Danıştay Kararı 10. Daire 2015/2231 E. 2020/3636 K. 12.10.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/2231 E.  ,  2020/3636 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/2231
Karar No : 2020/3636

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- …. Bakanlığı
VEKİLİ : 1. Huk. Müş. Yrd. …
2- … Valiliği
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E…, K:… sayılı davanın kısmen incelenmeksizin reddi, kısmen kabulü ve kısmen de reddi yolundaki kararının kabule ilişkin kısımlarının temyizen incelenerek bozulması davalı idareler tarafından istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 19/01/2012 tarihinde Hakkari İl merkezinde polis aracının geçişi sırasında patlatılan bomba sebebiyle yaralandığından bahisle uğranıldığı ileri sürülen zararların sosyal risk ilkesi uyarınca tazmini istemiyle yapılan 21/01/2013 tarihli başvurunun reddine ilişkin … Valiliği Hukuk İşleri Şube Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işleminin iptali ile 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 100.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; işlem yönünden; 2577 sayılı Kanun’un 13’üncü maddesi kapsamında yapılan önkarar başvurusunun reddine yönelik işlem idarî davaya konu edilebilecek kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem olmadığından davanın bu kısmının esasının incelenmesine olanak bulunmadığı, Maddi tazminat yönünden; yapılan ara karar üzerine dava dosyasına sunulan olay tutanağı, Hakkari İl Jandarma Komutanlığı tarafından dava dosyasına sunulan belgeler ve konuyla ilgili dava konusu olay gerçekleşmeden bir ay önce … tarih ve … sayılı haber kayıt bilgi formunda; “terör örgütünün son dönemlerde yapılan operasyonlar sonucu ağır kayıplar verdiği ve bu sebeple örgüt içerisinde moral bozukluğu olduğu, örgütün üst düzey yöneticilerinin operasyonlarda verilen kayıpların, moral bozukluğunun önüne geçebilmek için Türkiye genelinde ve özellikle Hakkari Şehir Merkezinde kış döneminde de eylem yapılması için işbirlikçilerine ve bölücü terör örgütü mensuplarınca sürekli talimatlar verildiği, özellikle Hakkari Şehir Merkezinde askeri ve emniyet mensuplarının sürekli gelip gittiği kafeteryalar, kahvehaneler, internet kafelerine yönelik eylem için keşif faaliyetlerinde bulundukları ve fırsat buldukları takdirde silahlı saldırı ve eylem yapacakları” haberinin elde edildiğinin ifade edildiği görülmüş olup terör örgütü tarafından yapıldığı sabit olan saldırı olayı neticesinde davacının yaralandığı ve iş gücü kaybına uğradığı ve davalı idarenin söz konusu olaylarda gerektiği gibi saldırıyı önleyemediği gibi sivil vatandaşların güvenliğini sağlaması gerekirken sağlayamadığı, kaldı ki Hakkari İl Jandarma Komutanlığı tarafından eklenen anılan haber kayıt bilgi formunda da eylem ikazının yapıldığının belirtilmesine rağmen meydana gelen olayların engellenememesi hususu dikkate alındığında davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu ve davacının uğradığı maddi zararların bu minvalde davalı idarece ödenmesi gerektiği sonucuna varılarak Hakkari Valiliği Zarar Tespit Komisyonu Başkanlığı’nca uyuşmazlık konusu olay nedeniyle davacıya ödenen 1.714,25 TL miktarın yarar kabul edilerek, bilirkişi tarafından hesaplanan 28.243,32 TL tazminattan düşülmesi sonucu kalan 26.529,07 TL zararın tazminin yukarıda ayrıntılarına yer verilen hususlar nedeniyle hizmet kusuru bulunan davalı idarelerce davacıya ödenmesi gerektiği, Manevi Tazminat yönünden ise; olayın vuku buluş şekli ve davacının uğradığı iş gücü kaybı oranı (%5) bundan sonraki yaşamı üzerindeki neticeleri, bu nedenle duyduğu elem ve ızdırabın karşılığı olarak sebepsiz zenginleşmeye yol açmayacak düzeyde olmak üzere taktiren davacı için 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlem yönünden davanın esasının incelenmeksizin reddine, dava konusu maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden ise davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine 26.529,07 TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarelerce davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı İçişleri Bakanlığı tarafından, dava konusu olayın terör olayı olduğu, 5233 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmelik kapsamında maddi tazminatın hesaplanması gerektiği, manevi tazminatın ilgili Kanun’da düzenlenmediği ileri sürülmektedir.
Davalı Hakkari Valiliği tarafından; davanın süresinde açılmadığı, davacıya 5233 sayılı Kanun çerçevesinde tazminat ödendiği ancak iş gücü kaybı Mahkeme aşamasında belirlendiğinden ayrıca bir ödeme yapılmadığı ve manevi tazminatın ilgili Kanun’da düzenlenmediği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının manevi tazminatın kabulüne ilişkin kısmının onanması, maddi tazminatın kabulüne ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

A-) KARARIN MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİNİN KISMEN KABULÜNE İLİŞKİN KISMININ İNCELENMESİ:

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, davalı idarelerin dilekçelerinde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

B-) KARARIN MADDİ TAZMİNAT İSTEMİNİN KISMEN KABULÜNE İLİŞKİN KISMININ İNCELENMESİ:
MADDİ OLAY:
19/01/2012 tarihinde Hakkari İl merkezinde polis aracının geçişi sırasında patlatılan bomba sebebiyle yaralandığından bahisle uğranıldığı ileri sürülen zararların sosyal risk ilkesi uyarınca tazmini istemiyle yapılan 21/01/2013 tarihli başvurunun reddine ilişkin … Valiliği Hukuk İşleri Şube Müdürlüğü’nün … tarih ve …. sayılı işleminin iptali ile 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 100.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.
Olaydan sonra davacının yaralanmasından dolayı oluşan zararlarının tazmini amacıyla 24/02/2012 tarihinde … Valiliği Zarar Tespit Komisyonuna başvuruda bulunduğu, komisyonca 30/01/2012 tarih ve 88 sayılı karar ile 1.714,25 TL ödenmesine karar verildiği ve sulhnamenin davacı tarafından imzalanması üzerine ödemenin yapıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun’un “Amaç” başlıklı 1. maddesinde “bu Kanunun amacı, terör eylemleri veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle maddi zarara uğrayan kişilerin bu zararlarının karşılanmasına ilişkin esas ve usulleri belirlemektir.” hükmü, 12. maddesinde, “Komisyon, doğrudan doğruya veya bilirkişi aracılığı ile yaptığı tespitten sonra 8’inci maddeye göre belirlenen zararı, 9’uncu maddeye göre hesaplanan yaralanma, sakatlanma ve ölüm hâllerindeki nakdî ödeme tutarını, 10’uncu maddeye göre ifa tarzını ve 11’inci maddeye göre mahsup edilecek miktarları dikkate alarak, uğranılan zararı sulh yoluyla karşılayacak safi miktarı belirler. Komisyonca, bu esaslara göre hazırlanan sulhname tasarısının örneği davet yazısı ile birlikte hak sahibine tebliğ edilir. Davet yazısında hak sahibinin sulhname tasarısını imzalamak üzere otuz gün içinde gelmesi veya yetkili bir temsilcisini göndermesi gerektiği, aksi takdirde sulhname tasarısını kabul etmemiş sayılacağı ve yargı yoluna başvurarak zararının tazmin edilmesini talep etme hakkının saklı olduğu belirtilir. Davet üzerine gelen hak sahibi veya yetkili temsilcisi sulhname tasarısını kabul ettiği takdirde, bu tasarı kendisi veya yetkili temsilcisi ve komisyon başkanı tarafından imzalanır. Sulhname tasarısının kabul edilmemesi veya ikinci fıkraya göre kabul edilmemiş sayılması hâllerinde bir uyuşmazlık tutanağı düzenlenerek bir örneği ilgiliye gönderilir. Sulh yoluyla çözülemeyen uyuşmazlıklarda ilgililerin yargı yoluna başvurma hakları saklıdır.” hükümleri bulunmaktadır.
Anılan 12. maddenin gerekçesinde ise “… Hukukumuzda feragat, kabul ve sulh gibi işlemler, görülmekte olan davaları sona erdiren işlemlerdir. Sulh işlemi, dava öncesi yapılmışsa dava açılmasını engelleyici özelliktedir. Sulh işlemine rağmen dava açılırsa bu durum itiraz olarak ileri sürülebilir ve dava ortadan kaldırılır. Böylece dostane bir çözüm şekli olan sulh bağlayıcı niteliktedir.” açıklamalarına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
5233 sayılı Kanun’un yukarıda aktarılan amacının, gerekçesinin ve 12. madde metninin birlikte değerlendirilmesinden; sulhnamenin imzalanmasından sonra maddi tazminat istemiyle dava açılmasına hukuki olanak bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; davacının söz konusu olaydan sonra … Valiliği Zarar Tespit Komisyonu’na başvurduğu, başvurusu neticesinde yaralanma nedeniyle komisyon ve davacı arasında sulhname imzalandığı, bu sulhname ile davacı tarafın uğradığı maddi zararların tazmin edilmek suretiyle uyuşmazlığın ortadan kalktığı, tarafları bağlayıcı nitelik taşıyan sözkonusu sulhnamenin imzalanması sonucu uyuşmazlığın yargıya taşınmasının mümkün olamayacağı, olayın da terör olayı olduğunun açık olması karşısında İdare Mahkemesince olayın meydana gelmesinde hizmet kusuru bulunduğu gerekçesiyle bilirkişi raporu ile tespit edilen zarardan sulhname uyarınca ödenen tutarın mahsubu sonucu maddi tazminatın kısmen kabulü yönünde verilen kararda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerin temyiz istemlerinin kısmen reddine, kısmen kabulüne,
2. … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararının temyize konu manevi tazminatın kısmen kabulüne ilişkin kısmının ONANMASINA, maddi tazminatın kısmen kabulüne ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,

4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.