Danıştay Kararı 10. Daire 2015/2350 E. 2020/7179 K. 30.12.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/2350 E.  ,  2020/7179 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/2350
Karar No : 2020/7179

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı tarafından düzenlenen … tarih ve … ruhsat nolu maden işletme izni kapsamında Sinop ili … mevkiinde kuvars kumu işletme izni bulunan davacı tarafından, Samsun-Sinop yolu yapım aşamasında yolun inşa edildiği saha içerisinde kalan alanda işletme iznine sahip olduğu madende oluşan zarar karşılığı 505.040,00-TL tazminatın 21/06/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ayrıca, idareye gönderilen 146,13 TL ihtar gideri ile 1.072,50 TL tespit giderininde davalı idare tarafından ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının, işletme izni sınırları içerisinde yer alan ve özel mülkiyete konu alanda bulunan maden rezervinin çıkarılmasına ilişkin olarak mülkiyet sahipleriyle anlaşma sağlamadığı, kamulaştırma maliyetinin sahadan elde edilmesi muhtemel gelirin üzerinde olduğu, yolun yapıldığı dönemde sahanın mülkiyetinin ve dolayısıyla tasarruf ve kullanım hakkının davalı idarede bulunduğu, yine yolun yapımına başlandığı tarih ile işletme izninin sona ereceği tarih arasındaki sürenin madenin çıkarılması için yeterli bir süre olmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, izin süresi zarfında madenin çıkarılabilmesi için gerekli olan mülkiyet sahibinin iznini alma koşulunu sağlamayan davacının, 2002 yılında onaylanan proje doğrultusunda kamulaştırma mevzuatı uyarınca davalı idarenin mülkiyetine geçen alanda, kamulaştırma sınırlarına uygun şekilde imal edilen yol sebebiyle zarara uğradığından söz edilmesinin mümkün olmadığı, başka bir ifadeyle, taşınmazın mülkiyetine sahip olan davalı idarenin, kamulaştırma sınırına ve projesine uygun olarak imal ettiği yolu inşa etmek suretiyle madenin çıkarılabilmesi için gerekli koşulları sağlamayan davacının zarara uğramasına neden olduğundan söz edilmesi mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, maddi zararının davalı idarenin kusurundan kaynaklandığı, madencilik tekniğine uygun olmayan tarzda gelişigüzel hafriyat yapılarak usulsüz çıkarılan maden cevherinin ziyan edildiği, yüklenici firma şirket yetkilisi hakkında Sinop Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldığı, defalarca haksız ve hukuka aykırı fiile son verilmesi istenildiği halde maden sahası üzerine yol yapılarak madenin kapatıldığı, yol çalışmasının maden ruhsat sahası içerisinde kaldığı, yapılacak çalışmalar acil işler kapsamında ise ruhsat sahibinin göstereceği alana ya da kaynak kaybına sebebiyet vermeyecek şekilde uygun bir alana stoklaması gerektiği, 90.000 ton civarında madenin üretim imkanının ortadan kaldırıldığı, yol yapım çalışmasının maden tekniğine uygun yapılması halinde zararın oluşmayacağı, yüklenici firmaya karşı açılan tazminat davasının Sinop Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmeye devam ettiği, idare ve yüklenici firmanın müteselsilen sorumlu olduğu ileri sürülerek, İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmiştir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Dava idare tarafından, Samsun – Sinop yolunun projesine uygun olarak kamulaştırma sınırları içerisinde inşa edildiği, yol çalışmalarının kamu yararı amacıyla yapıldığı, kuvars kumu içeren malzemenin bir kısmının davacı tarafa teslim edildiği, kazının yapılma amacının tamamen yol platformunun teşkil edilmesi olduğu, kar amacıyla yapılmadığı, çıkarılan malzemenin İl Özel İdaresine teslim edildiği, maden ruhsatı alınırken ÇED izinleri ve işletme yapılmasına esas yol geçiş belgesi için idarelerinden görüş alınması gerekmekte iken alınmadığı, tek taraflı düzenlenen bilirkişi raporunu kabul etmedikleri, bedelin fahiş olduğu ileri sürülerek, İdare Mahkemesi kararının onanması istenilmiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.