Danıştay Kararı 10. Daire 2015/2172 E. 2020/7216 K. 30.12.2020 T.

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2015/2172 E.  ,  2020/7216 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/2172
Karar No : 2020/7216

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
TEMYİZ EDEN
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul … Emniyet Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapan davacının, 15/06/2012 tarihinde resmi üniforma ile görevli olduğu polis merkezine giderken aracında terör örgütü mensubunca düzenlenen silahlı saldırı sonucu yaralanması nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zarar karşılığı 20.000 TL maddi ve 50.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tazmini istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla; olayın vuku buluş şekli ve davacının sakatlanan elinin bundan sonraki yaşamı üzerindeki neticeleri, bu nedenle duyduğu elem ve ızdırabın karşılığı olarak sebepsiz zenginleşmeye yol açmayacak düzeyde davacı lehine 40.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, kamu görevlisi olan davacının, idari faaliyet ile uygun nedensellik bağı kurulabilen ve yürüttüğü kamu hizmetinin neden ve etkisiyle sakat kalması sonucunda, davacı tarafından uğranılan özel ve olağandışı zararın, hizmetten yararlanan topluma pay etme esasına dayalı olan kusursuz sorumluluk ilkesine göre tazmin edilmesi gerektiği, Söz konusu silahlı saldırı nedeniyle davacıya 2330 sayılı Nakti Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun uyarınca … tarih ve … sayılı nakdi tazminat komisyonu kararı ile 14.029,00 TL ödeme yapıldığı ve tedavi giderlerinin kurum tarafından karşılandığı, davacının maaşında hiçbir eksilme olmadan ve fazla efor sarf etmeden idari polis olarak çalışabilmesi de dikkate alındığında, maddi tazminat talebinin yerinde olmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile 40.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 29/07/2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ_İDDİALARI :
Davalı idare tarafından, davacıya 2330 sayılı Nakti Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun uyarınca yapılan ödemenin manevi tazminat olarak kabulü gerektiği, davacının zararlarının karşılandığı ve idari polis olarak çalışmaya devam ettiği, bu haliyle karşılanmamış bir zarar bulunmadığından davanın reddi gerektiği ileri sürülmektedir.
Davacı tarafından, kabul edilen tazminat miktarına olay tarihinden itibaren faiz uygulanması gerektiği, idari polis olarak çalışırken fazla efor sarf ettiği, buna ilişkin bir hesaplama yapılmadığı, oluşan zararlarının karşılanmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idarece, davacı tarafın temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş olup, davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyiz İstemine Konu Mahkeme Kararının, Reddedilen Maddi Tazminat Nedeniyle Davalı İdare Lehine Nispi Vekâlet Ücretine Hükmedilmesine İlişkin Kısmı Yönünden İncelenmesi:

İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştay’ın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
31/12/2014 tarih ve 29222 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve Mahkeme kararı tarihi itibarıyla uyuşmazlığa uygulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin “Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret” başlıklı 13. maddesinde; “(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. ” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Tarifenin “Manevi tazminat davalarında ücret” başlıklı 10. maddesinde ise; “(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. (4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından vekalet ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” düzenlemesi yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava, toplam 20.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminat istemiyle açılmıştır. İdare Mahkemesince, maddi tazminat isteminin reddine ve reddedilen maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre nispi olarak hesaplanan 2.400,00 TL vekalet ücretinin davacı tarafından davalı idareye ödenmesine karar verildiği görülmektedir.
Maddi tazminat talebiyle açılan davalarda, kabul edilen tazminat miktarının önemli kısmının vekalet ücreti olarak davalı idareye ödenmesi, açılan tazminat davasını davacı açısından anlamsız hale getirmekte, bazı olaylarda ise, davacının dava açılmadan önceki durumundan daha kötü bir duruma girmesine neden olmakta, bu durum, gerek Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru kararlarında gerekse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında mahkemeye erişim hakkının ihlali olarak değerlendirilmektedir. Tümden ret ya da kısmen kabul, kısmen ret ile sonuçlanan maddi tazminat davalarında, taraflar lehine hükmedilecek vekalet ücretinin, kişilerin hak arama özgürlüğü kapsamındaki mahkemeye erişim hakkını ihlal etmeden ne şekilde hesaplanacağı konusunda Tarifenin 10. maddesinin 2. ve 3. fıkralarına paralel bir düzenlemeye yer verilmemiş olması nedeniyle, reddedilen maddi tazminatın Tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceğine ilişkin Tarife hükmünün ihmal edilmesi, hakkaniyete daha uygun olacaktır.
Yukarıda yer alan açıklamalar uyarınca, İdare Mahkemesince, maddi tazminat isteminin tamamı için ret hükmü kurulmasına rağmen davalı idare lehine nispi vekâlet ücreti hükmedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Bu durumda; reddedilen maddi tazminat talebi yönünden davalı idare lehine Mahkeme kararının verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu olarak belirlenen 750,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, Mahkeme kararının hüküm fıkrasında yer alan “reddedilen 20.000,00.-TL maddi tazminat üzerinden hesaplanan 2.400,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine” ibaresinin “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maddi tazminat yönünden 750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine” olarak düzeltilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının reddedilen maddi tazminat yönünden aleyhine hükmedilen nispi vekalet ücretine yönelik temyiz isteminin kabulüne, tarafların esasa yönelik temyiz istemlerinin reddine,
2.Davanın kısmen reddi, kısmen davanın kabulü yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının hüküm fıkrasında yer alan”reddedilen 20.000,00.-TL maddi tazminat üzerinden hesaplanan 2.400,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine” ibaresinin “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maddi tazminat yönünden 750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine” şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.