun tespit edildiği, davacının da anılan firmaya ait gerçek bir mal hareketi ve ticari faaliyete dayalı olmaksızın sahte belge düzenlemek için kurularak bu şekilde faaliyet gösterdiği Vergi Tekniği raporuyla ortaya konulan bu şirkete ait sahte belgeleri kullanmak suretiyle destek ödemelerinden yararlandığı, öte yandan, adı geçenin destekten yararlanmayı hak eden bir üretim yaptığı hususunu kanıtlayıcı başlıca bilgi ve belge de sunulmadığı, ayrıca davacının başvuru sırasında sunduğu belgelerin doğruluğunu ispat etme yükümlülüğünün idare üzerine bırakılmasının hak ve nisfete uygun olmadığı kaldı ki anılan belgelerin gerçek bir mal hareketine ve ticari faaliyete dayalı olmadığının idarece ortaya konulduğu da dikkate alındığında, tesis olunan dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken işlemin iptali yönünde verilen temyize konu Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile hukuka uygun olmayan İdare Mahkemesi kararının iptale ilişkin kısmının bozulması gerektiği oyuyla aksi yöndeki Daire kararına katılmıyoruz.